| Birçok kez yurttan kaçtım bazen hırsızlık yaparım, bazen yalan söylerim. | Open Subtitles | أنا أتسلل في الليل و أسرق في بعض الأحيان و أكذب |
| Arkadaşımı seviyorum, gerekirse yalan söylerim. | Open Subtitles | اٍننى أحب صديقى بدرجة كافية تجعلنى أكذب لأجله |
| Ben sürekli yalan söylerim. Buna engel olamıyorum. | Open Subtitles | أنا أكذب طوال الوثت، لا أستطيع فعل .شيء لإيقاف ذلك |
| - Gerekirse, sizin için celp tutturabiliriz. - yalan söylerim. | Open Subtitles | حسنا ، يمكننا استدعاءك إذا اضطررنا لذلك أنا سأكذب |
| Ben sadece bardaki yabancılara yalan söylerim, arkadaşlarıma değil. | Open Subtitles | انا سأكذب على الغرباء في الحانات فقط و لن اكذب على الأصدقاء |
| Eski "Bana yalan söylersen, ben de yalan söylerim". | Open Subtitles | انها الطريقة القديمة تكذب علي و اكذب عليك |
| Sevişebilmek için kadınlara yalan söylerim. Gene de pek iş çıkaramam. | Open Subtitles | أضطر للكذب على النساء لأحقق غرضى و لا يتحقق لى النجاح كثيرا |
| tatlıyım ve çok da iyi yalan söylerim. | Open Subtitles | أَنا حلوى وأنا أَكْذبُ أيضاً حَسناً جداً. |
| İyi yalan söylerim. Doğaçlamam da iyidir. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أكذب بمهارة وأعدت على الارتجال |
| Bana kortizon kullanmadığına dair yalan söylerse, ben de ona tedavi etmediğime dair yalan söylerim. Sonuçta iyileşir. | Open Subtitles | و كذب عليَّ بشأن تعاطي الستيرويد و أكذب عليه بمعالجته، فيشفى |
| Ben de bir polisim ve hep sana yalan söylerim. Hiç yakalamadın. | Open Subtitles | أنا شرطية و أنا أكذب عليكَ طوال الوقت و لا تعرف بذلك أبداً |
| Ben bir yalancıyım. Hep yalan söylerim. Yalan, yalan, yalan. | Open Subtitles | أعني أنني كاذب , إنني أكذب طوال الوقت أكذب , أكذب , أكذب |
| Daha doğrusu, rep yaparak Star Search yarışmasını kazandım diyerek yalan söylerim. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا أكذب بخصوص ربحي المسابقة بسبب أدائي للراب |
| Bak, işim gereği 7/24 yalan söylerim. Bu aslında bir yetenek... | Open Subtitles | أسمعي, إنني أكذب طوال الوقت لأجل عملي, إنها موهبة في الواقع... |
| Sorun değil, vejetaryen sosislerden aldım diye yalan söylerim. | Open Subtitles | لا عليكِ، سأكذب قائلًا بأنّ الكلاب المُثيرة نباتيّة. |
| Ve mahkemede beni tanık diye çağırırsan, yalan söylerim. | Open Subtitles | وإذا وضعتوني على المنصه، سأكذب. |
| Herkese yalan söylerim, Ekselansları. | Open Subtitles | كنت سأكذب على أي شخص آخر بسعادة |
| Sanırım öyle. Eğer soran olursa, yalan söylerim. | Open Subtitles | أعتقد ذلك، إن سأل أحد، سأكذب. |
| Babacığım! Babacığım, hadi ama, Ben sana her zaman yalan söylerim! | Open Subtitles | ابي , بالله عليك انا اكذب عليك طوال الوقت |
| Sadece birinin hayatı tehlikedeyse yalan söylerim. | Open Subtitles | انا اكذب فقط عندما تكون سلامة شخص في خطر |
| Sevişebilmek için kadınlara yalan söylerim. Gene de pek iş çıkaramam. | Open Subtitles | أضطر للكذب على النساء لأحقق غرضى و لا يتحقق لى النجاح كثيرا |
| Çok yalan söylerim. | Open Subtitles | أَكْذبُ الكثير. |