"yalanlarını" - Translation from Turkish to Arabic

• أكاذيبك
• أكاذيب
• الأكاذيب
• أكاذيبه
• اكاذيبك
• أكاذيبهم
• كذبك
• أكاذيبكِ
• أكاذيبها
• بأكاذيب
• بأكاذيبه
• كذبه
• بأكاذيبك
• لكذبك
• لأكاذيبة

Lelouch, Yalanlarını telafi edebilmek için tek bir yolun var.
للوش هناك طريقة واحدة للتكفير عن أكاذيبك

Soruyu sorup, Yalanlarını dinlemek için geldim.
لذا أنا هنا لإلقاء سؤال وللإصغاء إلى أكاذيبك

O koltuğa oturup da bana Yalanlarını yedirmeye çalışan ilk kişi sen değilsin.
لن تكون أوّل رجل يجلس على هذا المقعد ويحاول جعلي أصدّق حفنة أكاذيب

Bunlar Yalanlarını desteklemek için yarattıkları bastırıcı deliller.
الحقائق تُدحض عن طريق الأكاذيب التي أُلِّفت لتدعمها.

Bütün Yalanlarını ortaya çıkartacağım. Uyuyabileceğim...
ـ أريد أن أرى أكاذيبه البيضاء ـ عندى مكان

Sen aşık çocuga yakın olacaksın bende senin Yalanlarını saklayacağım gerçek ismini ve özgeçmişini.
انت ستظلين قريبة من حبيبك الشاب وأنا سأكتم اكاذيبك اسمك الحقيقي وسجلك المثير للاعجاب بعيداً عن التداول

Yalanlarını gerçekmiş gibi kabul etmemeliyiz.
لا يجب علينا أن نعاملهم وكأن أكاذيبهم هي وقائع.

Aynalar hakkında bir inanç var şöyle ki Yalanlarını, sırlarını gösterir;
هناك معتقدات كثيرة عن المرايا أنها تظهر كذبك أو أسرارك

Yıllardır senin reklamcılığını yapıyor Yalanlarını biliyor ama bilmiyormuş gibi davranıyor.
إنـّها مستشارتك الإعلاميّة لسنوات والتي تعلم أكاذيبك... إلا أنـّها آثرت الكتمان...

O kadar çok Yalanlarını ve bahanelerini duydum ki bir tanesine daha katlanabilirim.
لقد سمعت الكثير من أكاذيبك وأعذارك، يمكنني سماع المزيد.

Yalanlarını ve entrikalarını yatacağın sıradaki diğer ahmak için sakla!
وفري أكاذيبك ومخططاتك للآحمق القادم الذي يشارك سريرك

Yalanlarını açığa çıkardığım için üzgünüm, kız kardeşi iptal etti.
معذرةً لإعتراض حفنة أكاذيبك ولكن أخته قد ألغت السفر أطفالها مرضى

Neden gelip tanrıyı öldürme Yalanlarını devam ettiriyorsun?
لماذا اتيت الى هنا و أشعلت أكاذيب قديمة عن قتل الرب

Danışman'ın Yalanlarını ve dolaplarını benim kadar bilmiyorsun.
لم تعني الحقيقة له شيئاً إنكَ لاتعرف أكاذيب المستشار ومكرهِ كما أعرفه

Beni bunca zamandır yaptığın gibi Yalanlarını saklamak için kullanacaksın.
سوف تستعمل هذا ضدي طالما استخدمتها, لتحافظ على الأكاذيب.

Ama biz onların iğrenç Yalanlarını... ve malum bazı gelip geçici modaları yaymalarına izin vermeyeceğiz...
ولكننا لن نسمح لهم بنشر هذه الأكاذيب الخبيثة ولا الترويج لموضاتهم

Yeni oda arkadaşın hızlı taşınıyor; ama onun Yalanlarını ortaya çıkaracak kişi sensin.
زميلك الجديد بالسكن ... ينتقل بسرعة لكن أنت من سيكون عليه كشف أكاذيبه

Yalanlarını anlayabilmek için güçlerime ihtiyacım yok.
انا لا احتاج الى قوتى لأرى اكاذيبك.

O orda seninle yatarken, adamları kadınlarıma aşağılık Yalanlarını sıralıyorlardı.
و بينما كان هو يشق طريقه معك رجاله كانوا يلقون أكاذيبهم حول نسائك

Yalanlarını gerçek sandım ve buraya geldim.
لقد أخذت كذبك علي أنه حقيقة ، وأتيت إلي هنا

Yalanlarını içine saklayarak geri ödemen bu mu?
وهكذا تكافئيني ؟ بأن تخفي فيها أكاذيبكِ ؟

O orospu kendi Yalanlarını kendisi söylemeliydi.
كان يجب عليك أن تدعى العاهرة تقول أكاذيبها بنفسها

Şili, bir tiranın Yalanlarını ilelebet sinesine çekemez.
تشيلي لا يمكن أن تستمر بأكاذيب طاغية إلى الأبد.

Önüne getirip Yalanlarını itiraf ettireceğim.
سأحضره امامك ليعترف بأكاذيبه قبل ان أشنقه

Devlet ile olan işbirliği, kendi Yalanlarını hırsızlıklarını ve aldatmalarını örtbas etmek içindir.
في مؤامرة لتثبيت الأسعار من اختراعه هو وأن تعاونه مع الحكومة كان مجرد ستارة دخانية لاخفاء كذبه وغشه وسرقته

Pontius Pilatus'a gideceğiz ve sen Yalanlarını anlatacaksın, ben de benimkileri anlatacağım, bakalım kime inanacak.
أم نذهب ألي بونتيس بايلوت لكي تخبره بأكاذيبك و أنا سأخبره أكاذيبي و نرى سيصدق من

Tamam, peki bu Yalanlarını affettiriyor mu yani?
فهل يصحح هذا الأمور لكذبك عليّ؟

Ve tüm Yalanlarını duyuyorsun.
والسماع لأكاذيبة