"yalanlarından" - Translation from Turkish to Arabic

• أكاذيبك
• أكاذيب
• اكاذيبك
• كذباتها
• كذبك
• أكاذيبكِ
• أكاذيبها
• أكاذيبه

Kapa çeneni! Kapa çeneni. Kahrolası Yalanlarından sıkıldım.
أغلق فمك و أصمت أيها اللعين لقد تعبت من أكاذيبك

Bıktım artık Yalanlarından, özürlerinden.
لقد فاض بى الكيل من أكاذيبك, و إعتذاراتك

Anneni o gözlerindeki ölü bakışla gördüm, avukat babacığının Yalanlarından.
رأيتِ والدتك تعتليها تلك النّظرة الكئيبة من أكاذيب والدك المحامي

Söylesene, annem hakikaten burada mı, yoksa bu da Enos'un Yalanlarından biri mi?
قل لي، أمي حقا هنا، أو غير هذا واحد آخر من أكاذيب أنوس؟

- Yalanlarından bıktım, usandım artık. - Sana neden yalan söyleyeyim ki?
لقد تعبت من تصديق اكاذيبك اللعينة- لماذا اكذب عليك؟

Yalanlarından birini ağzından kaçırdığı için ben de yeni öğrendim.
إنّما اكتشفت ذلك حين ذلّت مصادفةً بإحدى كذباتها العديدة.

Yalanlarından suçlanana kadar bekleyemem!
لا يمكنني الانتظار حتى تُجازى على كذبك!

Çünkü büyük bir parçam bunu senden ve Yalanlarından kaçmak için yapıyor.
جزء كبير مني يريد أن يفعل ذلك لأهرب منكِ ومن أكاذيبكِ

Onun Yalanlarından daha fazlasını hak ediyorsun.
إنّكَ تستحقّ ما هو أفضل مِنْ أكاذيبها

Kahrolası Yalanlarından bıktım!
تبا لكي يا لورين لقد سئمت من أكاذيبك اللعينة

Senin ve kız kardeşinin Yalanlarından benim haberim var mı?
هل أعرف شيئاً عن أكاذيبك أنت و أختك؟

Yalanlarından ötürü Tanrı seni hasta ederek cezalandırıyor.
جعلك القدير مريضة كعقاب على أكاذيبك

Yalanlarından bıktım.
لقد مللت من أكاذيبك

Yalanlarından gına geldi.
لقد سئمنا من أكاذيبك.

Yalanlarından bahsediyorum.
أنا أتكلم عن أكاذيبك

Sayın Yargıç, savunmanın Yalanlarından bahsetmesi için tanık çağıramaz mıyız?
سيدي القاضي، نحن نرغب باستدعاء شاهد إلى المنصة لينفي أكاذيب الدفاع

Annemin Yalanlarından biri daha gibi görünüyor.
تبدو انها كذبة أخرى من أكاذيب والدتي

Bilirsin, şişede durduğu gibi durmuyor. {\1c00FFFF}Kulağa annemin beyaz Yalanlarından biri gibi geliyor.
أظن ان هذه إحدى أكاذيب أمي

Yalanlarından bıktım artık.
لقد اكتفيت من اكاذيبك

Yalanlarından bıktım.
لقد اكتفيت من اكاذيبك

Yalanlarından başka bir tanesi olduğunu farz ediyorum.
أفترض أن هذا كان أحدى كذباتها

Yalanlarından usandık ve yorulduk!
لقد سئمنا كذبك

Belki Yalanlarından ve ihanetlerinden bıkmışlardır. Seni bırakmaktan başka seçeneğim yoktu.
ربما سأموا من أكاذيبكِ و خيانتكِ- لم يكن لدي خيار سوي أن أتركك-

- Yalanlarından bıktım çünkü!
لأنّي سئمت أكاذيبه.