"yalnız başlarına" - Translation from Turkish to Arabic

    • وحدهم
        
    • لوحدهم
        
    İnsanlar yalnız başlarına kalıp düşünürler hani. Open Subtitles تعلم, حيث يذهب الناس ويعتزلون وحدهم للتأمل
    Bence insanlar yalnız başlarına kalmamalı. Open Subtitles لا أظن أن الناس قد قُدر لهم أن يكونوا وحدهم
    Korkularıyla yalnız başlarına yüzleşmek zorunda kalmayacakları... Open Subtitles مستقبل . . حيث لا يضطرون لمواجهة مخاوفهم وحدهم
    Genç kızlar, soylular ve kraliçeler şatodan yalnız başlarına ayrılmazlar. Open Subtitles الفتيات الصغيرات ، الملوك ، الملكات لايخرجون من القلعة لوحدهم
    Onları burada yalnız başlarına, düzensiz görmeye fazla fırsat olmaz. Open Subtitles ليس امرا عاديا ان تراهم لوحدهم هناك بدون اي تشكيلة
    Adamların yalnız başlarına gücü olan insanlara karşı asla rakip olamazlar. Open Subtitles رجالك وحدهم لن يفلحوا في مواجهة ذوي القدرات
    Bu bileti sunan tren şirketi ise refakatsiz çocuklara yönelik prosedürleri gereğince 5-16 yaş arası çocukların yalnız başlarına seyahat etmelerine izin verilmemesi konusunda ısrar ediyor. Open Subtitles الشركة التي تمثلها تذكرة هذا القطار تُصرّ على أن الأطفال الذين تتراوح أعمارهم من 5 إلى 16 عام الذين يسافرون وحدهم
    Çocuklar yalnız başlarına yolculuk yapmamalılar, Open Subtitles الأطفال لا يفترض أن يسافروا وحدهم
    Koca dünyada yalnız başlarına kalmışlardı ancak... Open Subtitles ...وقد تركوهم وحدهم لمواجهة العالم ، ولكن
    Çoğu kişi her şeyi yalnız başlarına yapmazlar Irisa. Open Subtitles أتري يا "إيريثا" ، معظم الناس لا يقوموا بكل الأمور وحدهم.
    Ama tüm çocuklarımız yalnız başlarına uyur. Open Subtitles لكن كل أطفالنا ينامون وحدهم
    Bazı insanlar yalnız başlarına daha iyi çalışırlar lafın gelişi. Open Subtitles ...البعض يعملون أفضل وهم وحدهم
    Bizim gibiler, ama saklanıyorlar, yalnız başlarına. Open Subtitles إنهم مثلنا ولكن مختبئين وحدهم
    ...bunun acısını yalnız başlarına çekmezler. Open Subtitles ليسوا وحدهم من يدفع الثمن.
    Zorlukları aşan insanlar, bunu yalnız başlarına yapmazlar. TED الأشخاص الذين يتجاوزون الصعاب لا يفعلون ذلك لوحدهم.
    Bugün birçok genç insan, aynı sorunlarla boğuşuyor ve bununla yalnız başlarına mücadele ediyorlar. TED هناك الكثير من شبابنا اليوم يواجهون نفس هذه القضايا، ويكافحون لوحدهم.
    Başka rakibi olmayan bu devler, bu yüzden yalnız başlarına yiyebilir. Open Subtitles بدونأيمنافسة، فإن هؤلاء العمالقة يستطيعون أن يأكلوا لوحدهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more