| Yapmak istediğimiz şeyi biliyoruz ama yalnızca Tanrı nasıl sonlanacağını biliyor. | Open Subtitles | نحن ندري عمّا نريد فعله، لكن الله وحده من يعرف كيف سينتهي ذلك الأمر. |
| Sizden önce, sizleri yolda neyin beklediğini yalnızca Tanrı bilir. | Open Subtitles | الله وحده يعرف أي مسار ستسلكه الحياة من قبل أن تولدوا |
| Her şeyi yalnızca Tanrı doğru yapar. Biz insanlar bir çok yanlış yaparız. | Open Subtitles | الله وحده من يفعل كل شيء بشكل صحيح نحن بشر ونرتكب الكثير من الاخطاء |
| Bunu yalnızca Tanrı yapabilir, doğru mu? | Open Subtitles | هذا سوف يصبح شيء فقط الرب يستطيع أن يفعله صحيح ؟ |
| Tam vaktini yalnızca Tanrı bilir fakat yakındır. | Open Subtitles | الرب فقط من يعرف الميعاد، ولكن سيكون بالقريب العاجل. |
| Sanırım son duyduğun yalnızca Tanrı ağaç yapardı. | Open Subtitles | أعتقد أن آخر عبارة سمعتها كانت: "وحده الله يصنع الشجرة." |
| Paramın nerede olduğunu yalnızca Tanrı biliyordu. | Open Subtitles | الله وحده يعلم أين نقودي لكن على الأقل |
| yalnızca Tanrı'nın bunu yapabileceğini sanıyordum? | Open Subtitles | اعتقدت ان الله وحده القادر علي هذا؟ |
| yalnızca Tanrı affeder. | Open Subtitles | الله وحده يسامح |
| yalnızca Tanrı günahları bağışlayabilir. | Open Subtitles | الله وحده من يغفر الذنوب، وصديقكم... |
| Bunun cevabını yalnızca Tanrı bilir. | Open Subtitles | الله وحده يعلم. |
| Ne zaman öleceğimize yalnızca Tanrı karar verebilir. | Open Subtitles | الله وحده من يقرر متى نموت |
| Nerede olduğunu yalnızca Tanrı biliyor. | Open Subtitles | الله وحده يعلم أين هي |
| Seni yalnızca Tanrı yargılar. | Open Subtitles | الله وحده من يحاكم |
| - yalnızca Tanrı bilir. | Open Subtitles | - الله وحده يعلم |
| yalnızca Tanrı bilir. | Open Subtitles | الله وحده يعلم |
| Size artık yalnızca Tanrı yardım edebilir. | Open Subtitles | فقط الرب يستطيع ان يساعدك |
| Evet, ruhunu görmek, ama bunu yalnızca Tanrı yapabilir. | Open Subtitles | - نعم ، رؤية روحك ، لكن الرب فقط من يمكنه ذلك - |
| Bu yalnızca Tanrı'nın dindirebileceği bir acıydı. | Open Subtitles | ألم وحده الله كان قادر على ملئه |