- 3 yıldır yalnızsın. - Ne olmuş? | Open Subtitles | منذ 3 سنوات وحتى الان وانت وحيد وماذا بعد ذلك؟ |
Mutsuzsun, yalnızsın ve beni de kendine benzetmek için buraya hapsedeceksin. | Open Subtitles | أنت بائس، و وحيد و ستحبسني هنا لتجعل كل ذرة بي بائسة و وحيدة |
Eskiden olduğu kadar yalnızsın. Hatta daha da yalnızsın. | Open Subtitles | لا زلت وحيدة كما كنت من قبل و ستكونين أكثر وحدة |
İki gün önce yabancıydık ve şimdiyse benimle yalnızsın. | Open Subtitles | منذ يومين كنا غريبين عن بعضنا البعض و الآن أنت معي بمفردك في شقتي |
Karın durumu öğrendi, seni terk etti ve şimdi yalnızsın. | Open Subtitles | اكتشفت زوجتكَ الموضوع وتركتكَ والآن تعيش لوحدك |
Üzerinde güç bela ayakta durabildiğin botta yalnızsın ve güvertedeki her kararı sen vermek zorundasın. | TED | أنت وحدك على القارب، بالكاد تستطيع الوقوف، ويجب عليك أن تقوم باتخاذ جميع القرارات. |
Burada yüz tane kadın da olsa, bensiz yine yalnızsın. | Open Subtitles | يمكنك ان تحصل على مئة امرأة هنا ولكن بدونى ، ستبقى وحيداً |
yalnızsın. Depresyondasın. | Open Subtitles | فحياتك في حالة من الفوضى أنتَ وحيد وتعاني من الإكتئاب |
Yani, şimdi, çoğunlukla dünyada yalnızsın ama seni koruyacak zamanları vardı. | Open Subtitles | أجل, لذا أنتَ وحيد في هذا العالم لكن كان لديهما الوقت لينقذاك |
Canın sıkıldı. yalnızsın. Fahişeye verecek paran yok. | Open Subtitles | أنت ممل أنت وحيد ولا تستطيع أن تتحمل تكلفه عاهره |
Sanırım yalnızsın ve sevgi istiyorsun. Kim istemez? | Open Subtitles | أعتقد بأنك وحيدة و في حاجة للحب ، مَن ليس كذلك؟ |
Bence sen yalnızsın. Buradan çok geçerim ve seni görürüm. | Open Subtitles | اعتقد انك وحيدة اننى اراقبك منذ فترة و لقد لاحظت... |
Bence sen yalnızsın. Buradan çok geçerim ve seni görürüm. | Open Subtitles | اعتقد انك وحيدة اننى اراقبك منذ فترة و لقد لاحظت... |
Mazilli, bilmen gerekir diye düşündüm... tamamen yalnızsın. | Open Subtitles | مازيلي, ظننتك يجب أن تعرف أنت بمفردك تماما |
Ama bunların hiçbiri bir şey ifade etmiyor herhalde çünkü benimle isim araştıracağına evinde yalnızsın, tek başına ve hiçbir şey yapmıyorsun! | Open Subtitles | لأنك بدلاً من أن تبحث معي أنت بمفردك في منزلك , لا تفعل أي شيئ |
Herkesin bir eşi var, değil mi? Evet, sen yalnızsın, ve ben de yalnızım. | Open Subtitles | فهمت الأمر، الكل هنا مرتبط أنت لوحدك وأنا لوحدي |
Güzel. Oval ofiste yalnızsın. | Open Subtitles | سوف نصورك لوحدك في المكتب البيضاوي إنكار تام |
Ama yarışa başladığında, kritik ana geldiğinde motorunla yalnızsın. | Open Subtitles | حينها تحين اللحظة الحاسمة، أنت وحدك مع الدراجة |
Geçtiğimiz iki haftadır evde yalnızsın ama tam olarak ne kadar deli parti yaptın? | Open Subtitles | لقد كنتِ وحدك في المنزل لمدة أسبوعين بالضبط كم حفلة بدون رقابة قمتي بها ؟ |
Ama eve gittiğinde, çoğu gece, yalnızsın... çünkü kendini rahat ve güvende hissetmediğin... tek yer, kendi vücudun. | Open Subtitles | لكنعندماتعودإلى المنزل, .فيأكثراللياليتكون وحيداً. لأن المكان الوحيد |
Şimdi yalnızsın ve Sevgililer Günü'nde ne yaptığımı öğrenmek istiyorsun. - Evet. | Open Subtitles | قهوة , لذا أنت الأن أعزب وتريد أن تعرف ما سأفعله فى عيد الحب. |
Öğle yemeğine kadar yalnızsın. Merak etme. Zaten kimse gelmez. | Open Subtitles | انت وحيده حتى موعد العشاء لا مشكلة لن يكون هناك زبائن |
Bekarsın. yalnızsın ve bu rezil rolü oynamanın tek sebebi ise sahne ışıkları olmadan yaşayamıyor olman. | Open Subtitles | أنتِ عزباء, وحيدة, وتؤدين هذا الدور السخيف |
Ama sen burada, mutfağımda kocamla birlikte yalnızsın. | Open Subtitles | ورغم ذلك , أنتِ هنا لوحدكِ في مطبخي مع زوجي |
Bütün evrenlerde, tamamen yalnızsın. | Open Subtitles | بوجود كل الخلائق في هذا الكون , أنت وحيدٌ كلّياً |
Birçok farklı baharat var, intihara meyillisin yalnızsın ve nakidin bitmiş, yine de etkilemek için yemek pişiriyorsun. | Open Subtitles | الكثير من التوابل المختلفة أنتِ إنتحارية بمفردكِ وليس معكِ نقود ولا زلتِ تقومين بالطبخ |
Bunun adı Chicago Geleneği. Sen yalnızsın. Bu tüm geçmiş hataları temizleyecek. | Open Subtitles | وأنتِ عازبة ، هذا سيمحو كل أخطاء الماضي |
beri yalnızsın... | Open Subtitles | أعلم انك حزين ووحيد منذ الطلاق وانا أحاول أن اكون صديقك |