"yanımızdan" - Translation from Turkish to Arabic

• بجانبنا
• بجوارنا
• تجاوزتنا

Seth, az önce Yanımızdan geçen Vahşi Bill Hickok'tu. Onun fotoğraflarını gördüm.
وايلد بل هيكوك مر بجانبنا يا سيث لقد رأيته في عدة صور

Hayatta olmak? Kimya odasındayken biz, alfa Yanımızdan geçti gitti.
حين كنا في غرفة الكمياء لقد مشى بجانبنا تماماً

15 saatlik bir çalışma sonrasındaydı ve biraz diken üstündeydik, birden bu devasa deniz canavarı Yanımızdan geçti.
كان هذا بعد 15 ساعة من العمل و كنا جميعا مترقبين للمفاجآة، و فجأة أتى هذا الوحش العملاق يتدلفن بجانبنا .

Sürekli Yanımızdan geçen Dünya'ya Yakın Cisimlerin var olduğunu keşfettik.
لقد إكتشفنا وجود هذه الأجسام قريبة من الأرض تحلق بجوارنا طول الوقت

Yanımızdan geçerken bir uzay gemisi göktaşı ile buluşabilir.
عندما تمرّ بجوارنا يمكن أن تلتقي مركبة الفضاء بالكويكب

Motosikletiyle Yanımızdan geçen bu genç kadının motosikletini kozmosta sürdüğünü hayal edin.
تخيل تلك المرأة الشابة التي تجاوزتنا على دراجتها النارية تخيل إن كانت تركب دراجتها

Evet, ve biz orada yokmuşuz gibi Yanımızdan geçti.
لقد مر بجانبنا وكأننا لسنا موجودين

Yanımızdan geçip giden İspanyollar'da hiçbir korku belirtisi görmedim.
- أجل لم ألحظ ذرّة خوف في عيون الأسبان عندما مروا بجانبنا!

Isaac'ın evinde olduğumuz ilk seferi hatırlıyor musun? Yanımızdan geçip gitmişti, değil mi?
أتذكرين حين كنا في منزل "أيزك" أول مرة لقد مرت بجانبنا فقط ، أليس كذلك ؟

Hortum Yanımızdan geçip gitti.
الإعصار مر فقط بجانبنا

Tam Yanımızdan geçtiler.
لقد ركضوا بجانبنا عمليا

Yanımızdan geçtiler.
لقد ركضوا بجانبنا

Ve Sue, üzerinde bir fahişe kıyafetiyle Yanımızdan geçti ve sevgilim de peşinden gitti.
ومن ثم تسير بجوارنا تلك العاهرة متناسقة الجسد ومن ثم يتبعها مباشرة عند الباب...

Evet, normal uzaya çıktığımız anda direk Yanımızdan geçeceklerdir çünkü bizim ışık-altı motorlarımız ışık hızına ivmelenecek kapasitede değil.
نعم ، لكنهم سيمرون بسرعة فائقة بجوارنا بمجرد خروجنا من الفضاء الفائق لأن محركاتنا الثانوية لا يمكنها مجاراة سرعة الضوء أو حتى الإقتراب منها

Yanımızdan uçacaklar, üç... iki... bir...
سيمرون بجوارنا خلال ثلاث إثنان واحد

Babamın silahı. Yanımızdan ayırmayacağız.
إنه مُسدس أبى سنحتفظ به بجوارنا

Bir anda ortaya çıktı. Yanımızdan koşup çantayı aldı.
لقد ظهر فجأة وركض بجوارنا وأخذ الحقيبة

Az önce Yanımızdan bir ticari araç geçti. Hem de beyazdı.
-لقد تجاوزتنا شاحنة مقفلة للتو