| Efendim, müvekkilim komitenin sorularını samimiyetle yanıtladı. | Open Subtitles | سيدى, موكلى أجاب على أسئلة اللجنة كلها بمنتهى الصراحة |
| Konferansta soruları kaba şekilde yanıtladı. | Open Subtitles | وقد أجاب على كل الأسئلة في المؤتمر الصحفي بوقاحة |
| Efendim, müvekkilim komitenin sorularını samimiyetle yanıtladı. | Open Subtitles | سيدى, موكلى أجاب على أسئلة اللجنة كلها بمنتهى الصراحة |
| Amerika, 30 yıldan beri... bir Amerikan efsanesi ve gerçek bir... televizyon ikonu Jimmy Gator'la soruları yanıtladı. | Open Subtitles | لأكثر من ثلاثين عاماً شاهدت أمريكا و أجابت أسئلة جيمي جايتور أسطورة أمريكية، و رمز تليفزيوني حقيقي |
| Amerika, 30 yıldan beri... bir Amerikan efsanesi ve gerçek bir... televizyon ikonu Jimmy Gator'la soruları yanıtladı. | Open Subtitles | لأكثر من ثلاثين عاماً شاهدت أمريكا و أجابت أسئلة جيمي جايتور أسطورة أمريكية، و رمز تليفزيوني حقيقي |
| Kendisi yanıtladı, "En büyük işleri başarmış kişiyi öldürsün..." | Open Subtitles | -ولقد اجاب : - قتل الشخص الذى انجز اعظم الاعمال |
| Efendim, müvekkilim komitenin sorularını samimiyetle yanıtladı. | Open Subtitles | سيدي, موكلي أجاب على أسئلة اللجنة كلها بمنتهي الصراحة |
| Neden sarı diye sorulduğunda, bir imam çok güzel yanıtladı: "Sarı, Güneş'in rengidir. | TED | عند طرح سؤال لماذا الأصفر؟ أجاب أحد الأئمة بطريقة جميلة، " الأصفر هو لون الشمس. |
| Bak, hayatım, sorularını yanıtladı. | Open Subtitles | أنظري ، عزيزتي لقد أجاب سؤالكِ |
| Tamam, tamam sizin sorunuzu yanıtladı. Oturum bitmiştir. | Open Subtitles | لقد أجاب على سؤالكِ، أصرف هذه الهيئة |
| İtiraz ediyorum. Soruyu zaten yanıtladı. | Open Subtitles | اعتراض، لقد أجاب السؤال سلفاً. |
| Tanrı yanıtladı onu. | Open Subtitles | الله أجاب عليها |
| "Hey rahat ol adamım, dinlenmen gerek ahbap" şeklinde yanıtladı. | Open Subtitles | أجاب (حسين) وأقتبس "استرخِ يا صديقي" ""تحتاج إلى استراحة يا رجل |
| Onun dışında her şeyi tereddutsuz yanıtladı. | Open Subtitles | أي شىء أخر أجاب من دون تردد. |
| O her zaman düşüncelerimde ve mutluluğumu onun ellerine teslim edebilirim,' diye yanıtladı küçük denizkızı. | Open Subtitles | وهو دائما في أفكاري وسأضع سعادتي في يديه أجابت حورية البحر الصغيرة |
| Yalancı Kaplumbağa kırgın bir ses tonuyla yanıtladı. "Ne dediysem onu kastediyorum." | Open Subtitles | أجابت السلحفاة بنبرة استياء أنا أعني ما أقوله |
| Adam "ama anlarsa" dedi ve Tina "biliyorsun, bizi öldürür" diye yanıtladı. | Open Subtitles | قال الرجل, "لو عرف بأمرنا," بعدها أجابت (تينا), "تعرف أنّه سيقتلنا" |
| Şey, her soruyu doğru yanıtladı. | Open Subtitles | حسنا ، هي أجابت علي كل الأسئلة ! |
| "O da yanıtladı: | Open Subtitles | أجابت : |
| "Neden edelim ki?" diye yanıtladı. | Open Subtitles | و قد اجاب ب : |