"yanardağ" - Translation from Turkish to Arabic

    • البركان
        
    • بركان
        
    • البراكين
        
    • البركاني
        
    • بركاني
        
    • تعرنا
        
    • براكين
        
    • البركانِ
        
    • لبركان
        
    • البركانية
        
    • بركاناً
        
    Veya burada kalıp konuşabiliriz ta ki yanardağ ateşiyle ölene kadar. Open Subtitles أو يمكننا أن نجلس هنا فقط ونتكلم حتى نموت من البركان
    İç organlarınız, yanardağ maketi gibi göz yuvalarınızdan buharlaşır! Open Subtitles أحشائكِ ستغلي و تخرج من عينيكِ مثل البركان
    Kariyerimin zirvesinin bir yanardağ olmasını beklemiyordum. Open Subtitles أَتمنّى ان الذهاب قمّةَ البركان لَنْ يَكُونَ من اختصاصي.
    Helikopterle aktif bir yanardağ gezisi, veya kristal berraklığında sularda yunuslarla beraber yüzmek. Open Subtitles حول بركان ودخانه في هليكوبتر او السباحة في مياه نقية جدا مع الدلافين
    Ve arkada bir yanardağ var, üzeri buzullarla kaplı. TED وهناك بركان في الخلف، بأنهار جليدية على القمة.
    Benim yaşadığım yerde, birçok mağara lav kayalardan oluşur çünkü orada birçok yanardağ var. TED المنطقة التي آتي منها بها كهوف تكون أغلبها متكوّنة من الحمم الحجرية، لأنّ هناك الكثير من البراكين في المنطقة.
    Motorlar şu an çalışır durumda değil, ama adamlarımız yanardağ patlamadan önce tamir edeceklerinden eminler. Open Subtitles المحرّكات لا تعمل حاليًا إننا واثقون بأننا سنصلحها قبل انفجار البركان
    Her erkek baba olmak, okul takımına koçluk etmek ve bilim sergisi için yanardağ yapmaya yardım etmek gibi şeyler... Open Subtitles كل رجل يريد ان يصبح ابا يدرب فريقة لكرة القدم ويحضر معرض العلوم وايضا يرى البركان كبف يثور
    O gece, süper olan şey sadece yanardağ değildi. Open Subtitles البركان لم يكن الشيءُ الوحيدُ الذي فجرناهـ بتلك الليلِة
    Bir yanardağ şiddetli bir basınçla uyarılmadığı sürece, yüz yıllar boyunca uykuda kalabilir. Open Subtitles قد يظل البركان خامداً تماماً لقرون حتى يشتد الضغط الذي بالأسفل فيثور.
    Püskürme bugün ara vermiş olsa da yanardağ bir avcı gibi tetikte bekleyecektir. Open Subtitles إذا توقف الثوران غداً، فإن قبة المواد المنصهرة ستبقى فوق البركان.
    McGinty, şunu dinle. AYDA YÜRÜYÜŞ Çocukları alıp yanardağ patlama alanına gideyim. Open Subtitles أذهب إلى موقع ثوران البركان بصحبة الأطفال
    Bir dakika yanardağ ile ayrılmaz ikiliyken sonraki dakikada yanardağ aramalarına cevap vermeyebiliyor. Open Subtitles دقيقة واحدة، أنت و البركانَ صلب جداً وفي الدقيقة التالية، البركان لَن يَرد حتى على مكالماتِك
    Eh be Lavon, bugün Didi'yi yanardağ, bir kase yulafla ve Dash'in papağanının turşusu ile kıyaslamanı gördüm. Open Subtitles حسناً، لافون حتى الآن اليوم سمعتك تقارن ديدي إلى البركان طاسة الحصى، و مخللات الببغاءِ المحبوبةِ
    Eğer bir tane daha basit, tek ampullü devre veya banyo köpüğünden yanardağ görürsem sizi direk 2. sınıfa gönderirim. Open Subtitles لذا رجاءاً لو رأيت بطارية تعمل كمتفجرات أو إنفجار بركان سأضطر إلى إعادتكم إلى السنة الثاني0
    Sanki miden bir yanardağ ve eriyen volkanik lavlar yukarı doğru çıkıyor gibi. Open Subtitles انه مثل بطنك في بركان وطبقات من الحمم الذائبه وتكون مثل التدحرج علي القمه
    Ya da bugün mezhepsel kurban günü olabilir ve ortalıkta hiç yanardağ olmadığına göre acaba onu tehlikedeyken bir anda yakacaklar mı? Open Subtitles او اليوم هو يوم أضحية الجماعة وبما اني لا أرى فوهة بركان قريبة من المنطقة أتسائل ان كان سيتم صلبها وحرقها على العمود
    Birkaç yıl önce her yerde devasa tsunamiler, yanardağ patlamaları falan olmuştu. Open Subtitles قبل بضع سنوات، شهدت الأرض العديد من حوادث التسونامي العملاقة وثوران البراكين هنا وهناك
    O vadiye daldığınız zaman, esas olay oradadır çünkü, hakikaten binlerce etkin yanardağ her an patlamaktadır, bu 64 bin km boyunca. TED وعندما تغطس داخل الوادي المتصدع، هناك يكمن الحراك لأنه، حرفياً، آلالاف من البراكين النشطة قد تنفجر في أي لحظة من الزمن، على طول هذه ال 40،000 ميلاً.
    Tony Hawk Kauai'de bir haftadan fazla tatili seçtiğinde onun yanardağ küpürlerini yediğini görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الانتظار حتى اجعلها تأكل التراب البركاني عندما يقوم توني هوك بالتبرع بأكثر من اسبوع في كواي
    Ve bu gördüğünüz, yoğun bir şekilde bir araya gelmiş hidrojen sülfitçe zengin bir su bulutu, deniz tabanındaki yanardağ ekseninden çıkıyor. TED وما ترونه هنا هو سحابة من الحزم المكثفة كبريتيد الهيدروجين في المياه الغنية يخرج من محور بركاني في قاع البحر.
    yanardağ olayında bizi düşünmedin. Open Subtitles عندما كنت بالبركان لم تعرنا اهتماما
    Basınç birikerek büyük depremlere sebep olurken magmanın yükselip yüzeye gelerek yanardağ oluşturmasını sağlayacak yollar da açıyor. Open Subtitles تعاظم الضغط و أنشأ تلك الزلازل الضخمة و أيضا فتحت السُبل للرواسب أن تصعد للسطح لتنتج براكين
    Ve bir dahaki sefere yanardağ patlamadan oradan kaç. Open Subtitles وفي المرة القادمة ابتعدي عن البركانِ قَبْلَ أَنْ يَنفجرُ
    Ben de sirke ve kabartma tozu ile yanardağ yaparız diyordum. Open Subtitles فكّرت في أننا يمكن أن نصنع مجسّما لبركان بواسطة الخلّ و علب الصودا
    Bir de depremler var, yaklaşık her beş senede bir bu alanın tamamını silen yanardağ patlamaları var. TED ومن ثم هناك الزلازل ، والثورات البركانية ، ثم بناء على أمر من واحدة كل خمس سنوات وهي تقضي تماماً على المنطقة خارجاً.
    Nerde bir yanardağ varsa ben ordayım Open Subtitles الي اي مكان حيث يكون فيه بركاناً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more