"yandığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحترق
        
    • احترق
        
    • احتراق
        
    • احترقت
        
    • إحتراق
        
    • تتألم
        
    • مجروحة
        
    • تشتعل
        
    • يحترق
        
    • مضاء
        
    • قد أحترق
        
    Bu lanet şehrin bizim ısdırabımızla aldığın bu şehrin yandığını görmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أرى كل هذه المدينة، هذه المدينة التي اشتريتها بتعاستنا، تحترق
    Gece yarısı gel ve yandığını gör! Open Subtitles لقد رأيت روحه تحترق فوق الحجارة في الليل
    Bombaların ikinci kuyrukluyıldızı paramparça ettiğini milyonlarca küçük buz ve kaya parçasının atmosferimizde zararsızca yandığını ve gökyüzünü bir saat aydınlattığını seyrettik. Open Subtitles كما رأينا القنابل فتتت المذنب الثانى لملايين القطع الصغيرة الذى احترق بشكل غير ضار بغلافنا الجوى
    Filmin yandığını söylemek için beni uyandırdığınız için teşekkürler. Open Subtitles شكراً لإيقاظكِ لي وتنبيهي على احتراق الفيلم
    Neden onlara termosun kaza sırasında yandığını söylemiyorsunuz ki muhtemelen de öyle olmuştur. Open Subtitles لم لا تخبرهم أن الحافظة احترقت في الحطام كما يحصل في العادة
    Komşularından birisi bir gün penceresinden bakmış ve ve bir selvi ağacının yandığını farketmiş. Open Subtitles أي مزارع مجاور، يوم واحد حذّرَ نافذتُه ورَأى سروه إحتراق الشجرةِ.
    Annenin canının yandığını gördün, ve yardım etmek istedin. Open Subtitles أتركها انت ترى والدتك تتألم , وتريد المساعده انى افهم ذلك
    Sadece canının ne kadar yandığını bilmeni istemiş. Open Subtitles لقد حاولت أن تخبرك كم كانت مجروحة
    Birçok herif bir şeylerin yandığını görmeyi sever. Open Subtitles الكثير من الرجال يحبون رؤية الأشياء تحترق.
    Bütün vücudunuzun yandığını düşünün bir de. Open Subtitles تخيلوا عندما تحترق كل أجسادكم، ليس لليلة مؤرقة واحدة، وليس لأسبوع،
    Bütün köyün yandığını gördüm. Çocuklar can verirken çığlıklar atıyordu! Open Subtitles رأيت قرييتنا تحترق وأطفال يصرخون وهم يموتون
    Pencerenin kenarına gittim ve uzakta şehrin yandığını gördüm. Open Subtitles ذهبت صوب نافذتي، ورأيت المدينة تحترق أمامي،
    Hâlâ televizyondan karımın cehennemde yandığını söylediğini biliyor musun? Open Subtitles أتعلمين أنه مازال على برنامجه يقول أن زوجتي تحترق في الجحيم ؟
    Sabahki muhabirlerden biri bana yandığını söyledi. Open Subtitles إحدَ الصحفيين أخبرني هذا الصباح أنه احترق
    Yangının ısısına maruz kalan kemiklerin durumu, bize cesedin en fazla 90 dakika yandığını gösteriyor. Open Subtitles حالة العظام المحروقة اضافة الى درجة الحراره للنار يخبرنا بان الجسم احترق لحد اقصى ل90 دقيقة.
    Bende ona baktığım an tüm bedenimin alev alev yandığını hisettim. Open Subtitles اللحظه التى نظرت اليها كنت احترق
    Şimdi 3 tane ruhun bir adm için yandığını düşünün, Pepe el Romano, Open Subtitles الآن، تصور الروح الحرة احتراق في رغبة للرجل، بيبي عبد رومانو،
    Hâlâ kendi kendine içten yandığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles اذا ما زلت تعتقدين انه احتراق تلقائي
    Şirketinin yandığını düşün ve ailen dedi ki: Open Subtitles ماذا لو احترقت الشركة وقاللك والداك:
    -Pek çok çalılığın yandığını görmüştüm. -Eminim görmüşsündür. Open Subtitles لقد رأيت إحتراق الكثير من الشجيرات أعتقد أنك فعلت بالطبع
    Seni görmeye devam etmek istiyorum, sana sarılmak istiyorum ve ne zaman canının yandığını görsem bu benim de canımı yakıyor. Open Subtitles مازلت أرغب في رؤيتك وأريد أن أمسك بك و عندما أرآك تتألم. فإنني اتألم ايضاً.
    Canının yandığını biliyorum, bana saldırmak.. için bir neden yok. Open Subtitles انا عارفة انك مجروحة لكن مفيش داعى انك تجرحينى انا كمان!
    Anlatacak bir şeyim yoktu. Ben de yazıcılarımızın, kendiliğinden yandığını söyledim. Open Subtitles ولم يكن لديّ شئ لذا أخبرتها أنّ طابعاتنا تشتعل بشكلٍ عفوي
    Acı biber yerken ağzınız yanıyor gibi hissedersiniz çünkü beyniniz ağzınızın gerçekten yandığını sanır. TED لذا، عندما تأكل الفلفل الحار، فإن فمك سيشعر وكأنه يحترق لأن دماغ يعتقد بالفعل أنه يحترق.
    Işığın yandığını görüyorum, o halde orada olmalısın. Open Subtitles ،حسنا، أرى أن النور عندك لا يزال مضاء لذا فأعتقد أنك موجود حتما
    Ama restoranının yandığını söyledi ve bunu söylerken kilisedeydik. Open Subtitles لكنه قال بأن مطعمه قد أحترق و كنا واقفين في الكنيسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more