Kesinlikle yapılacak en doğru şey bu olur. | Open Subtitles | هذا هو بالتأكيد الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله. |
Yani bence yapılacak en doğru şey ailesinin niyetimi bildirmek, değil mi? | Open Subtitles | نعم, لذا أشعر هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله هل أُعلم والديها بما أنوي, صحيح؟ |
Çünkü yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | لأنه الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله |
Ağzını açmadan önce, bunun yapılacak en doğru şey olduğundan emin ol. | Open Subtitles | قبل ان تفتح فمك بكلمة واحدة تأكد ان هذا هو العمل الصحيح |
Güven bana. yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | ثقي بي, هذا هو التصرف الصحيح الذي ينبغي فعله |
Şu anda yapılacak en doğru şey, bu çocuk ve ailesi. | Open Subtitles | الشئ المهم لفعلة هو بحق هذا الطفل وعائلته |
Biliyorum kızacak ama yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | أعرف أنها ستغضب منّي، لكنّه الفعل الصائب. |
Çünkü yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | لأنه هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله |
yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | إنّه الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله. |
- yapılacak en doğru şeydi. | Open Subtitles | كان الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله |
Bu yapılacak en doğru şey. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله |
Ama sen karınla kaldın, çünkü bu yapılacak en doğru şeydi. | Open Subtitles | لكنك بقيت مع زوجتك لأن هذا هو العمل الصحيح |
yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | الآن، ذلك هو التصرف الصحيح. |
Ve zamanla, eve gelmenin yapılacak en doğru şey olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | وفي الوقت المناسب، سترى أن العودة إلى الوطن كانت الشيء الصائب لفعلة |
Gary'iyle konuşmak yapılacak en doğru iş. | Open Subtitles | التحدث مع جاري الشيء الصحيح الذي ينبغي عليك القيام به. |
Sanırım yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | أعتقد أنه الفعل الصائب |