"yapılmıştır" - Translation from Turkish to Arabic

    • مصنوع
        
    • مصنوعة
        
    • يُصنع
        
    • صُنعت
        
    • مصنوعه
        
    Bu tıpa, donmuş tuzdan yapılmıştır ve içindeki borunun üzerine soğuk gaz üflenerek donmuş halde tutulur. TED وهذا القابس مصنوع من قطعة ملحٍ مجمدة تم الحفاظ عليها جامدة عبر نفخ غاز بارد فوق الأنبوب الخارجي.
    Silikon kaplı cam elyafından yapılmıştır. TED وهو مصنوع من الألياف الزجاجية المغلفة بطبقة سيلكون.
    Asfalttan yapılmıştır ve asfalt üzerinde sürmek için çok iyi bir materyaldir ama her zaman değil, özellikle bugünkü gibi olan günlerde, çok fazla yağmur yağdığında. TED مصنوع من الإسفلت و الإسفلت مادة يسهل القيادة فوقها و لكن ليس دائما، على الأخص ليس في الأيام الشبيهة بهذا اليوم عندما تمطر السماء بهذه الشدة
    Ama karşındadır işte özene bezene yapılmıştır ve çok güzel görünüyordur. Open Subtitles لكنها تكون هناك، وتكون مصنوعة بشكل جميل جدا، وتبدو جيدة للغاية.
    Mesela buna bakıp ' Evet bu bir tasarımcı bisikleti' demezdiniz bir tasarımcı bisikleti titanyum ve molibdenumdan yapılmıştır TED لا يمكنك أن تنظر إلى هذه وتقول عنها دراجة مصمم دراجة المصمم مصنوعة من التيتانيوم أو الموليبدينوم
    Baba, hardal neden yapılmıştır? Open Subtitles أبّي، من ماذا يُصنع الخردل ؟
    Ve bugün itibariyle, evren şunlardan yapılmıştır. TED وللوقت الحاضر، فهو مصنوع من هذه الأشياء.
    Bu tekne en iyi Burma meşesinden yapılmıştır. Open Subtitles 5000جنيه إسترلينى؟ سطح هذه السفينة مصنوع من خشب الساج البورمى
    Bu evren hiçbir ışık türünü yaymayan yansıtmayan veya soğurmayan gizemli bir maddeden yapılmıştır. Open Subtitles مصنوع من مادة غامضة و التي لا ينبعث منها أو تعكس أو تمتص أي نوع من الضوء
    Belki haritayı çizen sarhoştu. Belki ay bir peynirden yapılmıştır. Open Subtitles ربما صانع الخريطة كان سكران ربما هذا القمر مصنوع من الجبنة
    Farketmiş olduğunuz üzere, sevgili toprak bükücüler, Bu platform tamamı ile metalden yapılmıştır. Open Subtitles سوف تلاحظون أن هذا المكان مصنوع كلياً من الحديد
    Kristal cam, sıradan cama göre yoğunluğu yüksek atomlardan yapılmıştır. Open Subtitles القزاز الكريستالي مصنوع من عناصر ترتبط مع عناصر اقل كثافة من المعتاد
    Köprünün orijinali demirden yapılmıştır. Open Subtitles هذا الجسر كان مصنوع من الحديد المطاوع أصلاً.
    Bu gemi, 24 ayar altından yapılmıştır. TED هذه السفينة مصنوعة من ذهب عيار ٢٤ قيراط
    Sonunda oyuncak kırılır ve onaramazsın, çünkü ucuz plastikten yapılmıştır! Open Subtitles ثم بعد أن تحصل على اللعبة تنكسر لأنها مصنوعة من بلاستك رخيص
    Namlu hafif titanyumdan yapılmıştır. Dürbünü lazerli. Open Subtitles الماسورة مصنوعة من التيتانيوم الخفيف والسلاح مزود بمنظار لايزر سويسري
    - Her bir şişe 1000 tane ipek böceği güvesinin cezbedici salgıyı yapan bezin esansından yapılmıştır. Open Subtitles كل قارورة مصنوعة من الغدد العرقية لـ 1000 دودة حرير يعرف عنها جذب رفيقها بإستخدام رائحتها فقط
    - Peki. Bu yumurtalar özel metal ve değerli taşlarla yapılmıştır. Open Subtitles الأثريات كلها مصنوعة من المعادن القيمة والمجوهرات الثمينة
    Evet, çünkü ametal bileşiklerden ve radyasyona dayanıklı elektronik devrelerden yapılmıştır. Open Subtitles نعم، لأنها مصنوعة من مركّب غير معدني وتوصيلات ضد الأشعة
    Ama neredeyse her zaman gizlice yapılmıştır. Open Subtitles ولكن يكاد يُصنع دوماً في السر
    Bu benim kaderim Hizmet etsin diye yapılan, acı çeksin diye yapılmıştır. Open Subtitles إنه قدري وحسب. فقد صُنعت للخدمة والمعاناة.
    "Elde yapılmıştır. Gerçek insan saçı ve dişiyle." Open Subtitles " مصنوعه يدويا من شعر انسان حقيقي و أسنان "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more