Aynı şeyi akciğer kanseri veya herhangi bir hastalık içinde yapabiliriz. | TED | يمكننا ان نفعل نفس الشيء بالنسبة لسرطان الرئة ولكل مرض آخر. |
Yasa falan yok! İstediğimiz her şeyi yapabiliriz! Her şeyi! | Open Subtitles | لا توجد قوانين بوسعنا أن نفعل كل ما يحلو لنا، |
Çünkü, onlar kendi teknolojilerini yaşattılar, bunu biz de yapabiliriz. | TED | لأنهم قد نجو مع تقنياتهم, و يمكننا نحن فعل ذلك. |
Savaşmak için niye oraya geçiyoruz? Tam burada evimizde yapabiliriz. | Open Subtitles | لماذا علينا المحاربة هناك طالما باستطاعتنا فعل ذلك في البيت |
Verilerimizi kendi isteğimizle paylaşarak herkes için en iyi olanı yapabiliriz. | TED | من خلال مشاركة معلوماتنا بارادتنا نستطيع القيام ما هو أفضل للجميع |
Bu sefer doğrusunu yapabiliriz ama bunun için savaşman gerekiyor. | Open Subtitles | يمكنك فعلها بطريقة صحيحة هذه المرة ولكني أريدك أن تقاومي |
Kıkırdak doku ölçümü yapabiliriz ama sadece bakarak söyleyebilirim ki yağ doku hücreleri, yüzdeki tüylenme ve kas gelişimi ergenlik öncesi gibi görünüyor. | Open Subtitles | يمكننا أن نقوم بتقييم لوحة النمو ولكن فقط من خلال العين ، يمكنني أن أقول لك نسيجه الدهني تحت الجلد يظهر قبل البلوغ |
İşimiz bittikten sonra istediğimiz, her şeyi yapabiliriz, öyle değil mi? | Open Subtitles | نحن يمكننا أَن نفعل ما نريده بعد العمل أليس كذلك ؟ |
Zaten beni hep Ed Koch'la oynatıyorlar. Seni neşelendirmek için ne yapabiliriz? | Open Subtitles | سيجعلونى ألعب مع مدرب إد على أى حال ماذا نفعل لكى تبتهجى |
Pekala sert çocuk, bunu kolay yoldan ya da zor yoldan yapabiliriz. | Open Subtitles | حسنا يا رفاق يمكننا ان نفعل ذلك يالطريقه السهله او بالطريقه الصعبه |
Sadece dönmek isteyip istemediğini merak ediyorum, ve belki güzel bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | كنت أتساءل فقط إذا أردت أن تعود ولربما أمكننا أن نفعل شيئا لطيفا |
Bunu seninle veya sensiz yapabiliriz ama her şekilde sen de bir parçasısın! | Open Subtitles | يمكننا أن نفعل ذلك بك أو بدونك و لكنك جزء منه في الحالتين |
Şey, bunu yapabiliriz. Sizin için çok zor bir an olmalı Bayaan... | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك، لا بدّ أنها ..فترة صعبة جداً عليكِ يا سيّدة |
Peki Kaptan. Bunu yerde de yapabiliriz. Hiç fark etmez. | Open Subtitles | حسناً , أيها القائد نحن نستطيع فعل هذا بطريقه سهلة |
Çok şey yapabiliriz. Bu sadece yapacağımız son şey olur. | Open Subtitles | يمكننا فعل الكثير و سيكون آخر ما نفعله على الإطلاق |
Veya: Orta Amerika'yı daha iyi anlamak için ne yapabiliriz? | TED | أو: ما الذي يمكننا القيام به لفهم الوسط الأمريكي أفضل؟ |
Bunu, yeniden düzenlemeye yardım etmek ve dünyanın nasıl geliştiğini anlamak için yapabiliriz. | TED | يمكننا القيام بذلك للمساعدة في إعادة بناء وفهم كيف تتطور المناظر الطبيعية للأرض. |
- Etrafından dolanalım. - Haydi, yapabiliriz. Haydi. | Open Subtitles | دعنا نلف من هناك تعال ، يمكننا فعلها ، تعال |
Eğer vilayet bize bütçe ayırırsa, onunla neler neler yapabiliriz. | Open Subtitles | لو المقاطعة أعطتنا اموالاً مالذي يمكننا أن نقوم به معها |
Bunu hâlâ yapabiliriz. Tek yapman gereken arkana yaslanıp somurtmayı kesmek. | Open Subtitles | ومازال بإمكاننا أن نفعلها, أنت فقط بحاجه للنهوض وتكفي عن التكشير. |
Tavşan eti yiyip yeni deri ceketlerimiz için vatka yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نصنع بعض الحماقات وعلى حافظات الكتف لسترتنا الجديده |
Ama dediğin gibi, bir araya gelirsek, halkımız için müthiş şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | لكن كما قُلت معاً نَحنُ الاثنين، يُمكننا أن نُحَقِقَ أشياءً عَظيمَةَ لأُناسِنا |
Afedersiniz, bunu sessizce yapabiliriz ya da büyük bir yaygara koparabilirim. | Open Subtitles | معذرةً, هل يمكننا عمل ذلك بهدوء أو يمكنني عمل ضجة كبيرة؟ |
Daha açık olmak gerekirse: Bu kadar yaratıcı yetenekle, daha fazla neler yapabiliriz? | TED | ولأصل لنقطتي التي أريد توضيحها: مع كل هذه الموهبة المبدعة، ما الذي نستطيع فعله أكثر من مجرد ذلك؟ |
Tüm bunları sizlerin yardımlarıyla yapabiliriz. Teşekkür ederiz. | Open Subtitles | لكننا سنفعلها بمساعدتكم جميعاً شكراً لكم |
Eğer meyve ve sebzelere bunu yapabiliyorsak, emin olun hayvanlara da yapabiliriz. | TED | إذا فعلنا ذلك بالفواكه و الخضروات، أراهن أننا سنفعله أيضاُ مع الحيوانات. |
Nanopatch'in getirdiği gelişmeler sayesinde bunlara karşı bir şeyler yapabiliriz. | TED | لذا يحتمل، مع هذه الرافعة التي تقدمها لنا النانوباتش، نستطيع أن نجعل ذلك ممكناً. |
Döndüğün zaman, babanın unvanı hakkında neler yapabiliriz, bir bakarız. | Open Subtitles | عندما تعود ، سنرى ما يمكننا فعله بشأن لقب والدك |