"yapacak bir şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيء يمكنك القيام به
        
    • هناك شيء لفعله
        
    • وسعنا من شيء
        
    • ما نسطيع عمله
        
    • ما نفعله حيال
        
    • فيما بوسعي فعله من
        
    • لديّ شيء لأفعله
        
    • أنا أكثر مهارة في السيوف
        
    • بيدنا ما نفعله
        
    • بشيء أعتقد أنه سيكون
        
    • حل امثل
        
    • شيء لتفعله
        
    • شيء لنفعله
        
    • شيء ليَعمَلُ
        
    • شيء يُمكننا فعله
        
    Düzgün düşünüp kendinizi role vermezseniz... belli olur ve bunun için Yapacak bir şey yoktur. Open Subtitles إذا كنت لا تفكر بشكل صحيح اذا كنت لست في دورك انه ظهر للتو وليس هناك شيء يمكنك القيام به حيال ذلك
    Bu durumda bir gün geçince bile Yapacak bir şey kalmaz. Open Subtitles ليس هناك شيء لفعله في تلك البلدة حتى ليوم واحد
    Yapacak bir şey yok. Open Subtitles ليس وسعنا من شيء.
    - Köpek yemiş. - O zaman Yapacak bir şey yok. Open Subtitles الكلب أكلهم - حسناً ، هذا ما نسطيع عمله -
    Yapacak bir şey yok artık. Open Subtitles -ليس بيدنا ما نفعله حيال هذا
    Senin için Yapacak bir şey bulacağım... Open Subtitles وسأفكّر مليًّا* *فيما بوسعي فعله من أجلك
    Oturmak. Dönmek. Yapacak bir şey. Open Subtitles جالس , أدور لديّ شيء لأفعله
    Yapacak bir şey yok. Open Subtitles أنا أكثر مهارة في السيوف مني في الكلام
    - Yapacak bir şey yok. İlan et. Open Subtitles -لم يعد بيدنا ما نفعله, أعلني وفاته
    Hayatının üzerinde büyük etki Yapacak bir şey. Open Subtitles بشيء أعتقد أنه سيكون له تأثير كبير على حياتك
    Yapacak bir şey yok. Open Subtitles لا حل امثل له
    Miadını doldurdun. Senin için ölmekten başka Yapacak bir şey kalmadı. Open Subtitles ‫لقد تجاوزت مرحلة فائدتك ‫لم يبق لك شيء لتفعله سوى الموت
    Kardeşlerimizin bizi kurtarmasını beklemekten başka Yapacak bir şey kalmadı. Open Subtitles لم يتركوا لنا شيء لنفعله لكن سننتظر إخوتنا لإنقاذنا قريبا
    Yapacak bir şey yok. Open Subtitles هناك لا شيء ليَعمَلُ.
    İyi amına koyayım! Yapacak bir şey yok. Open Subtitles لا شيء يُمكننا فعله حيال ذلك .
    Bazı insanlarda o iyilik eksik ve bu konuda Yapacak bir şey yok. Open Subtitles بعض الناس فقط مفقود أن القليل قطعة من الخير، وهناك شيء يمكنك القيام به حيال ذلك.
    - Yapacak bir şey yok o zaman. Open Subtitles حسنا ثم، لا يوجد شيء يمكنك القيام به.
    Yapacak bir şey yok, ahbap. Open Subtitles لا شيء يمكنك القيام به يا رجل ! هيّا - (عليّ أن أحضر (ريكس -
    Yapacak bir şey kalmayınca, iyi ölmek gerekir. Open Subtitles لم يتبقى هناك شيء لفعله, أليس كذلك ما عدا الموت جيدا
    Keyfini çıkarmaktan başka Yapacak bir şey yoktu. Open Subtitles "ولم يكن هناك شيء لفعله سوى الإستمتاع به"
    Yapacak bir şey yok. Open Subtitles ليس وسعنا من شيء.
    - Köpek yemiş. - O zaman Yapacak bir şey yok. Open Subtitles الكلب أكلهم - حسناً ، هذا ما نسطيع عمله -
    Yapacak bir şey yok artık. Open Subtitles -ليس بيدنا ما نفعله حيال هذا
    Senin için Yapacak bir şey bulacağım... Open Subtitles وسأفكّر مليًّا* *فيما بوسعي فعله من أجلك
    Oturmak. Dönmek. Yapacak bir şey. Open Subtitles جالس، أدور، لديّ شيء لأفعله.
    Bu olayı kılıçlarla çözmek istiyorsan Yapacak bir şey yok. Open Subtitles أنا أكثر مهارة في السيوف مني في الكلام
    - Yapacak bir şey yok! Open Subtitles ليس بيدنا ما نفعله إنها..
    Hayatının üzerinde büyük etki Yapacak bir şey. Open Subtitles بشيء أعتقد أنه سيكون له تأثير كبير على حياتك
    Yapacak bir şey yok. Open Subtitles لا حل امثل له
    Yapacak bir şey yok, at yarışı oynuyorum. Open Subtitles لم يعد لديك شيء لتفعله سوى الجلوس هنا وتخدير الجياد
    Yapacak bir şey arıyoruz ve hiç bir şey yok. Open Subtitles ... نحننتطلعلفعلشيءما وليس هناك شيء لنفعله
    Yapacak bir şey yok. Open Subtitles لا شيء يُمكننا فعله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more