ama bir insanı cesur yapan şey, korkularının onları durdurmalarını engellemeleridir. | Open Subtitles | أن ما يجعل الشخص شجاعاً عدم تركه لخوفه أن يتغلب عليه |
Ama benim takımım yürekten oynar. Onları iyi yapan şey de bu zaten. | Open Subtitles | فريقي يلعب بطريقة واقعية و هذا ما يجعله فريقاً جيداً |
İkimiz de biliyoruz ki seni işinde bu kadar iyi yapan şey insanlığın. | Open Subtitles | وكلانا نعرف أن إنسانيتك هي ما تجعلك بارعة فيما تفعلين |
Aynen öyle, işte bu efsaneyi, bu denli efsanevi yapan şey. | Open Subtitles | أجل وهذا ما جعل الأسطورة، أسطورة غريبة للغاية. |
Bunun beni özel yapan şey olduğunu düşünürdüm; açıkçası hala düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن هذا ما يجعلني مميزاً، و بصراحة تامة ما زلت أفعل. |
Bizi insan yapan şey nedir? Böceklerle mesela, aramızdaki en büyük fark bizim bilinçli olmamızdır. Ne düşündüğümüzün ve ne yaptığımızın farkında olma durumudur. | Open Subtitles | ما يجعلهم أطفال , ما يشعرهم بالفرق عن الحشرات عندما نقول أفكار , تدل على الوعي وإدراك لما نفكر فيه |
Finlandiya'nın PISA sonuçlarına göre çok iyi olduğunu gördünüz, ama Finlandiya'yı bu kadar etkileyici yapan şey öğrenciler arası performans farkının sadece yüzde beşinin okullardan kaynaklanıyor olması. | TED | رأيتم النتائج الجيدة لفنلندا حسب برنامج بيسا لكن الشيء الذي يجعل فنلندا مدهشة للغاية هو أن 5 بالمائة فقط من التفاوت في الكفاءات بين الطلاب يعود للمدارس. |
Oynamak, insanların uğraşları içinde belirsizliğin sevildiği sayılı uğraşlardan biridir. Oynamayı eğlenceli yapan şey belirsizliktir. | TED | اللعب هو أحد المساعي البشرية حيث يكون الشك في الواقع محتفى به. الشك هو ما يجعل اللعب ممتعا. |
bilgisayar tarafından okunabiliyor. Ve bilgisayarları çok etkili yapan şey de bu; bu düzenlenebilir teknik yüksek diller. | TED | ويمكن نطقه عبر الكمبيوتر. وهذا ما يجعل الكمبيوترات قوية: هذه اللغات العالية المستوى التي يمكن أن تتُرجم. |
Bu hediyeyi değerli yapan şey, dişinin yumurtalarını beslemek için kullanacağı proteinle dolu olması. | TED | ما يجعل هذه الهدية قيمة إلى هذا الحد هو أنها مملوءة بالبروتين الذي تستخدمه الأنثى لتغذية بيضها. |
Ya da bunu ateşli yapan şey belki de budur. | Open Subtitles | او ان ذلك فقط ما يجعله مثيراً جداً |
Bunu güzel yapan şey ağaç. | Open Subtitles | الحطب ما يجعله عجب. |
Seni sen yapan şey kusurların ve ben seni seviyorum. | Open Subtitles | عيوبك هى ما تجعلك انت انت وانا معجبة بك |
Zaten her şeyi bu kadar kötü yapan şey taraf seçmek. | Open Subtitles | الانحياز إلى جانب هو ما جعل الأمور فضيعة |
Görüyorsun, beni özel yapan şey Chi emmek değil. | Open Subtitles | انه ليس فقط امتصاص القوة ما يجعلني مميزة |
Ama onları beraberken bu kadar iyi yapan şey aslında başka birileriyle beraber olmaları gerekirken birlikte olmaları. | Open Subtitles | لكن ما يجعلهم رائعين معاً؟ هو عندما من المفترض أن يكونا مع أشخاص آخرين |
Ama anladım ki, annemi mutlu yapan şey... inanamıyorum ama sensin. | Open Subtitles | وكما يظهر , الشيء الذي يجعل امي سعيدة بشكل لا يصدق هو انت |
Menenjiti diğer hastalıklardan çok daha tehlikeli yapan şey insan vücuduna çok hızlı yayılması. | TED | وما يجعل هذا المرض خطيراً جداً بالمقارنة مع باقي الأمراض هو السرعة الكبيرة التي تغزو فيها جسم الإنسان. |
Seni güçlü ve korkutucu yapan şey aynı zamanda bu gibi kararları da acı verici yapan şeydir. | Open Subtitles | ما يجعلكِ قوية ومرعبة هو أيضًا ما يجعل قرارًا كهذا مؤلمًا جدًا... |
Bugünü o kadar özel yapan şey de budur. | Open Subtitles | وهذا مايجعل اليوم مميزاً نحن هنا لنشهد زواج هاذينِ الاثنين |
Dün ayrıldıktan sonra sakin kafayla düşününce fark ettim ki insanları eğlenceli yapan şey öngörülemez olmaları. | Open Subtitles | بعد يوم عطلتنا، ودماغ صافي ادركت مالذي يجعل البشر ممتعين |
Bu hakları korumak ve bu haklara saygı duymak, bizi biz yapan şey. | Open Subtitles | وحماية تلك الحقوق واحترام تلك الحقوق هي ما تجعلنا من نحن عليه |
Demek istediğin, beni herkesten daha iyi yapan şey mi? | Open Subtitles | هل تعنى ما الذى يجعلنى أفضل من الآخرين؟ |
O da diğerleri gibi bir mülteci. Onu özel yapan şey ne? | Open Subtitles | إنها فقط لاجئة أخرى ما الذي يجعلها مميزة ؟ |
Belli bir yağı sağlıklı veya sağlıksız yapan şey onun yapısıdır. | TED | وما يجعل نوعاً معيناً من الدهون صحياً أو غير صحي هو شكلها. |