| Sana yalvarıyorum, lütfen bunu yapma. Bunu ben yapmıyorum, biz yapıyoruz. | Open Subtitles | ـ أتوسل إليك لا تفعل هذا ـ أنا لا أفعل هذا |
| Sana yalvarıyorum, lütfen bunu yapma. Bunu ben yapmıyorum. | Open Subtitles | ـ أتوسل إليك لا تفعل هذا ـ أنا لا أفعل هذا |
| "Lütfen Yapma bunu. Komşuların önünde beni utandırma." | Open Subtitles | رجاء لا تفعل ذلك ، لا تحرجنى امام الجيران |
| Karışmamı istemiyorsan, Yapma bunu. | Open Subtitles | ابقى بعيداً عن ذلك ان اردتني ان ابقى بعيداً لا تفعل ذلك |
| Ne zaman Elis ile konuşsam şöyle der: "Onu yapma, bunu yap." | Open Subtitles | عندما أتحدث لـ إليس يقول لي إفعلي هذا لا تفعلي هذا |
| Hayır, hayır Yapma bunu. Jess, Jess kes şunu. Jess. | Open Subtitles | لا, لا, لا, لا تفعلي ذلك جيس، جيس،جيس، توقفي عن ذلك, جيس, جيس |
| Öyleyse Yapma bunu adamım. Davet etme. İstediğin son şey işleri aceleye getirmek. | Open Subtitles | اذاً لا تفعلها يارجل, لاتدعوها الشيئ الاخير الممكن فعله هو استعجال الامور |
| Morey, kendine Yapma bunu. Sebebinin istiridyeler olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | موري لا تفعل هذا بنفسك يعتقد أنه بسبب الكتومين |
| Ama bizim için yapma; bunu hak etmiyoruz. | Open Subtitles | ولكن لا تفعل هذا من أجلنا نحن لا نتستحقك |
| Bekle Lex. Lex, bunu yapma. Bunu yapma. | Open Subtitles | مهلاً ليكس , ليكس لا تفعل هذا , لا تفعل هذا |
| Yapma bunu, Chris. Sadece bize nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | لا تفعل هذا يا كريس فقط قل لي اين المال ؟ |
| Lütfen Devon Ellie'yi seviyorsan, Yapma bunu. | Open Subtitles | من فضلك ديفون اذا كنت تحب ايلى لا تفعل ذلك |
| Yapma bunu be! Seni vurabilirdim. | Open Subtitles | تباً يا رجل، لا تفعل ذلك قد أطلق عليك النار |
| Hayır, bu kötü bir fikirdi. Bu kötüydü, hayır, hayır, Yapma bunu | Open Subtitles | هذه فكرة سيئة لا, لا إنها سيئة, لا لا تفعل ذلك |
| Millete duymalarını istemediğin bir şeyi söylememden mi korkuyorsun? Yapma bunu. | Open Subtitles | أنت تخشى أن أخبر هؤلاء الناس أمرًا لا تريدهم أن يعرفونه؟ لا تفعل ذلك |
| - Hayır, bize uyduğunu sanmıyorum. - Mia, Yapma bunu. | Open Subtitles | لا لا اظن انه سيكون جيد لنا ميا ,لا تفعلي هذا |
| Yapma bunu. Oğlunun kaderinde büyük bir kahraman olmak var. | Open Subtitles | لا تفعلي هذا مقدّر لابنك أنْ يكون بطلاً عظيماً |
| Bunu yapma, bunu yapma. | Open Subtitles | وا , وا , وا لا تفعلي هذا لا تفعلي هذا |
| - Haydi ama, Audie, Yapma bunu. - Hayır, Charles. Sana tapıyorlar. | Open Subtitles | هيا ، "أودي" ، لا تفعلي ذلك - " لا ، "تشارلز - |
| Yapma bunu. Basit bir gözetleme görevini çatışmaya çevireceksin. | Open Subtitles | لا تفعلها ستحول مهمة المراقبة إلى معركة نارية |
| Miles, senin için bir anlamım varsa lütfen Yapma bunu. | Open Subtitles | لو كنتُ أعني أي شيء لكَ أرجوك لاتفعل هذا |
| Ben ona tek şey öğrettim: Hayır. Onu yapma, bunu yapma. | Open Subtitles | علمتها شيء واحد، الطاعة لاتفعلي هذا ولاتفعلي ذاك |
| Bana söylediklerini birisi bile doğru ise lütfen Yapma bunu. | Open Subtitles | إذا كان هنالك شئٌ ممّا أخبرتني به حقيقة فا أرجوك لاتفعل ذلك |
| Yapma bunu Kat. Sakin içeri gireyim deme, dön geri hemen. | Open Subtitles | لا تفعليها كات , لاتدخلي الى هنا فقط استديري وغادري |
| Lütfen yapma... bunu yapma. | Open Subtitles | أرجوك لا لا تقم بهذا |
| Yapma bunu. Beni yargılama. | Open Subtitles | حسناً, لا تفعلى هذا لا تحكمى علىّ |
| "Onu yapma, bunu yapma. | Open Subtitles | "لا يَعمَلُ هذا! "" لا يَعمَلُ ذلك! " "يا، ماذا يُوقّتُك تَرْجعُ للبيت اللّيلة؟ " |
| Yapma bunu! | Open Subtitles | هيا ، لاتقم بذلك |
| Yapma bunu dostum. | Open Subtitles | لا تقل هكذا يا رجل |
| - Hannibal Iütfen Yapma bunu. - Bana bu kadarını borçlusun. | Open Subtitles | لا تقم بذلك (هانيبل) رجاءً أنت تدين لي بالقدر نفسه |