Ve okula gitme ve bilimi düşünme dışında hiçbirşey yapmadık. | Open Subtitles | و لا نفعل شيئاً غير الذهاب إلى الكلية والتفكير بالعلوم |
Öğretmenler bir saat boyunca ders yaptıklarını söylüyorlar, ama hiçbir zaman yapmadık. | Open Subtitles | المعلمون يقولون أننا ندرس الحصة خلال ساعة لكننا لا نفعل هذا أبداً |
-...arabayı yok etmeseydin daha iyi olurdu. - Biz birşey yapmadık. | Open Subtitles | إذا لم تكونوا أوشكتم على تدمير السيارة نحن لم نفعل شيئا |
Burada aslında özel bir şey yapmadık, sadece koleksiyonu besledik. | TED | ولم نقم بشيء خاص حقيقةً، فقط قمنا بتزويد الآلة بالمجموعات. |
Buraya neden geldiniz bilmiyorum ama biz bir şey yapmadık. | Open Subtitles | لا أعرف ما تفعلونه هنا، ولكننا لم نفعل أيّ شيء. |
Biz bunu daha önce başka bir çiftle hiç yapmadık. | Open Subtitles | إننا لم نفعل هذا الأمر مع أي زوجين من قبل |
Hiçbir şey yapmadık. En güvenli ve en hızlı şekilde geldik. | Open Subtitles | لم نفعل شئ , لقد أتينا بمجرد أن أصبح الوضع آمنا |
Olanlar oldu bir kere ve sonrasında hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | لقد سمعنا ما سمعنا وبعد ذلك لم نفعل أي شيء |
Biz bunu bilgisayarda yapıdığı gibi bir kodlama yazarak yapmadık. | TED | نحن لم نقم بذلك من خلال كتابة برنامج ، كما نفعل في جهاز الكمبيوتر. |
Bunu ABD'de yapmadık, Japonya'da yapmadık ve Avrupa'da da yapmadık. | TED | لم نفعل ذلك في الولايات المتحدة لم نفعل ذلك في اليابان ولم نفعلها في أوروبا |
Felaketin yaklaştığını gördük fakat önlemek adına hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | رأينا الكارثة و هي آتية و لكننا لم نفعل شيئاً لمنعها |
Bak Kim, seninle konuşmamız gerekirdi. Ama yapmadık. | Open Subtitles | اسمع يا كيم, كان يجب ان نخبرك, ولكننا لم نفعل |
Yanlış birşey yapmadık. Yapmış gibi de davranmayacağız. | Open Subtitles | نحن لم نفعل شئ مخالف للقانون ، نتصرف بشكل عادي |
Biz yanlış bir şey yapmadık. Sadece onu görmek istedik. | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئا خطأ فقط أردنا أن نراها. |
Biz bir şey yapmadık... suçlu değilsin. | Open Subtitles | نحن لم نفعل أي شئ. أنت الذي علية اللوم؛ أنت الذي أثرتني. |
Bak, Loomis... kanuna aykırı hiç bir şey yapmadık... belki biraz hız sınırını aşmak haricinde... bu durumda niçin hepimizi rahat bırakıp... buradan çıkmamıza izin vermiyorsun? | Open Subtitles | إنظر يا لوميس, لم نفعل أي شىء غير قانوني بإستثناء سرعـتنـا الزائدة لماذا لا تتركنا لحالنـا ودعنا نرحل من هنا |
Yanlış bir şey yapmadık ki. Neden ayrılalım? | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئاً لماذا نتوقف عن اللقاء مع بعضنا |
peki, Nadia Webson ile görüşüyordum Ama yasal herhangi birşey yapmadık. | Open Subtitles | لقد كنت مع نادين ويبسون لكننا لم نقم بأي شيء قانوني |
Asistanla aşk yaşamak ama uygunsuz olan hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | العلاقة المُحرمة مع المساعدة لكننا لم نقم بشيء بذيء أبداً |
Hiç bir şey yapmadık.Anlaşmayı bozma şansını kaçırdık. | Open Subtitles | إننا لم نعمل شيئاً، لقد فقدنا فرصتنا في إلغاء العهد |
Yemin ederim altı haftadır seks yapmadık. | Open Subtitles | أقسم بأننا لم نمارس العلاقة الزوجية في غضون 6 أسابيع |
Beni ve ağabeyimi bir kaç bildiri yüzünden suçlu ilan ederek asıl siz hakaret ediyorsunuz oysa ki, biz kelimelerle ikna etmeye çalışmaktan başka bir şey yapmadık. | Open Subtitles | عندما تعتبرنا أنا و أخي مجرمون بسبب بضعة منشورات رغم أننا لم نرتكب اي شيء أخر عدا الإقناع بالكلمات |
Konuşmaktan başka birşey yapmadık. Hiç bir netice alamadan bekledim. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو الحديث لقد كنت عقلانيا بدون نتائج |
Diğer kızlarla bir hafta sürdü, sonra 6 ay boyunca hiç yapmadık. | Open Subtitles | مَع البناتِ الأخرياتِ اللواتي دامتْ في الإسبوع، ثمّ ل6 شهورِ نحن عَمِلنا لا شيءَ. |
Şunu açıklıkla söyleyeyim ki Eddie ve ben asla biraraya gelme planları yapmadık. | Open Subtitles | فقط لأجعل الأمر مستقيم جدا أنا و ايدي لم يكن لدينا أي خطط لنصلح ما بيننا |
Bizi burada tutamazsınız Biz hiç bir şey yapmadık. | Open Subtitles | يا، أنت لا تَستطيعُ إبْقائنا هنا. نحن مَا عَملنَا أيّ شئَ. |
Biz hiç seks yapmadık. | Open Subtitles | لم نمارس الجنس أبداً. هل مارسنا الجنس من قبل؟ |
Ama başka bir şey oldu çünkü onları durdurmak için hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | لكن حدث شيء آخر لكوننا لم نحرّك ساكنًا لردعهم. |
Neden olmasın? Yani insanların önünde hiç prova yapmadık. | Open Subtitles | أقصد، نحن لا نتمرن كثيرا أمام الناس |
Oyun alanı hazır. Bu oyun alanını biz yapmadık. | Open Subtitles | الحديقة الخلفية جاهزة لم نصنع هذه حديقة |
Ki, tabii ki, yapmadık. Alvarez bir günlüğüne ölü taklidi yapıyor. | Open Subtitles | الأمر الذي لم نفعله بالطبع جعلناه يمثل أنه ميت ليوم واحد |