"yapmak istemediğim" - Translation from Turkish to Arabic

• لم تعجبني
• لا أريد فعله
• لا أريد فعلها
• لا أريد القيام

Benim de yapmak istemediğim pek çok işim oldu.
لقد حصلت على اعمال كثيرة لم تعجبني

Politikaya atılırken yapmak istemediğim şeyler tam da bunlardı işte.
هذا بالضبط الشيء الذي لا أريد فعله عندما دخلت في المجال السياسي

Öyle bir şey olmayacak. Beni yapmak istemediğim bir şeyi yapmam için zorlamıyor. Şimdi izin verirsen hala derisi olan yerlerime krem sürmem lazım.
هذا لن يحدث انها لن تضغط على لفعل شىء لا أريد فعله أستأذنك سوف أذهب لوضع المطهر على الأماكن التى ماذالت بها جلد

65 yaşına bastıktan birkaç gün sonra keşfettiğim en önemli şey yapmak istemediğim şeyler için artık vakit harcayamayacak olmamdı.
أهم شيء اكتشفته بعد بلوغي الـ65 بأيام هو أنني لا يمكنني تضييع المزيد من الوقت بفعل أشياء لا أريد فعلها

Biliyorsun, biri beni zorladığında yapmak istemediğim şeyleri yapmak zorunda kalıyorum.
أتعلم،، شخص ما يجبرونني أن أفعل أشياءا لا أريد القيام بها

Benim de yapmak istemediğim pek çok işim oldu.
لا أريد أن أفعل هذا يا رجل! لقد حصلت على اعمال كثيرة لم تعجبني

İlişkiyi yapmak istemediğim şeye odakladı.
لقد بنيت العلاقة بأكملها على الشيء الوحيد الذي لا أريد فعله

Yoksa O, sana benim yapmak istemediğim şeyleri yaptıracak ve ben sana o şeyleri yapmak istemiyorum.
سيرغمني على فعل الشيء الذي لا أريد فعله و أنا لا أريد أن أفعل لك ذلك

yapmak istemediğim bir şey yapmak zorunda kalabilirim.
ربما يتوجّب علي فعل شيء ما لا أريد فعله

yapmak istemediğim o şeyi şimdi yapmak zorundayım.
علي القيام بالشيء الذي لا أريد فعله

Lütfen bana yapmak istemediğim bir şeyi yaptırtmaya zorlamayın.
لا ترغمينني على فعل أمرٍ لا أريد فعله{\pos(192,230)}

yapmak istemediğim şeyleri yapmak zorunda değilim.
أنا لا أفعل أيا من الأشياء التي لا أريد فعلها.

Sanki kendimi dışarıdan izliyorum ve yapmak istemediğim şeyleri yaptığımı görüyorum.
وكأني أقف خارج نفسي... أراقب نفسي أقوم بأشياء لا أريد فعلها ، أتفهم ؟

Lütfen bana yapmak istemediğim bir şey yaptırma.
رجاءً، لا تدعني أقوم بشيء لا أريد القيام به حسناً؟

Hem cebimizden tek kuruş para çıkmayacak hem de benim yapmak istemediğim önemsiz işleri yapacak.
سيكلّفنا القليل من المال، وسيقوم بجميع الأعمال الحقيرة التي لا أريد القيام بها.