"yapmak istemiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تريد
        
    • يريد فعل
        
    • لا يريد
        
    • لا ترغب
        
    • لا يرغب بفعل
        
    • لن يشارك
        
    • تريد القيام
        
    • تريد ان تفعلها
        
    • تريد فعل
        
    • يريد أن يفعل
        
    • يريد أن يقوم
        
    Bak ne diyeceğim, Sam'in annesi şu anda bu konuşmayı %100 yapmak istemiyor. Open Subtitles حسناً، أتعرف ماذا ؟ والدة سام لا تريد الخوض في هذه المحادثة الأن
    Coca-Cola, Pepsi'nin her şeye evet demediğini tüm dünya öğrenmedikçe Pepsi ile işbirliği yapmak istemiyor. TED لذلك، فإن كوكاكولا لا تريد أن تركل بيبسي الكُرة ما لم يعرف العالم أجمع بأن بيبسي لا تركل الكرة.
    Herkes sonuç istiyor ama kimse bunun için gerekeni yapmak istemiyor. Open Subtitles لكن لا أحد يريد فعل ما يجب علية فعلة للحصول عليها
    Benim büyük oğlum küçük kardeşi ile hiçbirşey yapmak istemiyor. Open Subtitles ابني الكبير لا يريد فعل أي شيء مع أخيه الصغير
    Hangimizle yaşayacağı konusunda, seçim yapmak istemiyor. Open Subtitles انها لا ترغب باختيار اي منا تريد ان تعيش معه
    Miles yapılması gereken şeyleri yapmak istemiyor bizim aksimize. Open Subtitles لا يرغب بفعل ما يتطلّبه الأمر ليس مثلنا
    O mu yapmak istemiyor yoksa sen mi kardeşinle iş yapmak istemiyorsun? Open Subtitles انها لن يشارك ، أو أنك لا تريد المشاركة مع أخيك؟
    İşi yapmak istemiyor musun? Peki, yapma, bunu kabul ederim! Open Subtitles إذا كنت لا تريد القيام بالمهمّة فلا مانع لديّ
    Bahis yapmak istediği şeyi, yapmak istemiyor görünerek yapmasına olanak sağlıyor böylece arkadaşları sürtük falan olduğunu düşünmüyor. Open Subtitles هذا سيجعلها تفعل ما تريد بينما تتظاهر و كأنها لا تريد فعل هذا لذا فأصدقائها لن يطلفوا عليها عاهرة أو شئ من هذا القبيل
    Kimse bunu yapmak istemiyor, o yüzden kimin bunu kıçına yiyeceğini görmek için ot sapı çekeceğiz. Open Subtitles لا أحد يريد أن يفعل هذه إطلاقاً هل سنقوم بإجراء قرعة لكي نرى من سيقوم بهذا
    Karısı bile onunla hiçbir şey yapmak istemiyor ve neredeyse alkolik olmasına iki adım kaldı. Open Subtitles حتى زوجته لا تريد اي علاقة معه و هو على قاب قوسين او ادنى من ان يصبح مدمن كحول
    Paris uçak biletleri için ön ödeme yapmak istemiyor. Vardığımızda karşılayacak. Open Subtitles باريس لا تريد ان تدفع تذاكر الطيران مقدما ستسدد لنا عندما نصل الى هناك
    Sanki seninle seks yapmak istemiyor. Open Subtitles لكن يبدوا وكأنها لا تريد ممارسة الجنس معك
    Kimse bunu yapmak istemiyor ama gerçek şu ki, bunu ertelediğimiz her gün 10 kişi daha fazladan kurban edilecek. Open Subtitles لا أحد يريد فعل هذا ولكن الحقيقة ،التي لا مفر منها أن كل يوم نتأخر، ويجب أن نُضحي .بعشرة أشخاص
    Kimse bunu yapmak istemiyor ama gerçek şu ki, bunu ertelediğimiz her gün 10 kişi daha fazladan kurban edilecek. Open Subtitles لا أحد يريد فعل هذا ولكن الحقيقة ،التي لا مفر منها أن كل يوم نتأخر، ويجب أن نُضحي .بعشرة أشخاص
    İki tane baban var ama ikisi de seninle bir şey yapmak istemiyor. Open Subtitles لديك والدان وكلاهما لا يريد أن يقوم بأي شيء من أجلك
    Sanırım babamın skandalı yüzünden artık benimle hiçbir şey yapmak istemiyor. Open Subtitles أعتقد بأنه لا يريد فعل أي شئ معي بعد الآن لأن أبي تعرض لفضيحة مالية
    Yoksa dünyayı daha iyi bir yer yapmak istemiyor musun? Open Subtitles أو أنك لا ترغب في جعل العالم مكاناً أفضل؟
    -Diyelim ki bunu yapmak istemiyor. Open Subtitles إفترض بأنّه لا يرغب بفعل ذلك؟ !
    O işi yapmak istemiyor demekte ne oluyor lan? Open Subtitles مالذي تعنيه بانه لن يشارك
    Peki bu görüşmeyi cidden yapmak istemiyor musun? Open Subtitles حسناً، هل أنت متأكيد أنك لا تريد القيام بالمقابلة ؟
    Belli ki korkuyor, yapmak istemiyor. Open Subtitles من المحتمل أنها خائفة جداً. إنها لا تريد فعل هذا .
    Şu anda benden hariç kimse bunların hiçbirini yapmak istemiyor. Open Subtitles إلا الآن، لا أحد هنا يريد أن يفعل أي شيء من هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more