yapmak zorunda değildin. Hiçbirimiz için. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ذلك ليس لكل واحد منا |
Bu çok hoş. Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | ,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك |
Teşekkürler, Caleb. Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | شكرا ، كيلب لم يتوجب عليك فعل هذا |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك أن تفعل هذا. |
Bu yapmak zorunda değildin.. | Open Subtitles | ما كان عليك فعل هذا |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم تكن مضطراً لفعل هذا |
Onun bütün pis işlerini yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك القيام بكل أعمالها القذرة |
Yardımın için teşekkür ederim... ama bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | -أشكرك على مساعدتك -لكنْ لمْ تكوني مضطرّة لفعل كلّ هذا |
Çok tatlısın. Bunu yapmak zorunda değildin. Sorun değil. | Open Subtitles | ,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك |
İşe yaraması için bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا لينجح الأمر |
İşe yaraması için bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل هذا لينجح الأمر |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يتوجب عليك فعل هذا. |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يتوجب عليك فعل ذلك |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك أن تفعل ذلك |
Sana yaptıklarımdan sonra bunu yapmak zorunda değildin Patchi. | Open Subtitles | أتعلم، يا (باتشي) ما كان عليك فعل هذا بعد كُل ما فعلته بك. |
Flores, yardım ettiğin için sağ ol dostum. Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | فلوريس) شكراً لمساعدتي يارجل) لم تكن مضطراً لفعل هذا |
Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك القيام بذلك |
Bunu benim için yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم تكُن مضطرًّا لفعل هذا عوضًا عنّي. |
yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ فعل ذلك , تعلم ذلك |
Bunu yapmak zorunda değildin. Babamı tanımıyordun bile. | Open Subtitles | ليس عليك القيام بهذا، حتى أنك لم تعرف أبي. |
Teşekkür ederim, bunu yapmak zorunda değildin... | Open Subtitles | شكرا، لم يكن لديك للقيام بذلك ... |
Bunu hava kuvvetlerinin satın alma biriminin komutanı önünde yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن لزاماً عليك إيضاح هذه النقطة أمام آمر القوّة الجوية. |
yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك فعل ما فعلت |