Şimdi yapmak zorundayım yoksa benim için de... - ...bizim için de her şey biter. | Open Subtitles | يجب أن أفعل هذا الآن أو ستكون النهاية لي ولنا |
Hayatım sürüp giderdi, ama şimdi iki şekilde de istemediğim bir şey yapmak zorundayım. | Open Subtitles | مستقبلى كان يسير فى اتجاه جيد ولكن الآن، على العكس تماماً يجب أن أفعل شئ لا أريد أن أفعله |
Gene her şeyi ben yapmak zorundayım. Hadi, bayanlar kalkın. Harika. | Open Subtitles | يتوجب علي فعل كل شئ أنا اعلم أن هناك شئ مخالف هنا |
Ben babam için bunu yapmak zorundayım ama sen işle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | استمع، عليّ فعل هذا لمساعدة أبي وأنت لاتملك أيّ فكرة عن عملنا |
Bu güzel, bu öğleden sonra bir şeyler yapmak zorundayım. | Open Subtitles | لا بأس ، يجب أن أقوم بأمر ما هذه الظهيرة |
- Sadece senden daha iyi yapmak zorundayım. - Neden? | Open Subtitles | فقط يتوجب علي أن أفعل أفضل منك - لماذا ؟ |
yapmak zorundayım. | Open Subtitles | حسناً، يجب عليّ أن أفعل إنه سيكتشف الأمر |
Benden daha güçlüydü ve kariyerimi etkileyebilirdi ama ''yapmak zorundayım'' diyordum. | TED | علمت أن هذا الشخص أقوى، ويمكنه التأثير على مسيرتي، لكن يجب عليّ القيام بذلك، |
Bunu yapamazsın. yapmak zorundayım ve sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تفعل يجب أن أفعل ، و أنت تعلمين ذلك |
Pekala, aynen öyle mi yapmak zorundayım? | Open Subtitles | حسناً ، هل يجب أن أفعل ذلك بنفس الطريقة تماماً؟ |
Bense bunların hepsini ikinci karımla tekrardan yapmak zorundayım. | Open Subtitles | بمكانٍ ما بالقطب الشمالي يجب أن أفعل هذا مرةً آخرى مع زوجتي الثانية |
- O zaman hiçbir şey yapmadım. Şimdi bir şeyler yapmak zorundayım. | Open Subtitles | ، لم أفعل أيّ شيءً حينها يجب أن أفعل شيئاً الآن |
Ben, birkaç detaylı analiz daha yapmak zorundayım ama ilk gözlemlere göre, en az %50 kapasitede. | Open Subtitles | يجب علي فعل المزيد من التحاليل المفصله لكن هذا المقياس يستشعر بالداخل على الأقل 50 بالمئه من القدره |
Pekala, eğer "en iyi" bensem, senin de "en iyi"ye ihtiyacın varsa sanırım bu işi yapmak zorundayım. | Open Subtitles | اذا , اعتقـد اذا كنـت انا الأفضـل وانت تحتـاج الى الأفضـل اذا يجب علي فعل ذلـك |
Anlamıyorum ki neden bunu yapmak zorundayım. | Open Subtitles | لست أفهم.. أعني لا أفهم لمَ يجب عليّ فعل ذلك |
O zaman ben de bunu yapmak zorundayım. | Open Subtitles | وعليّ أن أطلب منك المغادرة إذاً سيتحتم عليّ فعل هذا |
Masraf 16 kereden daha fazla, hatta 32 ama bu aramayı yapmak zorundayım. | Open Subtitles | لتكن 16 أو 32 مرة أكثر ولكن يجب أن أقوم بهذه المكالمة |
İşim bazen hiçte hoş olmuyor ama bu hoşuma gitmese de bunu yapmak zorundayım. | Open Subtitles | أحياناً عملي لا يكون لطيفاً ويجب علي أن أفعل أشياء لا أحب فعلها |
Ama bir şeyler yapmak zorundayım ve bu da yapabileceğim en iyi şey. | Open Subtitles | عليّ أن أفعل شيئاً. و هذا أفضل ما بوسعي. |
Sanırım yeniden yapmak zorundayım. Göz bağım çözüldü. | Open Subtitles | أعتقد عليّ القيام بها مرة أخرى عصابة عيوني قد وقعت |
Oğlunun kalbini koşu bandında zorlayamadığımıza göre bunu kimyasal olarak yapmak zorundayım. | Open Subtitles | بما أنّه لا يمكننا إجهاد قلب ولدكِ على آلة الركض، سيكون عليّ فعلها كميائيّاً |
(Kahkahalar) Ve özellikle o gün ne fena bir yenilgiye uğradığımı hatırlıyorum çünkü şimdi Albert'ın biraz önce yaptığını yapmak zorundayım, ağılda da bu kuzulardan 100 tane filan var | TED | ضحك وذكرت خصوصاً أن ما يبعث على السخرية هو انا في ذلك اليوم لانه كان يتوجب علي القيام بما قام به آلبرت وهناك مثل ١٠٠ من هذه الحملان في الحظيرة، |
Bizim için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yapmak zorundayım. | Open Subtitles | ينبغي أن أفعل ما هو صالح لنا جميعًا. |
Bunu yapmak zorundayım, Charlie... benim hakkımda ne yapacağını bilene kadar hoşçakal. | Open Subtitles | يجب ان افعل ذلك تشارلى طالما أنك تعلمين ما تفعلينه اتجاهى |
Bunu yapmak zorundayım tamam mı? | Open Subtitles | أمارس الجنس مع يجب أن أعمل هذا الآن , موافقة؟ |
108 defa yapmak zorundayım ve eğer iyi hissetmiyorsam tekrar yapmak zorundayım hiç daha iyi hissetmesem bile devam etmeliyim. | Open Subtitles | من المفترض علي فعلها 108 مره ومن ثم فعلها مجدداً إن لم اشعر بالتحسن رغم انني لا أشعر افضل على الإطلاق |
Bu benim işim. Benim hayatım. Bu yüzden doğru olanı yapmak zorundayım. | Open Subtitles | إنها حياتي، و مستقبلي علي أن أقوم بالصواب لأجلها |
Oh, bugünün geleceğini biliyordum. Dokunma testini yapmak zorundayım. | Open Subtitles | أوه , عرفت بأن هذا اليوم سيأتي سيكون عليّ أن أقوم بإختبار اللمسة |