| Bunu birlikte yapmamızın amacı yeni bir başlangıç içindi. | Open Subtitles | المغزى من قيامنا بهذا سوية لكي نبدأ بداية جديدة |
| Büyük fedakârlığı yapmamızın nedeni dünyanın gerçekten ölmesi. | Open Subtitles | سبب قيامنا بالتضحية الكبرى... هو لأن الأرض تموت حرفيا. |
| Bunlar bizim bunu yapmamızın iki nedeni. | Open Subtitles | هذان هما السببان وراء قيامنا بذلك |
| Ama bunu yapmamızın bir nedeni var çünkü bazen insanlar ailelerini korumak için delice şeyler yapar. | Open Subtitles | ولكن هناك سبب لفعلنا هذا وهو بعض الناس يرتكبون اعمالاً جنونية ليحموا عائلاتهم |
| Bunu yapmamızın tek sebebinin popüler olmak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن السبب الوحيد لفعلنا هذا هو أن نصير شعبيتان. |
| Bunu yapmamızın tek nedeni çocuklarımızı korumaktı. | Open Subtitles | "السبب الكامل لفعلنا هذا كان لحماية أولادنا" |
| - Bunu yapmamızın tek sebebi tasarruf etmek. | Open Subtitles | -سبب قيامنا بهذا الشئ لتوفير النقود |