| Herkes kostümlerini giyinip kuşanacak. Senin de öyle yapman gerek. | Open Subtitles | من الطبيعيّ أن يتأنّق الجميع هكذا، يجب أن تفعل مثلي. |
| Kazanmak için herşeyi yapman gerek. Biliyorsun, ne olursa olsun. | Open Subtitles | عليك أن تفعل كل شيء ممكن لتحقيق الفوز أنت تعرف، مهما كان |
| Şarkı söylerken ne yapman gerek söyleyeyim. İtalyan ol. | Open Subtitles | اتعرف ماذا يجب عليك فعله اذا اردت ان تصبح مغنيا؟ |
| Şimdi unutma, atışa yaklaştığında tutucunun dikkatini dağıtacak bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | الآن تذكري ، عندما تقتربين من الصحن المقصود : مصطلح في البيسبول يقال للشخص الذي سيضرب الكره يجب عليك فعل شيء لتشتيت الرامي |
| Ama benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | لكن أريدك أن تفعل شيئاً واحد من أجلي |
| Senin bunları 25 yaşındaki bir kızla yapman gerek o yaşa geldiğinde tabi. | Open Subtitles | يجب أن تفعل ذلك للفتيات الجذابات في سن 25 الواتي يعتقدن انهن يمكنهن الحصول على أي شاب |
| Bu demek oluyor ki sen de dönüşmeden önce bu işi yapman gerek. | Open Subtitles | وهذا يعنى أنك يجب أن تفعل ذلك قبل أن تتحول. |
| - Birşeyler yapman gerek. - Ona ihanet edemem. | Open Subtitles | يجب أن تفعل شئ لايمكننى خيانته |
| Bir şeyler yapabilirim. Bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | يمكنني أن أفعل شيئا عليك أن تفعل شيئا |
| Ama önce, benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | لكن أولاً، عليك أن تفعل شيء لأجلي. |
| Sirkteki gibi. Bir şeyler yapman gerek. Beş parasızsın. | Open Subtitles | عليك أن تفعل شيئاً ليس لديك أموال |
| Demek istediğim, onu dövmek zorunda değilsin ama bunu yapman gerek. | Open Subtitles | أقصد أن ليس عليك ضربه -لكن هذا ما ينبغي عليك فعله |
| Bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | يجب عليك فعل شيء ما |
| Hemen yapman gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تفعل ذلك الآن |
| Ama önce benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | لكن عليك أن تقوم بشيء من أجلي أولاً. |
| Srinivas, egzersiz yapman gerek. | Open Subtitles | شينواس) ، أنا وأنتَ بحاجة إلى وجبة هندية دسمة) |
| İstediğim her şeyi sorgusuz sualsiz yapman gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة لك أن تفعل كل شيء أسأل دون سؤال. |
| Benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | أنتِ، أريد منك أن تفعلي شيئا من أجلي |
| Eğer ölürsem benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تقوم بأمر ما من أجلي .. |
| Söylediklerimi harfiyen yapman gerek. | Open Subtitles | اريد منكِ ان تفعلي بالضبط كما اخبركِ |
| Hobi olarak bunu yapman gerek. | Open Subtitles | لا تستطيع لعب الكرة او جمع السفن في زجاجة، يجب ان تفعل هذا كهواية. |
| Thorpe Girişim için doğru olanı yapman gerek. | Open Subtitles | "يجب عليك القيام بما هو صحيح لمنشئات "ثورب |
| Banyo yapman gerek Arnie. | Open Subtitles | يجب أن تستحم (آرني) |
| Bu işi bir hücrede ya da duştayken yapman gerek. | Open Subtitles | يتوجب عليك فعلها في الزنزانة أو في حمامات الاستحمام |