Onu henüz öldüremem. Önce benim için bir şey yapması gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني قتله بعد، يجب أن يفعل شيئًا من أجلي أوّلًا. |
O patlamadan önce birinin bir şey yapması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يفعل أحدنا شيئًا قبل أن تنفجر |
Birisinin yapması gerek. | Open Subtitles | شخصاً ما يجب أن يقوم بذلك |
- Birinin yapması gerek. | Open Subtitles | -شخص ما يجب أن يقوم بذلك |
Bir babanın, çocuğu için fedakârlık yapması gerek. | Open Subtitles | الاب يفترض بهِ أن يضحي من أجل أولاده |
Bir babanın, çocuğu için fedakârlık yapması gerek. | Open Subtitles | الاب يفترض بهِ أن يضحي من أجل أولاده |
Yoksa siz de mi... Birilerinin bu işleri yapması gerek, Bayan Lampert. | Open Subtitles | يجب أن يفعلها أحداً "سيدة "لامبـرت |
Evet, birinin bunu yapması gerek. | Open Subtitles | نعم ، شخص ما يتوجب عليه فعل ذلك |
Birilerinin bir şeyler yapması gerek! | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يفعل شيء ما تجاه الأمر |
Birinin bir şeyler yapması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يفعل أحدهم شيئا ما |
Bir babanın, çocukları için fedakârlık yapması gerek. | Open Subtitles | الاب يفترض بهِ أن يضحي من أجل أولاده |
- Birinin bunu yapması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يفعلها شخص ما. |
Birilerinin yapması gerek! Bu önemli! | Open Subtitles | شخص ما عليه فعل ذلك انه امر مهم |
Birisinin yapması gerek. | Open Subtitles | -شخص ما عليه فعل ذلك . |