"yapmayacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن يفعل
        
    • لن تفعل
        
    • لن يقوم
        
    • لن يفعلها
        
    • لا يفعل
        
    • لن يعمل
        
    • يقوم بفعل
        
    • ولن يقوم
        
    • لا يجعلنا
        
    • لن تقوم بذلك
        
    • لن تقوم بما
        
    • لن يجعل
        
    • أحد سيفعل
        
    Kardeşim o delikten çıkmadıkça hiç kimse, hiçbir şey yapmayacak. Open Subtitles لن يفعل أحد شيئاً قبل أن أخرج أخي من الحبس
    Gerçi ikiniz birbirinize layıksınız çünkü o hiçbir şey yapmayacak. Open Subtitles في النهاية أنتما تستحقان بعضكما لأنه لن يفعل شيئاً أبداً
    Kimse yetkim dışında bir şey yapmayacak. Open Subtitles لن يفعل أحد أي شئ بدون إذني. أنا المسؤول هنا.
    Bu hiç mantıklı değil. Sen olsan öyle yapmazdın. Jane de öyle yapmayacak gibi görünüyor. Open Subtitles ـ ماكنت أنت نفسك لتتصرفى هكذا ـ يبدو أن جين لن تفعل ذلك
    Artık bunu yapmayacak. Open Subtitles كلا، لقد أخبرتك أنها لن تفعل هذا بعد الآن
    Konuşmaya gerek yok. Benim kuzenim bunu yapmayacak. Open Subtitles ،لا حاجة بنا إلى الكلام .قريبي لن يقوم بذلك فقط
    - Lanet silahlarınızı atın dedim. - yapmayacak. Open Subtitles ـ قلتُ، ألقوا أسلحتكم اللعينة ـ لن يفعلها
    Ona bak. Yapması gerektiğini biliyor ama yapmayacak. Open Subtitles هو يعلم أنه عليه أن يفعل ذلك لكنه لن يفعل
    Hayır adam ona çekiyor. Ve merak etme Vince bunu yapmayacak. Open Subtitles بل الآخر سيستثير قضيبه ولا تقلقي، لن يفعل ذلك
    Doğrudan değil, ama engel olmak için hiçbir şey yapmayacak. Open Subtitles ليس بصفة مباشرة، ولكنه لن يفعل أي شيء لمنع هذا الأمر
    yapmayacak, bu işin, bazı insanların gösterişi olduğunu düşünüyor. - Pekala. Open Subtitles لن يفعل ذلك, فهو يظن أنه حدث حصري بالمغرورين
    -Gerçekten yapacak. - yapmayacak çünkü o da senin gerçekte nereye ait oldugunu biliyor. Open Subtitles هو لن يفعل ، لأنّه يعلم لأنّك توجدين في المكان الّذي تنتمين إليه
    Bu öyle yapmayacak. Onunla aynı adamlar için çalışıyoruz. Open Subtitles هذا العميل لن يفعل هذا، لقد أتينا من نفس الأشخاص
    Artık bunu yapmayacak. Open Subtitles كلا، لقد أخبرتك أنها لن تفعل هذا بعد الآن
    Şeytani bir hareket yapmalı, ama kötü biri olmadığı için, yapmayacak. Open Subtitles هي في حاجـة إلى ارتكاب عمل شرير , لكنهـا لن تفعل هذا بما أنهـا ليست شريرة
    Üzgünüm ama şef röportaj yapmayacak. Open Subtitles آسفة ، لكن الرئيس لن يقوم بمقابلات صحفية
    Tamam durun, sözleşme yapmadan herhangi bir hareket yapmayacak. Open Subtitles حسناً توقف, الفتى لن يقوم بأي حركة حتى يوقع عقداً
    Bu adam bunu asla yapmayacak. İyi bir imgeleme yazık oldu. Open Subtitles هذا الشخص لن يفعلها ابدا يالها من خساره لبصيره جيده
    20 dolarına bahse girerim ki, diş macunu hiç kafa yapmayacak. Open Subtitles عشرون دولار ان معجون الاسنان هذا لا يفعل شيئا
    Son bir kez çaresizce kafayı bulmak için bir yığın dolusu gargarayı nasıl çalacağını düşünmekten başka bir şey yapmayacak. Open Subtitles لن يعمل أي شيء إلا اكتشاف طريقة كيف يسرق أكواب غسول الفم الصغيرة كي يسعى بيأس إلى آخر نشوة
    Bundan sonra, beni de bilgilendir ve o bana söylemeden hiçbir şey yapmayacak. Open Subtitles من الاَن فصاعداً، ابقيني في الدائرة وهو لا يقوم بفعل أي شيء دون اخباري
    Şüpheli psikotik değil ve katliam yapmayacak. Open Subtitles هذا المجرم ليس مضطرباً عقلياً ولن يقوم بفورة قتل، إنه صبور جداً
    Bizi görünmez yapmayacak, sadece fark edilmememizi sağlıyor. Open Subtitles لا يجعلنا مختفيين، إنما غير مُلاحظين فحسب
    Yani bana bu iyiliği yapmayacak mısın? Open Subtitles إذن أنت حقًّا لن تقوم بذلك من أجلي؟
    Senin istediğini yapmayacak. Open Subtitles . لن تقوم بما تُريده
    Bir şey kesin ki mutsuz halde öylece oturmak hiçbir şeyi daha iyi yapmayacak. Open Subtitles أمر واحد أكيد أن تجلس هنا يائسا لن يجعل الأمور أكثر سعاده
    Hey, burada neler döndüğünü anlayana kadar, kimse bir şey yapmayacak. Open Subtitles لا أحد سيفعل أى شىء حتى نعرف ماذا يحدث هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more