| Sen de Swinton işindeki fazlalık listesini yapsan iyi olur. | Open Subtitles | ينبغي عليك أيضًا أن تُعِد قائمة بالأقسام غير الضرورية من أجل إندماج (سوينتون) |
| Sen de Swindon işindeki fazlalık listesini yapsan iyi olur. | Open Subtitles | ينبغي عليك أيضًا أن تُعِد قائمة بالأقسام غير الضرورية من أجل إندماج (سوينتون) |
| Sen de Swinton işindeki fazlalık listesini yapsan iyi olur. | Open Subtitles | ينبغي عليك أيضًا أن تُعِد قائمة بالأقسام غير الضرورية من أجل إندماج (سوينتون) |
| Dediğini yapsan iyi edersin. | Open Subtitles | كنت أفضل أن تفعل ما يقول. |
| - Bunu şimdi yapsan iyi edersin. - Neden? | Open Subtitles | ثم كنت أفضل أن تفعل ذلك الآن. |
| Fakat hala yapabileceğin son bir şey var ve onu da doğru yapsan iyi olur çünkü benim olanı alana kadar rahat etmiyeceğim. | Open Subtitles | لكن هناك شيء أخير واحد مازال عليك القيام به و الأفضل أن تفعله بشكل صحيح لأني لن أستريح حتى أسترد الذي لديه بشكل شرعي لي |
| Senden ne yapmanı istiyorsa, yapsan iyi olur. | Open Subtitles | مهما كان ما يريد منك فعله، من الأفضل أن تفعله. |
| Bence doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapsan iyi olur. | Open Subtitles | ,اعتقد. يجب عليكِ بأن تفعلي ما تظنيه صحيحاً. |
| - İstediklerini yapsan iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب ان تفعلي ما يريدونه |
| Seni kendine getirecek ne varsa onu yapsan iyi olur. | Open Subtitles | لذا مهما يتطلب الأمر لترتاح من الأفضل أن تفعله |
| Eğer bir şey düşüneceksen o işi çabuk yapsan iyi olur Walt. | Open Subtitles | لو كنتَ ستفكّر في شيءٍ، فمن الأفضل أن تفعله بسرعة يا (والت). |
| Dediğini yapsan iyi olur Marge. | Open Subtitles | يجدر بك أن تفعلي ما يقوله يا (مارج) |