Dinin yaptığı bu işte. Ruhaniliği maddecilik ile eşitler. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الدين قد يخلط الروحانية بالمادية |
Ve bana anlatma, vampirlerin yaptığı bu. | Open Subtitles | ولا تقل لي بأن هذا ما يفعله مصاصو الدماء |
Sana sevdiğin herkesi öldürtecek. - Onun yaptığı bu. | Open Subtitles | سيجعلك تقتل كل شخص تحبه هذا ما يفعله دوماً |
Uyum içinde, tüm ekosistemin yaptığı bu: Yaşam için sürekli daha fazla fırsat yaratmak. | TED | في أداءهم الموحد، هذا ما تفعله النظم البيئية بمجموعها: إنها توجد فرص أكثر وأكثر للحياة. |
Ve esrarkeş ot içer. Onların yaptığı bu. | Open Subtitles | جميع مستعملي المخدرات يدخنون الحشيش ، هذا ما يفعلونه |
Hayır, onu kullanarak hayatımı cehenneme çeviriyor. yaptığı bu. | Open Subtitles | لا, إنها فقط تجعل حياتي جحيم عن طريقه, هذا ماتفعله |
Sana sevdiğin herkesi öldürtecek. Onun yaptığı bu. | Open Subtitles | سيجعلك تقتل كل شخص تحبه هذا ما يفعله دوماً |
- Hepsi bu. Rahiplerin yaptığı bu değil mi? | Open Subtitles | هذا كل بالامر , هذا ما يفعله الكهنة , صحيح ؟ |
Fark etmesen de, yaptığı bu. | Open Subtitles | هذا ما يفعله بالضبط برغم أنك لا ترين ذلك |
Sen ortada yokken yaptığı bu. | Open Subtitles | هذا ما يفعله عندما لا تكون متواجدا |
Kanserden kurtulanların yaptığı bu. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الناجون من السرطان |
Bence yaptığı bu. | Open Subtitles | هذا ما يفعله ذلك الشيء , أعتقد |
Altına işiyor. yaptığı bu. | Open Subtitles | انه يتبول على بنطاله هذا ما يفعله |
Koruduğun kişinin yaptığı bu! İnsanları öldürüyor! | Open Subtitles | هذا ما يفعله الشخص الذي تحمينه |
Müdür gidip salakça hikayeler uyduracak. PD insanların yaptığı bu. | Open Subtitles | المدير سيحاول اصطناع قصة مجنونة هذا ما يفعله قوم الـ "بي سي" |
Tamamen haklısın, bunu yapıyor ama tek yaptığı bu değil çünkü senin hakkındaki gerçeği öğrendiği andan itibaren senin için yalan söylemek zorunda kaldı, hala sana ailedenmişsin gibi davranıyor ve bu ona çok şeye mal oldu. | Open Subtitles | انت على حق هذا ما تفعله ولكن ليس هذا فقط لأنه من اللحظة التي اكتشفت فيه الامر بخصوصك |
Onun gözlerini aldı, yaptığı bu. | Open Subtitles | لقد أخذت عينيه، هذا ما تفعله |
O sopayla seni kör ediyor. yaptığı bu. | Open Subtitles | إنّها تعميك به، هذا ما تفعله. |
Evet. Yani, insanların düğünlerde yaptığı bu değil midir? | Open Subtitles | أعني, أليس هذا ما يفعلونه في حفلات الزفاف؟ |
Sana söylemiştim. Olacağı buydu! Onların yaptığı bu işte. | Open Subtitles | أخبرتكم، هذا ما يحدث هذا ما يفعلونه |
Koç, benden kaçıyor. İşte koçun yaptığı bu. | Open Subtitles | المدربه تتجنبني هذا ماتفعله المدربه |
yaptığı bu. | Open Subtitles | هذا ماتفعله. |