Tek bir düşüncen var, babamın yaptığı her şeyi mahvetmek! | Open Subtitles | إن لديك فكرة واحدة فقط أن تحطم و تدمر كل ما فعله أبى |
Benim için yaptığı her şeyi düşündüğümde fikirlerimi değiştiriyor. | Open Subtitles | عندما أفكر فى كل ما فعله من أجلى يوشك مخى على الإنفجار |
Erkeklerinizin bize yaptığı her şeyi size de yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | كل شيء يفعله رجالك بنا يريدون أن يفعلوه بكِ |
Karındeşen Jack'in yaptığı her şeyi biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف كلّ شيء فعله جاك السفاح |
Bizim araştırmalarımızla FBI'ınkini birleştirelim. Dale Morris'in son 24 saatte yaptığı her şeyi ayrıntısına kadar istiyorum. | Open Subtitles | ضعي محققينا مع الإف بي آيه أريد أن أعرف كل شيء فعلته خلال اليوم الماضي |
İyi bir savaş liderinin yaptığı her şeyi yapan. | Open Subtitles | اي انه فعل كل ما يفعله قائد المعارك الجيد |
Bu sistem, her bir bireyin neredeyse çevrim içi yaptığı her şeyi takip edebilmektedir. | Open Subtitles | هذا النظام يستطيع تقريبًا تقفي كل مايفعله الأفراد على الإنترنت. وعليه، إن كنت صحفيًا يجري تحقيقًا عن الحكومة الأمريكية، |
3 yıl önce arazi gezisinde yaptığı her şeyi biliyorum. Yoldayım. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء قام به في رحلته منذ ثلاثة سنوات. أنا في طريقي إلى هالبرشتات. |
Yüce İsa'yı ve benim için yaptığı her şeyi düşününce... | Open Subtitles | عندما أفكر بألوهية المسيح وكل ما فعله لي |
Baban hakkındaki he şeyi okudum, ve inşaat ihalesini kazanmak için yaptığı her şeyi: şantaj, rüşvet, tehdit... | Open Subtitles | و قرأتُ كل ما ذكر فيه عن والدك و كل ما فعله لربح مناقصات البناء |
Geçen ay yaptığı her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أرغب أن أعرف كل ما فعله في الشهر الماضي |
Babanın senin için yaptığı her şeyi unuttun mu? | Open Subtitles | هل نسيت كل ما فعله والدك من أجلك؟ |
- yaptığı her şeyi bilmediği için böyle konuşuyorsun. | Open Subtitles | لم تكوني لتقولي هذا لو علمت كل ما فعله - ؟ |
Adamlarının bize yaptığı her şeyi, onlar sana yapmak istiyor. | Open Subtitles | كل ما فعله رجالك بنا يريدون فعله بك |
- Parkeler gıcırdıyor ve Bay Kubiak'ın tuvalette yaptığı her şeyi net olarak duyabiliyoruz. | Open Subtitles | - الأرضية مهلهلة - ويمكننا سماع كل شيء يفعله السيد " كوبياك " في حمامه |
- yaptığı her şeyi kayıt altına alabilir ve takip edebiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا رؤية كل شيء يفعله و تسجيل ذلك |
Jack Donaghy'nin filmde yaptığı her şeyi.. ...senin de gerçek hayatta yaptığını gördüm. | Open Subtitles | كلّ شيء فعله (جاك دوناغي) في الفيلم، رأيته يفعله في الحياة الحقيقيّة |
Aklıma gelen her şeyi yaptım kendi annemim de yaptığı her şeyi ama bir şeye yaramıyor. | Open Subtitles | فعلت كل شيء فكرت فيه، كل شيء فعلته أمي أنا، "ولا يهم." |
yaptığı her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | يجب ان اعرف كل ما يفعله هذا الرجل |
Tıpkı onun gibi olmak ve yaptığı her şeyi yapmak isterdim. | Open Subtitles | أردتُ أن أكون مثلهُ فقط وأن أفعل كل مايفعله |
yaptığı her şeyi aldığı her şeyi bir yerlerde düzenli bir şekilde arşivlemiştir. | Open Subtitles | و هاوٍ كل شيء قام به أي شيء قام به مصنف بدقة ليؤدي لمكان ما |
Yüce İsa'yı ve benim için yaptığı her şeyi düşününce... | Open Subtitles | عندما أفكر بألوهية المسيح وكل ما فعله لي |
O erkeklerin en cesuru ve yaptığı her şeyi başkaları için yapıyor. | Open Subtitles | أنه اشجع من الرجال وكل ما يفعله يفعله للآخرين |
Bu, yaptığı her şeyi körü körüne desteklediğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني أني أدعم كل أفعاله بشكل أعمى |
Onu yakalayıp, bağlayıp yaptığı her şeyi düzelttirmeliyiz. | Open Subtitles | علينا مطاردتها واسقاطها والحرص على جعلها تتراجع عن اي شيء عملته |