Biliyor musun, bu yaptığımız şeyi yapmamız için... bizde bir sakatlık olması lazım. | Open Subtitles | أتعلم, لابد وأننا نُعانى من خطب ما لِنفعل ما فعلناه. |
Hiç kimsenin yaptığımız şeyi Anlayamayabileceğini düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل تفكرين في أنه لن يفهم أحد ما فعلناه ؟ |
Bak yaptığımız şeyi geri çeviremeyiz ama almaya geldiğimiz şeyi alacağız ve Londra'ya geri döneceğiz. | Open Subtitles | انظر، لا يمكننا التراجع عن ما فعلناه, ولكننا بمُجرَّد حصولنا على ما جئنا لأجله, |
Ve kuşlar gibi, hala coşku doluyuz, yaptığımız şeyi mekana uyması için değiştirmiş olsak bile. | TED | و مثل الطيور، بهجة العيش مازالت موجودة، حتى ولو غيَّرنا ما نفعله لنتكيف مع محيطنا. |
Az önce yaptığımız şeyi toplum içinde yapmak bir çok eyalette yasadışı. | Open Subtitles | و ليس أمام الناس حسناً، إن فعل مافعلناه للتو أمام الناس أمر غير قانوني في معظم الولايات |
Baskı altında, genelde en iyisini yapma endişesiyle yaptığımız şeyi kontrol etmeye çalışırız. | TED | عند وجود الضغط، نحن غالبًا ما نهتم بتأدية أفضل ما لدينا، وكنتيجة نحاول التحكم في ما نفعل لنفرض أفضل أداء. |
Hep yaptığımız şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا القيام بكل ما نقوم به دائماً |
Orada öyle konuşurken yaptığımız şeyi anlayacaklar. | Open Subtitles | كلاهما يتحدثان بالاعلى سيكتشفان ما فعلناه |
Şimdi orada yaptığımız şeyi alıp, ülke çapında yaymamız gerekiyor. | Open Subtitles | وعلينا تطبيق ما فعلناه هناك ونشره على نطاق الأمه |
yaptığımız şeyi düşünürsek bizi gözetlemiş de olamazlar. | Open Subtitles | ولا يمكن أنّهم يراقبوننا، ليس في ظلّ ما فعلناه |
Oğlun için yaptığımız şeyi yüzlerce insan için, hayır binlerce insan için yapayım istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفعل لمئات الناس، لا الآلاف من الناس ما فعلناه لابنك |
Çalışanları sorgulamak için yaptığımız şeyi kullandım. | Open Subtitles | أنا أستغل ما فعلناه للحصول على شيء من موظفيه |
Haven'da her zaman yaptığımız şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أفعل ما فعلناه دائمـاً في هايفـن |
Ve bilmeni isterim yaptığımız şeyi çok sevdim. | Open Subtitles | ولمعلوماتك... لقد أحببت كل ما فعلناه معاً |
Kameraya yaptığımız şeyi fark ettin değil mi? | Open Subtitles | لاحظتَ ما فعلناه بالكاميرا، أليس كذلك؟ |
100 yıl sonra hiç kimse yaptığımız şeyi hatırlamayacak. | Open Subtitles | مئة عام و لا أحد سيتذكر ما فعلناه. |
Bak, ondan hoşlanıyor olsam bile bu yaptığımız şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | انظر، حتى لو كنتُ معجبة به فذلك لا يُغير ما نفعله نحن |
Bizim yaptığımız şeyi o asla yapamaz. | Open Subtitles | مافعلناه لا يمكن أن يفعله |
Bizim yaptığımız şeyi anlayacaklarını mı sandın? | Open Subtitles | هل تعتقد انهم سيتفهمون ما نفعل |
Hep yaptığımız şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا القيام بكل ما نقوم به دائماً |
Ve son olarak her yerde her yaptığımız şeyi denetleyen yönetim oluşumları var. | TED | وفي الأخر سنجد الجهات الحكومية في كل مكان والتي ستضع التشاريع لكل ما نعمله |
Bu insanlara yaptığımız şeyi düzeltmekle yükümlüyüz. | Open Subtitles | نحنُ ندين للناس بإصلاح ما أفسدناه. |
Korengal Vadisi'nde yaptığımız şeyi deneyelim. | Open Subtitles | افكر بفعل الشئ نفسه الذي فعلناه في وادي كورينجل "افغانستان". |
Çocukken yaptığımız şeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اتذكر ذلك الشيء الذي إعتدنا فعله عندما كنتُ صبياً؟ |
Kısa bir süre içerisinde, belli bir hastalık için yaptığımız şeyi, her hastalık için yapmamız gerektiğini fark ettik. | TED | و بسرعة شديدة أدركنا أن ما كنا نفعله لمرض واحد يجب فعله لجميع الأمراض الأخرى |
yaptığımız şeyi yapmamızı istemeyen pek çok kişi var. | Open Subtitles | هناك عديد الأشخاص الذين لا يرغبون بقيامنا بما نفعل |