"Çünkü Ruslar bizim onlara dört yıldır yaptıklarımızın azıcığını bize yapsa an itibariyle canlı bir tek Alman kalmaz." dedi. | Open Subtitles | لأنه ولو حاول معنا الروس ما الذي فعلناه لهم في السنوات الأربعة الأخيرة في لامستقبل لن يكون هنالك أي ألمان |
AtıIan kahkahaları ölçü olarak alırsak bu güne kadar yaptıklarımızın en iyisi buydu. | Open Subtitles | أعتقد أفضل شيء بأنا فعلناه من أي وقت مضى |
Bugün yaptıklarımızın, gelecekte sonuçlarının ne olacağını hayal etmek bile çok zor. | TED | حيث لا يمكننا حتى تخيّل عواقب أفعالنا اليوم على مستقبل الغد. |
Olgun davranmalı ve yaptıklarımızın sonuçlarıyla yüzleşmeliyiz. | TED | يجب علينا أن نرتقي لمستوى مسؤولياتنا وأن نتصدى لعواقب أفعالنا. |
En azından Ona, yaptıklarımızın nedenini açıklarız. Sanırım Jack haklı. | Open Subtitles | وبتلك الطريقة، يمكننا على الأقل التوضيح لها لمَ وما الذي نقوم به |
Tabii ki, şu an yaptıklarımızın sonuçlarından sorumlu değiliz, öyle değil mi? Tüm bu klonlar hakkındaki şikayet gibi. | TED | وبالطبع، نحن لسنا مسئولين عن نتائج ما نفعله الآن، أليس كذلك؟ مثل كل هذه الشكاوى عن الإستنساخ. |
Bazı yaptıklarımızın hukuka uymadığını tahmin etmek seni pek de şaşırtmasa gerek. | Open Subtitles | قد لا تتفاجأ عندما تعلم أنه بعض من نشاطاتنا لم تتسق مع القانون |
Olmaz, bu andan itibaren durmak yaptıklarımızın amacını boşa çıkarır. | Open Subtitles | لا، التوقف الآن سيبطل هدف ما قمنا به لحد الآن |
yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Eve de. Bunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | سندفع ثمن ما فعلناه ، و كذلك إيف أنتِ تعلمين هذا ، أليس كذلك ؟ |
Sanırım yaptıklarımızın bedelini ödemenin vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت كي ندفع ثمن ما فعلناه |
yaptıklarımızın yarısını ben üniversitede öğrendim. | Open Subtitles | حسناً، نصف ما فعلناه للتو تعلمته في الجامعه |
O gece yaptıklarımızın hepsi müdafaa içindi. | Open Subtitles | أنظر ، كل ما فعلناه تلك الليلة هو الدفاع عنها |
Ve bu dünyada yaptıklarımızın ahirette bir karşılığı olacağına. | Open Subtitles | و أؤمن أن أفعالنا بهذا العالم تؤثر على مصيرنا بالعالم الآخر |
Ayda bir kere, doktorlar olarak, yaptıklarımızın ölümlerde payı olup olmadığını tartışmak için toplanırız. | Open Subtitles | , كل شهر مرة علينا أن نتقابل و نناقش كيف ان أفعالنا كأطباء ساهمت في تلك الوفيات |
Burada yaptıklarımızın %90'ı meşrudur. | Open Subtitles | تسعون بالمائة مما نقوم به هنا هو امر قانوني |
Ama partinizdekilerin, yaptıklarımızın çevresel etkisi hakkında çıkardığı yalanlarla uğraşıyoruz. | Open Subtitles | لَكنَّنا نُحاربُ الأكاذيبَ مِنْ العديد مِنْ الناسِ في حزبِكَ حول البيئيينِ وتأثير ما نقوم به. |
Birey olarak yaptıklarımızın, okyanusta bir damla olduğunu ve gerçekte bir değişiklik yaratamayacağını düşünebiliriz. | TED | ربما نعتقد أن أياً كان ما نفعله بصورة فردية هو شئ بسيط جداً و لن يُحدث أي فرق |
Rick, burada yaptıklarımızın çoğunu koç Gelwix ile rugby oynayarak öğrendim. | Open Subtitles | ريك ، فإن معظم ما نفعله هنا اتعلم لعبه الركبى من كابتن كوليكسن |
yaptıklarımızın bedeli ağır. | Open Subtitles | ثمن نشاطاتنا باهظ جدا |
Elbette yeteri kadar yapmadığımızı, yaptıklarımızın ise yeterli etki sağlamadığına yönelik eleştirilere yer var ama, doğrusu şu: Küresel yoksulluğa karşı verilen savaş insanlık tarihi boyunca şefkat duygusunun görüldüğü en kapsamlı, en uzun süre devam eden olaydır. | TED | الآن هناك الكثير من الانتقادات، بأننا لم نقوم بما فيه الكفاية، وإن ما قمنا به لحد الآن ليس فعَّالًا كفاية لكن الحقيقة هي كالآتي: الكفاح ضد الفقر العالمي هو أكبر، وأطول ظاهرة إنسانية في التعاطف في تاريخ الجنس البشري. |
Hükümetin burada yaptıklarımızın izini süremeyeceğinden emin misiniz? | Open Subtitles | أأنت واثقٌ من أن الحكومة لاتستطيع تعقب ما نفعلهُ هنا؟ |
Bir gün yaptıklarımızın karşılığını alacağız. | Open Subtitles | ويوماما ... سوف نَرى الجائزة المناسبة لما فعلنا. |