| Eğer burada olsaydı ona yaptıklarının cezasını çektirirdik. | Open Subtitles | نحن هنا نجعله يدفع ثمن فعلته هذه{\pos(192,240)}. |
| Eğer burada olsaydı ona yaptıklarının cezasını çektirirdik. | Open Subtitles | نحن هنا نجعله يدفع ثمن فعلته هذه{\pos(192,240)}. |
| Sana yaptıklarının cezasını çektireceğim. | Open Subtitles | سأجعله يدفع ثمن فعلته هذه |
| Duncan, bir şeyler yap! yaptıklarının cezasını biliyordu ve çekecek. Af dilemek için seni göndermesi doğru değil. | Open Subtitles | إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل |
| yaptıklarının cezasını biliyordu. Yalvarman için seni göndermek yerine cezasını çekmeli. | Open Subtitles | إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل |
| Açıkçası, o genç adamın kızıma yaptıklarının cezasını çekmesini istiyorum. | Open Subtitles | بصراحة، أريد فقط من ذلك الشاب أن يدفع ثمن ما فعله لإبنتي |
| Bize yaptıklarının cezasını çekmesini istiyorum. Çekecek zaten. | Open Subtitles | أريدها أن تدفع ثمن ما فعلته لنا |
| Sinbad yaptıklarının cezasını çekecek. | Open Subtitles | سندباد) سيدفع ثمن فعلته) |
| Onu nasıl bulacağımı söyle ki yaptıklarının cezasını vereyim. | Open Subtitles | أخبرني إذاً كيف أجده لكي أجعله يدفع ثمن ما فعله |
| Çünkü yaptıklarının cezasını çekmesini istedim. | Open Subtitles | لأنني أردت أن يدفع ثمن ما فعله |
| Bize yaptıklarının cezasını çekmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدها أن تدفع ثمن ما فعلته لنا |
| Ama size yemin ederim, yaptıklarının cezasını çekecek. | Open Subtitles | و لكن أقسم لكِ، أنها ستدفع ثمن ما فعلته |