- Bizim için mi yaptınız? -1 haftadır yemek pişiriyoruz. | Open Subtitles | هل فعلت كل هذا من اجلنا كنت اطبخ طوال الاسبوع |
Karısına göz-kulak olmasını söylemiş olmalısınız. Böyle mi yaptınız? Hayır. | Open Subtitles | . وطلبت منه أن يحترس من زوجته هل فعلت ذلك؟ |
İyi bir şey yaptınız, Dr. Charlie. İnsanların aşkı bulmasına yardım ettiniz. | Open Subtitles | لقد فعلت شيء جميل دكتور تشارلي بمساعدة الناس على العثور على الحب |
Prensinizin şerefini korumak için gerekli olan her şeyi yaptınız. | Open Subtitles | بالفعل لقد قمت بكل شيء ضروري من أجل شرف أميرك |
Eskiden sevdiğiniz bir kadına yaptınız şimdi de kovulduğunuz şirkete. | Open Subtitles | فعلته لأمرأة أحببتها والأن تفعل نفس الشيء لشركة قامت بطردك |
Birlikte yürüdüğünüz bu zamanlarda başka şeyler de yaptınız mı? | Open Subtitles | حسناً خلال سيركما وحدكما هل فعلتما شيئاً أكثر من الكلام؟ |
İyi bir şey yaptınız, Dr. Charlie. İnsanların aşkı bulmasına yardım ettiniz. | Open Subtitles | لقد فعلت شيء جميل دكتور تشارلي بمساعدة الناس على العثور على الحب |
Merak ediyorum da, bunu 911'i aradıktan önce mi yoksa sonra mı yaptınız? | Open Subtitles | كنت اتسائل ان كنت فعلت ذلك قبل أو بعد ان تتصل بـ 911؟ |
En iyi gizli görev birimlerimizin tüm zamanda yaptıklarından daha fazlasını yaptınız. | Open Subtitles | منذ بدأت ، لقد فعلت أشياء أفضل من فرقنا المفضلة في تاريخنا |
O kadar şey yaptınız ama kızının düğününe gidemeyecek bile. | Open Subtitles | بعد كل ما فعلت هو لن يلحق بزفاف ابنته حتى. |
dedim. Ne zaman bir şey yapsalar, "Ooo, bunu nasıl yaptınız?" | TED | وقتما فعلوا اي شيءً، فقط تقولين، "واو، اقصد كيف فعلت ذلك؟" |
Bunu yeniden yapabiliriz. Peki başka ne yaptınız? | TED | المساعدات هي جزء من الحل. لكن ماذا فعلت أيضاً ؟ |
Ölüm sebebini ve zamanını belirledikten sonra tam olarak ne yaptınız? | Open Subtitles | بعد تحديد سبب ووقت الوفاة ماذا فعلت بعد ذلك ؟ |
Onunla herhangi bir iş veya parasal anlaşma yaptınız mı? | Open Subtitles | هل قمت بعقد صفقات معه أو معاملات مالية من قبل؟ |
Yeterince şey yaptınız, efendim. Bu koşullar altında bile çok iyi Kaptandınız. | Open Subtitles | لقد قمت بما فيه الكفاية يا سيدي وكنت قائداً عظيماً بالنظر للظروف |
Her yer gazeteci kaynıyorI Bana ne yaptınız farkında mısınız? | Open Subtitles | الطفيليين في كل مكان هل تعرف ما الذى فعلته بي ؟ |
Bunu daha önce yaptınız mı? | Open Subtitles | لقد فعلتما هذا من قبل , صحيح؟ بالطبع , كثيراً |
Bunu takım için mi, yoksa benim için mi yaptınız, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري لو انكم يا رفاق فعلتم هذا للفريق أو انكم فعلتموه |
Başkan'ı çok sevdiğiniz için öyle yaptınız. | Open Subtitles | أنتِ فعلتي هذا لأنكِ تُحبّي الرئيس كثيراً |
O yüzden mi bugün benimle bütün o acayip şeyleri yaptınız? | Open Subtitles | هل ذلك لماذا كنتم تفعلون كل هذا الهراء الغريب معي اليوم؟ |
Sorumluluğu kabul edin. Siz yaptınız. Ona yaptırdınız. | Open Subtitles | تحمل مسؤولياتك سيد ثورن أنت فعلتها , لقد تركتهم يفعلونها |
Bayım, bunu bizzat kendiniz beyazların genelevine adım atarak yaptınız zaten. | Open Subtitles | يا سيّدي، لقد فعلتَ ذلك بإرادتكَ في بيت الدِّعارة ماذا تريدين إذن؟ |
Zavallıca... Dördüncü aşamada benim yerime her şeyi siz yaptınız. | Open Subtitles | يا للخزيّ، إنّكما قمتما بكلّ شيءٍ عنّي في المرحلة الرابعة. |
Lütfen zahmet etmeyin. Zaten bir sürü şey yaptınız. | Open Subtitles | . آرجوكى لا تزعجى نفسك . لقد فعلتى الكثير بالفعل |
Dün ne yaptınız, ve ondan önceki gün? | Open Subtitles | ماذا فعلتوا البارحة وما قبل البارحة؟ |
Her şeyi gördüm. Ne yaptınız orada? | Open Subtitles | رأيتُ كل شيء , ما الذي فعلتيه هناك ؟ |
Çok harika yaptınız bunu! Burada durup, giriş parası istersiniz! | Open Subtitles | لقد قمتِ بعمل جيد هنا وبقدر ما يهمني الامر , بإمكانك ان تعيشي هنا , واحتسبي رسوم دخول |
Siz bir günlüğüne ayrılıyordunuz. Bir bavul hazırladınız ve üç arama yaptınız. | Open Subtitles | كنت راحلاً ليوم واحد حزمت حقائبك و أجريت ثلاث مكالمات |