Nasıl aptalca bir şey yaptıysan ya da kiminle, telafi etsen iyi olacak. | Open Subtitles | مهما كان غباء الأمر الذي فعلته أو مهما حاولت أن تفعله بطريقة أفضل |
Dinle, eee... her ne yaptıysan, sadece annene ve bana yardım etmek için yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | مهما كان ما فعلته, أعرف أنك كنت تحاول فقط أن تساعدنى أنا ووالدتك |
Bana ne yaptıysan zannettiğimden daha çok işe yaradı. | Open Subtitles | أعتقد أن ما فعلته بي كان أفضل مما يمكن تخيله |
- Ne yaptıysan işe yaramadı. - Öyle deme. | Open Subtitles | مهما كان الشئ الذى فعلتيه ، لن يفيد لا تقل هذا |
yaptıysan gerçekten lanetlenmiş olabilirsin yapmadıysan da ayvayı yemişsin. | Open Subtitles | أنت حقا يمكنك أن تكوني ملعونه إن فعلتي وفاشله إن لم تفعلي ذلك |
Bizi satmış olman durumunda. Ve eğer yaptıysan... | Open Subtitles | في حال نصبتَ لنا كميناً وإن كنتَ فعلتَ ذلك |
Bunu başlatmak için her ne yaptıysan, onu geri çevir! | Open Subtitles | أياً كان ما فعلته لتبدأ هذا عليك أن تلغيه |
Ona ne yaptıysan bana niçin yapmadın? | Open Subtitles | أيّاً ما فعلته له، لمَ لا يمكنك فعل ذلك لي؟ |
Ne yaptıysan, nefsi müdafaaydı, anladım. | Open Subtitles | حسناً، مهما اضطررت لفعله فعلته دفاعاً عن النفس، أتفهم ذلك |
Her ne yaptıysan da, üstünde olan baskıyı açıklayabilirim. | Open Subtitles | أيّاً كان ما فعلته ، يُمكنني أن أفسر الضغوط التى تعرضت إليها و دفعتكَ لذلك. |
Dinle, her ne yaptıysan dostum, yapman gerekiyordu ve ben tek kelime etmeyeceğim. | Open Subtitles | إسمع , بغض النظر عما فعلته , أنت كان يجب عليك فعله و أنا لا أقول ذلك للتهوين عليك |
Şu demek her ne yaptıysan çok açık ki kocan seni bu yüzden terk etmiş. | Open Subtitles | اعني ايا كان ما فعلته فهو سبب هجر زوجك لك |
İşin aslı, her ney yaptıysan çok iyi yaptın. | Open Subtitles | حسناً, السر هو مهما يكن ما فعلته, فعلتهِ على نحو جيد |
Ama eğer bunu hayat kurtarmak için yaptıysan o zaman seni yanlış yargılamışım demektir. | Open Subtitles | ولكن اذا فعلت ما فعلته لتنقذ الأرواح لقد كنت خاطئة بلحكم عليك |
Nasıl yapacağımı bilmiyorum ama her ne gerekiyorsa yapıp bana her ne yaptıysan ondan kurtulacağım. | Open Subtitles | لا أعلم كيف، لكنّي سأبطل أيّما يكُن الذي فعلته بي |
-Her ne yaptıysan... bunu yapmadan düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير بذلك قبل أنْ تفعل ما فعلته |
- Her ne yaptıysan bizim için yaptın. Geleceğimiz için. | Open Subtitles | كل شيء فعلته، فعلته من أجلنا، من أجل مستقبلنا |
Ne yaptıysan yaptın tamam mı? | Open Subtitles | مهما كان ما فعلتيه, لا أهتم بذلك, حسنًا؟ |
Beni Skee Ball oynarken izleyebilirsin ya da geçen gece ne yaptıysan aynısını yaparsın. | Open Subtitles | يمكنك المجيئ ومشاهدتي ألعب "البولنغ الإلكترونية" أو تفعلي بالضبط ما فعلتيه تلك الليلة |
yaptıysan da bunu bana söylememen yalancı olduğun anlamına gelmez! | Open Subtitles | واذا فعلتي ولم تكشفي ذلك لي فهذا لا يعني انك تكذبين |
Senin yolunsa, ne yaptıysan ya da yaparsan yap adaya geri dönmek. | Open Subtitles | ودربك، مهما فعلتَ أو تفعل، فإنّ دربك يفضي إلى الجزيرة |
Ama artık biliyorum ki ne yaptıysan eskiden o adama yaptın. | Open Subtitles | وأعلم... بأنّه أيّاً كان ما فعلتِه... فقد فعلتِه بذلك الرجل |
Fark eder çünkü şayet yanlış bir şey yaptıysan buradan canlı çıkmanın anahtarı olabilir. | Open Subtitles | يهمّ لأنّه لو فعلت شيئاً خاطئاً، فيُمكن أن يكون المُفتاح للخروج من هذا الأمر حياً. |
Ne düşündüysen, ne yaptıysan, önemli değil. | Open Subtitles | أيّاً كان ما ظننتَه، أيّاً كان ما فعلتَه لا يهمّ |
Ne yaptıysan öğreneceğim demiştim sana. | Open Subtitles | حذرتك بأن ما فعلت سوف يتم إكتشافه |