| Bir sonraki birleşimde saldırı komutu devreye girdiğinde Atlantis'e yolu yarılamış oluruz. | Open Subtitles | سنكون في منتصف طريق العودة لأتلانتس عندما أمر الهجوم يؤثر عليهم عند الإندماج القادم |
| Dogo bilmemne yolunu yarılamış olmalı. | Open Subtitles | قد تكون في منتصف طريقها الى بلدتها اللعينة الآن |
| Unutmayın, kanatlarınız zayıf düşüp canınız çıktığında ve uçabildiğiniz kadar uçtuğunuzda yolu yarılamış olacaksınız! | Open Subtitles | تذكروا، حينما توهن أجنحتكم وتيأس أرواحكم وتحلقون بأقصى طاقاتكم فأنتم في منتصف الطريق |
| Ve polis, onun kaybolduğunu fark ettiği anda Philly'e doğru yolu yarılamış olacak. | Open Subtitles | و بالوقت الذي ستدرك فيه الشرطة انه مفقود سيكون بمنتصف الطريق إلى فيلي |
| Yolu şimdiden yarılamış olacaktı. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون بمنتصف الطريق الآن |
| Evet, şimdiye kadar kuzey yolunu yarılamış olmalı bu da artık maalesef bizimlesin demek oluyor. | Open Subtitles | حسنٌ, ربّما هو في نصف الطريق إلى الشمال الآن مما يعني, للأسف, إنّك بقيت معنا فقط |
| Eğer öyle olsaydı, çoktan ölmüş olurdun ve ben de akşam yemeğimi yarılamış olurdum. | Open Subtitles | إن كنت كذلك لكنت ميت بالفعل وأنا في منتصف طريقي للعشاء |
| Sen bunu aldığın vakit, biz çoktan 14.kampın yolunu yarılamış olacağız. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي ستتلقين فيه هذا، سأكون في منتصف الطريق إلى المخيّم رقم 14 |
| Burada oturmuş olayı size dakika dakikasına anlatırken katil Tanzanya yolunu yarılamış olabilir. | Open Subtitles | بينما نحن جالسون هنا نلعب القاتل يمكن أن يكون في منتصف الطريق الى تنزانيا. |
| Çevirebilseydim sence de şu anda evin yolunu yarılamış olmaz mıydım? | Open Subtitles | ارفعيها ألا ترى أنّي لو كنت أستطيع لكنت في منتصف الطريق الآن |
| - Elf Festivali yolunu yarılamış. | Open Subtitles | في منتصف الطريق الى مهرجان الأقزام بحلول الأن. |
| Şimdiye Chartes'ye olan yolu yarılamış olmalıydık. | Open Subtitles | كان يجب ان نكون في منتصف الطريق الى شارتر الان |
| Lhotse yüzünü profilden görebilirsiniz. Yaklaşık 45 derecelik bir açı. Tırmanması 2 gün alıyor. Burda kampı yarılamış haldesiniz. | TED | ويمكنكم رؤية وجه "لهوتسي" في الخلفية إنه منحدر بدرجة 45 ويحتاج يومين من التسلق لذا يوجد مخيم في منتصف الطريق |
| Veya bir trende, güneşli California'ya giden yolu yarılamış da olabilir. | Open Subtitles | أو قد تكون على متن قطار في منتصف الطريق إلى "كاليفورنيا" المشمسة. |
| Gidip görüşelim. - Alaska yolunu yarılamış olabilir şimdiye. | Open Subtitles | لنذهب، قد يكون بمنتصف طريقه لـ(آلسكا) الآن. |
| Onlar bizi aramaya başladıklarında Delphi yolunu yarılamış oluruz. | Open Subtitles | بحلول الوقت سيبدءون ، بالبحث عنّا سنكون وقتها بمنتصف الطريق (لإلى (دلفي |
| Eğer bu senin ailenden birinin başına gelseydi, altımızda çoktan Oakland yolunu yarılamış olurduk. | Open Subtitles | لو حدث هذا لعائلتك سيكون هنالك ستة أعضاء من العصابة في نصف الطريق نحو " أوكلاند " |
| Şimdiye kadar Paris yolunu yarılamış olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا يجب أن تكون في نصف المسافة الي (باريس) الآن؟ |
| - Yolu yarılamış mıyızdır? | Open Subtitles | -تعتقد أننا في نصف الطريق؟ |