"yaramaz bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • شقي
        
    • مشاغب
        
    • مشاغبة
        
    • لا شيئ سوى
        
    • تفاهتها
        
    Ama hala yaramaz bir çocuk olduğunuzu düşünüyorum. Open Subtitles ومع ذلك ، هذا لا يعني أنني لا أعتقد أنك صبي شقي للغاية
    Hiç etkileyici değildi. Tıpkı yaramaz bir çocuk gibiydin. Open Subtitles انك شقي مثل كل الاولاد
    Evet, sadece yaramaz bir çocuk. Open Subtitles اجل,أنه مجرد طفل شقي.
    Küçük yaramaz bir çocuk gibi köşede dur. Open Subtitles قف في الزاوية مثل ولد مشاغب
    O zaman sen de yaramaz bir çocuktun. Open Subtitles لابد أنك كنت مشاغب وقتها ــ لا تضحك .
    Beni en büyük yatılı okula gönderdi ama ben yaramaz bir çocuktum ve sanat için kaçtım. Open Subtitles أُرسلت إلى أعظم المدارس الداخلية، لكني كنت مشاغبة وهربت لأعيش .حياة منغمسة بالفنون
    İşe yaramaz bir lastiğin tekisin. Open Subtitles أنت لا شيئ سوى حثالة مِن المطّاط.
    Umarım, Brighton'da kaldığı süre boyunca işe yaramaz bir kız olduğunu öğrenir. Open Subtitles لنتمنى أن تعلمها إقامتها في (برايتون) مدى تفاهتها
    Çünkü yaramaz bir çocuk olmaya başladın. Open Subtitles لأنك تتصرف كولد شقي
    yaramaz bir çocuğum. - Kirli olduğunuz belli. Open Subtitles أوه,أنا فتىً شقي
    Ben çok yaramaz bir çocuğum. Open Subtitles انا فتى شقي جداً
    Ben çok yaramaz bir çocuğum. Open Subtitles انا فتى شقي جداً
    Çok yaramaz bir çocuk. Open Subtitles انا فتى شقي جداً
    Anlamıyorum Simpson. Ben de "yaramaz" bir çocuğum. Open Subtitles ،(أنا لا أفهم الأمر يا (سيمبسون "أنا "فتىً شقي
    yaramaz bir vampir tanrı olacağım. Open Subtitles مصاص دماء مشاغب
    yaramaz bir Vampir Tanrısı olacağım. Open Subtitles مصاص دماء مشاغب
    Hey! Sen çok yaramaz bir çocuksun. Open Subtitles هيه, أنت فتى مشاغب
    Çok yaramaz bir küçük şirine olmuşsun. Open Subtitles كنتِ عجوز مشاغبة صغيرة
    Çok yaramaz bir kız oldun Alicia. Open Subtitles "لقد أصبحت فتاة مشاغبة يا "إليسا
    İşe yaramaz bir lastiğin tekisin. Open Subtitles أنت لا شيئ سوى حثالة مِن المطّاط.
    İşe yaramaz bir lastiğin tekisin. Open Subtitles أنت لا شيئ سوى حثالة مِن المطّاط.
    Umarım, Brighton'da kaldığı süre boyunca işe yaramaz bir kız olduğunu öğrenir. Open Subtitles لنتمنى أن تعلمها إقامتها في (برايتون) مدى تفاهتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more