"yarası" - Translation from Turkish to Arabic

• جرح
• جروح
• الجرح
• إصابة
• ندبة
• إصابات
• الجروح
• جرحاً
• بجرح
• إصابته
• جُرح
• جرحه
• الندبة
• جراح
• اصابة

Barbarın ölümcül bir yarası var ama oldukça güçlü görünüyor.
يعاني الهمجي من جرح قاتل لكن يبدو قوياً جداً ليموت

Belki o giriş yarası değildi. Belki de o çıkış yarasıydı.
من الممكن ألا يكون جرح داخلي لربما كان ذلك جرح خارجي

Güzel bir uçak yolculuğu. Traş yarası. Çenenin sağında mı demiştin?
جرح الحلاقة، أقلتَ أنّه كان في جانب الفكّ الأيمن أو الأيسر؟

Kevin Shepherd. Gövdesinin üst kısmında 6 bıçak yarası var.
كيفين شيبرد, ست جروح ناتجة عن طعنات في الجذع العلوي

Öyleyse yarası kanarken araba kullanıyordu. Yarasına bastıracak bir şeyler aramıştır.
إذن، هو يقود السيّارة وينزف إنّه يبحث عن شيء لتضمييد الجرح

Ama benim için çalışanların şimdiye kadar hiç ciddi yarası olmadı.
لكن لم يسبق لأي أحد عمل عندي أن تكبد إصابة خطيرة

Bıçak yarası varsa bazen yarayı iyice açıp, kontrol etmek gerekir.
مع جرح السكين، أحياناً يجب أن نفتح الجروح لنرى مدى الضرر

Şey giriş yarası ilk kurbandaki giriş yarasından daha küçük.
جرح الرصاصـــــــة للضحيـــة الثانيـــة أصغر من جرح القناص للضحية الأولى

Kılıç yarasına göre gayet iyi durumda ama ok yarası asla iyileşmez.
ذلك لا بأس به لجرح سيّف، لكنّ جرح السهم لا يشفى أبداً

Ama şu anda, depresyon toplumun derin bir yarası ve hepimiz oraya bir yara bandı yapıştırıp görmezden gelmeye razıyız.
ولكن الآن، الاكتئاب هو جرح عميق في المجتمع نكتفي بتضميده سطحيّا و التظاهر بعدم وجوده.

Buradan düştükten sonra, üzerinde mermi yarası arayacaklarını sanmam.
لا أعتقد أنهم سيبحثون عن جرح بفعل رصاصة بعد أن تصطدم بالأرض

Ona dışarıda olduğumu söyle. Eski bir savaş yarası yüzünden öldüğümü söyle.
أخبرْيه بأنني خرجت، بأنني متَ من جرح حربِ قديمِ

Gövdesinin önünde 3 mermi yarası var, arkadan hiç yok.
ثلاثة جروح نيران في الجذع الأمامي لا شيء في الخلف

Hiçbir bıçak ya da silah yarası görmüyorum, sadece çürükler.
لا أرى جروح طعن أو جروح طلق الناري فقط الكدمات

Savunma yarası yok, yarası yok, çürük yok, bere yok.
لا توجد جروح دفاعية، لا تمزقات، لا سجحات ولا كدمات.

Fiziksel eforu ve yarası varken yaşamsal verileri tehlikeli şekilde düşük.
بتأثير الإجهاد الجسدي وهذا الجرح فإن أعضاؤه الحيوية مُنخفضة بشكل خطير

Yataklarımız ve cerrahlarımız var. Maalesef karınızın yarası ameliyat gerektiriyor.
لدينا أسرّة وجرّاحون وهذا ما تحتاجه إصابة زوجتك حسبما أخشى.

Oğlumla aynı kış doğduklarından haberim var hilal şeklinde bir yarası olacak.
أعرف أنّه سيولد في الشتاء نفسه مثل ابني مع ندبة بشكل هلال

Yani, demek istediğim, başında çok ciddi bir yarası var hafızasını kaybetmiş olabilir.
أجل، أعني لقد عانى من إصابات قوية بالرأس ربما أدت إلى فقدانه للذاكرة

Omurga sinirleri etrafında bir sürü yarası ve şişlikleri var.
إنّه يعاني الكثير من الجروح والأورام حول أعصاب العمود الفقري

Sağlık görevlisinin dediğine göre, göbeğinde bir delik yarası varmış.
الآن، القاضي قالَ بأنّه كَانَ عِنْدَهُ يَثْقبُ جرحاً في بطنِه.

Öyle ya da böyle tanıdığım herkesin bir yarası var.
لكن كل شخص التقيت به يوماً أصيب بجرح بطريقة ما

Hiç giyotin yarası gördünüz mü?
هل فعلت هذا لاسقاطه و إصابته في نفس الوقت؟

En kötü bıçak yarası kalpte olandır.
أسوَء جُرح ناتِج عَن الطَعن هوَ الذي في القَلب

Birisinin boyası kuruyor, diğerinin yarası.
ألوانرجلألوانهتجف .. و الرجل الآخر جرحه يجف ..

Bizi kandırmak için sağ kolunu yaralamış olsa bile giriş yarası yukarı doğru olurdu, aşağı doğru değil.
سوف يطعن يده اليسرى وحتى اذا اراد خداعنا وطعن ذراعه الايمن مدخل الندبة سيكون للاعلى ليس للاسفل

Dördüncüsü aldığı üç kurşun yarası için tedavi görüyor.
الرابع يتعافى من جراح ثلاث رصاصات.

Başınızdaki yara, bir kaza sonucu değil. Ateşli silah yarası.
اصابة رأسك لم تكن حادثة، بل كانت نتيجة طلق ناري.