"yarattığın" - Translation from Turkish to Arabic

    • صنعته
        
    • خلقته
        
    • خلقتها
        
    • صنعتها
        
    • بإنشائه
        
    • صنعك
        
    • تسببتِ
        
    • تكوّنه
        
    • أنشأته
        
    • ابتكرتها
        
    • كنتَ تصنع
        
    • بإختراعها
        
    • خلقك
        
    Burası hayatımın senin yarattığın bir bölümü. Open Subtitles هنا قضيت جزءً من حياتى والذى صنعته من آجلى
    Bunca zaman sonra, yarattığın şeyi bırakmak. Open Subtitles بعد كل هذا الوقت تضطر للتخلي عما صنعته بيديك
    Kendi yarattığın dünyadan ibaretsin ve hayatın sona erdiğinde yarattığın bu dünya da sona erecek. Open Subtitles إنّك العالم الذي خلقته لنفسك، و عندما أن تزال من الوجود، فأن هذا العالم سوف يزال من الوجود أيضاً.
    Sen kendi kendinin kralısın... ve bu da kendine yarattığın cehennem. Open Subtitles أنتملكنفسك، وهذه الجحيم التي خلقتها لنفسك.
    Benim kadim kılıcım senin yarattığın teknolojinin üstesinden gelmekte yetersiz kalıyor. Open Subtitles شفرة سيفي القديم لاتستطيع خرق التكنولوجيا الحديثة التي صنعتها
    Burada yarattığın şey gerçekten etkileyici. Open Subtitles ما قمت بإنشائه هنا مثير للإعجاب بحق
    Bir gün... bir gece... sana yarattığın canavarı göstereceğim. Open Subtitles ذات يوم .. ذات ليلة وسوف أريك الوحش الذي صنعته
    yarattığın o şeyin seni ne kadar çabuk gözden çıkaracağını bir düşün. Open Subtitles تخيل مدى السرعة التي سينبذك فيها ذلك الشيء الذي صنعته
    Tam olarak burada değil. Senin yarattığın hapishanede. Open Subtitles ليس هنا بالضبط تماماً، إنه في السجن الذي صنعته
    Senden yarattığın dünyada iyi şeyler yapabilmek için bizi korumanı istiyoruz. Open Subtitles ونطلب منك حمايتنا لأجل القيام بالخير للعالم الذي خلقته
    Seni yok edecek ve muhtemelen sonra yarattığın her şeyi yok edecek. Open Subtitles ستقوم بالقضاء عليك و بعدها ستدمر كل شيئٍ قد خلقته
    Senin yarattığın yüzüne paralel gelen yumruğum. Open Subtitles كل ما خلقته أنت هو أثر قبضتي على وجهك
    Peki, o çocuk için yarattığın ortam yaşadığı yer, gittiği okul hepsi standartların altında. Open Subtitles ‫حسنا، البيئة التي خلقتها لتلك الطفلة ‫من مسكنها ومدرستها، ‫تحت المستوى بكل المقاييس ‫أخالفك الرأي
    yarattığın pisliğin içinde yatman Open Subtitles أن تنام في القذارة التي خلقتها
    Bak. yarattığın kendini beğenmiş, yalnızlığı seven adam imajını anlıyorum. Open Subtitles أسمعني ، أعرف أنك تحب صورتك كوحيد متعجرف التي صنعتها لنفسك
    yarattığın şey bir manastır. Open Subtitles ما قمتِ بإنشائه هو دير
    yarattığın değerlinin böyle yanlış yönetilmesi. Open Subtitles لتشاهد صنعك الثمين أن يدار بطريقة سيئة كهذه،
    Bilmem farkında mısın,senin yarattığın karışıklığı temizlemek için burda canımız dişimizde uğraşıyoruz. Open Subtitles تعلمين,نحن جميعاً نحاول جاهدين إنقاذ هذه الشركة من براثن الفوضى التي تسببتِ بها
    Benlik, bulunan bir şey değildir. Kendi yarattığın bir şeydir. Open Subtitles بل هو شيء تكوّنه
    Senin yarattığın salgını durdurmaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول إيقاف الوباء الذي أنشأته
    En iyisi kendi yarattığın tariflerdir. Open Subtitles إن الوصفات التي ابتكرتها بنفسك هي الأفضل
    Bu kadın senin yarattığın bir yük çünkü... Open Subtitles هذه الإمرأه هي مصدر موثوق أنت قمت بإختراعها لماذا؟
    Şiddet taraftarı bir adam değilim ama yarattığın özel bir şeyin senden çalınmasının insanı nasıl çıldırttığını iyi bilirim. Open Subtitles لست رجلًا عنيفًا، لكنني أعرف إلى أي درجة يمكن أن تغضي عند خلقك شيئا مميز ليُسرق منك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more