| Yüce Tanrım, kuşları ve arıları sen yarattın, elbette ki salyangozları da, lütfen bana yardım et, benim gibi ümitsiz ve aciz bir hayvana. | Open Subtitles | يا إلهي، يامن خلقت الطيور والنحل والحلزون, كما يبدو، |
| Bu yüzden kadını yarattın ve tüm korumanı, bu kutsal birleşmeye verdin. | Open Subtitles | ولذا خلقت له المرأة ثم أعطيتنا بركاتك لهذا الزواج المقدس |
| - Söylemeliyim ki, güzel bir bok fırtınası yarattın. | Open Subtitles | حسنا يجب أن أقول ذلك لقد صنعت عاصفة من غباءك |
| Ben sen beni yarattın diyorum, sen ben seni yarattım diyorsun. | Open Subtitles | تقول انك صنعتني، وانا اقول انك انت صنعتني |
| Yani ölülerden bir Dalek ordusu yarattın. | Open Subtitles | وهكذا خلقت جيشاً من الداليك من أجساد الموتى |
| Bence bu kasabanın kanından kötü bir canavar şaheseri yarattın çünkü canavar kitapları çok satıyor. | Open Subtitles | أظنك خلقت إلى حد بعيد التحفة الفنية لوحش من دماء هذه البلدة لأن كتب الوحوش تلقى رواجاً |
| Ray birayı dökünce uzay-zamanında geri besleme döngüsü yarattın. | Open Subtitles | إستمع، عندما اوقعت الشراب خلقت حلقة تغذية عكسيه خلال نسيج المكان والزمان |
| Milyonlarcasını yarattın ama Leela gibisi... yok. | Open Subtitles | لقد خلقت الملايين .. لكن لا أحد يشبه ليلا |
| Seni tanıyorum Pegasus, Tanrı Kartlarını sen yarattın. Onları elinden asla bırakmazdın. Onları yenecek bir yol biliyorsun. | Open Subtitles | انا اعرفك يا بيجسوس انت اخترعت الكروت التى لا تقهر و اكيد صنعت طريقه لهزيمتهم |
| Ama gerçekten sevimli, çok etkileyici bir kahraman yarattın. | Open Subtitles | ولكنك صنعت بطلاً محبوباً وجذاباً لأبعد الحدود |
| Yani, en harika oyunu yarattın sen hem de ufacık bir çocukken. | Open Subtitles | أعني، صنعت أحد أعظم الألعاب منذ ان كنت صغيرا |
| Ben sen beni yarattın diyorum, sen ben seni yarattım diyorsun. | Open Subtitles | تقول انك صنعتني، وانا اقول انك انت صنعتني |
| Hey, beni sen yarattın. Ben kendimi daha iyi hissetmek için, kaybeden başka bir tür ego yaratmadım. | Open Subtitles | أنت صنعتني ،أنا لم أصنع شخصاً فاشلاً لأسعد نفسي |
| Bu çatı katında bir fark yarattın. | Open Subtitles | لقد صنعتي أختلاف جميل على هذا السطح |
| Archie, beni sen yarattın. Senin idare edebileceğin her şeyi ben de edebilirim. | Open Subtitles | ارتشي انت من صنعني واي شيء يمكنك فعله يمكنني فعله |
| Kendine ideal bir kadın imajı yarattın. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ. خَلقتَ صورةً هذه الإمرأةِ المثاليةِ، |
| Bütün olayı çözdün ve polis eğitiminde devrim yarattın. | Open Subtitles | أنت لا تفهمني، أنت حللت القضية كلها أحدثت انقلاباً في تاريخ التدريب الأمني |
| Kendini güvende hissetmek ve gerçek dünyadan saklanmak için depo diye bir yer yarattın. | Open Subtitles | شيء صنعته بنفسكِ لِتَشعر بالأمان المستودع حيث يُمكِنكِ الإختباء من العالم الحقيقي |
| Yani, o zaman, sen çok sıra dışı birşey yarattın. Neden onu satıp parayı almadın? | Open Subtitles | إذن، حسناً، صنعتِ شيئاً غير عادي لمَ لا تبيعينه وتأخذي الربح؟ |
| Bunu sen yarattın, ve en iyi bilen de sensin. | Open Subtitles | انت اخترعت هذا وانت الوحيد الذي يعرفه عن ظهر قلب |
| Mükemmel adamı yarattın ve şimdi kendi eserine aşık oldun. | Open Subtitles | لقد أنشأت الرجل المثالي، والآن أنت وقعوا في الحب مع خلقك. |
| Benim için bu soğuk kalıbı yarattın kısıtlayıcı ve kısırlaştırıcı. | Open Subtitles | لقد خلقتَ هذه النسخة الباردة مني المحدودة و المشوهة |
| Kendi davranışlarını gözlemesi için yarattın ama sonra sonuçları sildin mi? | Open Subtitles | إذن أنتِ صنعتيها لتراقب سلوككِ ولكنكِ قمتِ بحذف النتائج ؟ |
| Sen ne büyüksün tanrım. Ne güzel bir çift yarattın. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000} "أنت رب عظيم ياله من زواج الذى خلقته " |
| Daha küçük şeyleri kendini büyük göstermek için yarattın. | Open Subtitles | لقد خلقتهم ليخلقوا مخلوقات أقل منهم لتكون أنت الأكبر |