Bana güvenir. yardım edersen, çaldığı parayı kendi cebimden öderim. | Open Subtitles | إن ساعدتني , فسأعيد لك المال الذي سرقه من جيبي الخاص |
Onu bulmama yardım edersen seni buradan kurtarmak için ne yapabileceğime bakarım. | Open Subtitles | انظر، إذا ساعدتني في إيجاده، سأرى ما يمكنني فعله لأخرجك من هنا. |
Düzeni sağlamamda yardım edersen buradaki vaktinin geri kalanını katlanılabilir yaparım. | Open Subtitles | لو ساعدتني على الأوامر يمكنني أن أجعل بقية وقتك هنا محتملة |
Bize yardım edersen, seni buradan götürebiliriz. | Open Subtitles | إن ساعدتنا لن نتركك فقط تعيش بل سنذهب بك إلى مكان أمن |
Çok fazla bagajım var eğer bana yardım edersen, sana 25 dolar veririm. | Open Subtitles | لدي كل هذه الأمتعة. سأعطيك 25 دولار إن ساعدتني من فضلك ؟ |
Bana sığırlar konusunda yardım edersen ve bir Danimarkalı gibi konuşmayı öğretirsen yemeğimi seninle paylaşırım. | Open Subtitles | إن ساعدتني مع الأبقار وعلمتني التحدث بالدنماركية. فسنتقاسم طعامي سوية. |
Şu kurdelayı açmama yardım edersen içindeki kurabiyeleri seninle paylaşmaktan zevk duyarım. | Open Subtitles | أرغب بمشاكرتك هذه الكعكات فقط إن ساعدتني بنزع هذا الرباط |
Onu bulmama yardım edersen seni buradan kurtarmak için ne yapabileceğime bakarım. | Open Subtitles | انظر، إذا ساعدتني في إيجاده، سأرى ما يمكنني فعله لأخرجك من هنا. |
birşey yapacak mıyım bilemiyorum, ama eğer yardım edersen elimden geleni yapmaya çalışırım. | Open Subtitles | لست متأكداً أني سأنجح لكني مستعد لإعطائه فرصة إذا ساعدتني في ذلك |
Eğer onu bulmama yardım edersen, öğrenebilirim. | Open Subtitles | إذا ساعدتني في العثور عليه .. فسيمكنني كشف ذلك |
Bu haftayı atlatmama yardım edersen, sana yat alırım. | Open Subtitles | لو ساعدتني على تخطي هذا الأسبوع سأشتري لك مركبا ً |
Onu bulmama yardım edersen öldürmene yardım ederim. | Open Subtitles | لو ساعدتني في العثور عليه سأساعدك على قتله |
Annemin hayatı üzerine yemin ederim, bize yardım edersen seninle ilgileniriz. | Open Subtitles | أقسم على حياة أمّي، إن ساعدتنا الآن، سنهتم بك. |
Ve eğer söylediğimizi yapıp yardım edersen, kıza zarar vermek zorunda kalmayız. | Open Subtitles | و إن فعلت ما نقوله, إن ساعدتنا لن يكون علينا إيذائها |
Bana yardım edersen bir satıcıyı indirip malını sana veririm. | Open Subtitles | أنت تساعدنى لإيجـاد هؤلاء القتلة وسأطلق سراحك ولك عندى أى شىء تطلبـه |
Yada ölmezsin, eğer bizim onu bulmamıza yardım edersen. | Open Subtitles | أو ربما لا , اذا ساعدتنا في العثور عليه. |
Ona yardım edersen, hakkında söylediğim her şeyin doğru olduğunu kanıtlarsın. | Open Subtitles | , لو أنك ساعدته فانك ستثبت كل شئ سئ قلته عنك |
Bunu yapan kişiyi bulmamıza yardım edersen belki bölge savcılığı sana bir teklif sunar. | Open Subtitles | ساعدنا في ايجاد الشخص الذي فعل ذلك من الممكن مكافحه المخدرات تعرض عليك صفقه |
Evet, bunu tek başıma yapabilirim ama yardım edersen hata riski azalır. | Open Subtitles | نعم, يمكننى فعل ذلك وحدى لكن ستكون نسبة الخطأ أقل اذا ساعدتنى |
Kırığın nerde olduğunu bulmama yardım edersen sanırım biz halledebiliriz. | Open Subtitles | ثم اذا ساعدتني في الحفر عند مكان الكسر فأظن أن بأستطاعتنا أصلاحها بأنفسنا |
Eve dönmeme yardım edersen, bunu bir denerim. | Open Subtitles | حسنا إذا ساعدتيني علي الرجوع الي البيت .. سأحاول |
Ama bize bu silahı nereden aldığını söyleyerek bir polis katilini bulmakta yardım edersen bizde bu olay ile ilgili sana anlaşma sunulması için çalışırız. | Open Subtitles | لكن إذا أخبرتنا أين وجدت هذا المسدس, وساعدتنا على العثور على قاتل الشرطي. يمكننا أن نعقد اتفاقا بشأن هذه الجريمة. |
Benim değil ama olsun. yardım edersen birkaç saat sende kalabilir. | Open Subtitles | إن قررت مساعدتي يمكنك أن تحظى بالسيارة عدة ساعات |
Eğer bize yardım edersen, bunu bitirebiliriz. Lütfen. | Open Subtitles | ، لو ساعدتنا ، يمكننا إيقاف كل هذا من فضلك |