Çünkü Başka yardımcısını düğünü berbat olduğunda o da bunu yapacak. | Open Subtitles | لأن هذا ماسيفعله نائب رئيس مجلس الوزراء. عندما يتم تدمير زفافه. |
Film yıldızlarını, milyarderleri, Birleşik Devletler'in başkan yardımcısını ameliyat ettim. | Open Subtitles | اجريت عمليات لنجوم الافلام , لأثرياء, نائب رئيس الولايات المتحده. |
Başkan yardımcısını ve stadyumdaki herkesi tehlikeye atarsın. | Open Subtitles | انك ستعرض نائب الرئيس و كل من بالصالة للخطر. |
Başkan yardımcısını, kabineyi, ve Pentagon Yetkililerini güvenli bir yere götürün. | Open Subtitles | خذ نائب الرئيس والقادة الملحقين الى مكان آمن |
Ayrıca başkan yardımcısını sıradan insanlardan ve onların uygunsuz sorularından uzak tutmalıyız. | Open Subtitles | أنتيَجِبُأَنْتتصلبه ونحن نَحتاجُ لإبْقاء نائبة الرئيس بعيداً عن الناسِ العامة وأسئلتهم المحرجة |
Başkan yardımcısını, tüm kabineyi ve askeri liderleri güvenli bir bölgeye götürmenizi istiyorum. | Open Subtitles | خذ نائب الرئيس والقادة الملحقين الى مكان آمن |
Bilmiyorum ama her ne ise şerif yardımcısını kötü yaralamış. | Open Subtitles | آي لا يعرف لكن مهما هو قد له نائب مدير شرطة مصاب إصابة خطيرة. |
İnsanları hep gıcık edersin ama başkan yardımcısını ne diye kızdırdın? | Open Subtitles | اعرف انه لديك الموهبه لمضايقة الذين يخطئون ولكن هل تريد أن تضايق نائب الرئيس؟ |
İnsanları hep gıcık edersin ama başkan yardımcısını ne diye kızdırdın? | Open Subtitles | أننى أعلم أن لك موهبة خاصة فى الاحتكاك بالناس بالعنف و لكن لماذا أغضبت نائب الرئيس ؟ |
Oh, hamburger yemeğe gitmiştik, ve çocuklar senin eve dönemeyeceğini biliyorlardı, um, yatma vakitlerinden önce, ve bizde gelip yeni başkan yardımcısını bir ziyaret edelim dedik. | Open Subtitles | و عرف الأولاد أنك لن تكون بالمنزل قبل موعد النوم لذا فقررنا المجئ فجأة و زيارة نائب المدير الجديد |
Bu yüzden mi, programlarında Başkan yardımcısını sıkıştırıyordun? | Open Subtitles | هل كان ذلك بعد ما تحدثت عن نائب الرئيس على برنامجك؟ |
Başkan yardımcısını tek atışla kafasından vurmuş. | Open Subtitles | قام بإطلاق النار على نائب الرئيس برصاصة واحدة في الرأس |
Başkan yardımcısını içeren bir şeylerle ilgili olduğu çok açıktı. | Open Subtitles | كان واضحاً أن شيئاً ما يورط نائب الرئيس بالأمر |
Çılgının teki Başkan yardımcısını vurmuş. Bir kaç dakika önce havadan götürdüler. | Open Subtitles | بعض الحمقى أطلق النار على نائب الرئيس و قد نقلوه جوياً قبل بضع دقائق |
FBI müdür yardımcısını öldürmekten dolayı buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا بتهمة قتل نائب مدير المباحث الفيدراليّة |
Fakat, FBI Müdür yardımcısını öldürmedim. Dürtünüz vardı. | Open Subtitles | ولكنّي لم أقتل نائب مدير المباحث الفيدراليّة |
Şu an Başkan yardımcısını ve maiyetindekileri gözlerden uzak küçük bir yerde tutuyorlar. | Open Subtitles | الآن هم يضعون نائب الرئيس و فريقة في غرفة صغيرة جدًّا. من المفترض أن يكونوا في مأمنٍ هناك ، لكنّهم ليسوا كذلك. |
Kız arkadaşınız bir şerif yardımcısını ve 2 metre bir barmeni öldürecek kapasitede mi? | Open Subtitles | هل صديقتك قادرة على قتل نائب مأمور وساقي حانة بطول 6 أقدام ووزن 240 رطل؟ |
Ayrıca, Başkan yardımcısını ihanetten, suçlamaya yetecek kadar kanıtımız yok. | Open Subtitles | أيضاً، نحن لا نملك أدلة كافية لنتهم نائبة الرئيس بالخيانة. |
Başkan yardımcısını götürmemiz gerekiyor. Özür diliyoruz. | Open Subtitles | يجب علينا اخراج نائبة الرئيس تقبل اعتذاري |
Ben Matthew Hallmark, Gizli servisten. Başkan yardımcısını verin. | Open Subtitles | ماثيو هالمارك, الجهاز الامنى دعنى اتحدث لنائب الرئيس |
Bütün arazide papaz yardımcısını arıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يمشطون المنطقة بحثًا عن الشماس |
Harekat başkan yardımcısını ara ve paramızın burada olduğunu bilenlerin listesini al. | Open Subtitles | اتصل بنائب مركز العمليات وأخبره أن يأتي بقائمةلكلمن لديهمال فيهذاالمصرف. |