"yargılanması" - Translation from Turkish to Arabic

• محاكمة
• محاكمته
• للمحاكمة
• ومحاكمة

Davayı üçe böleceğiz. Birincisi, 2 suçlunun yargılanması.
سنقسم القضيه إلى ثلاثة أقسام أولا محاكمة الإثنين المتهمين

Kısa bir süre zarfında, oğlunuzun ölümünden sorumlu iki kişinin yargılanması sonuçlanacak ve hiç görmediğiniz yedi erkekle iki kadın William'ın neden öldüğünün açıklamasını size sunmaya çalışacaklar.
بعض فترة وجيزة محاكمة الرجلين المتهمين يقتل ابنكما ستنتهي و سبعة رجال و امرأتان لم تروهم من قبل

Bir saatten daha kısa bir süre önce, dünya çapındaki milyonlarca bilgisayar, Savunma Bakanı'nın yargılanması olayına bağlanmıştı.
منذ اقل من ساعة ملايين من أجهزة الكمبيوتر في العالم كله كانت تذيع محاكمة

Görünüşte, mahkemede yargılanması saçma gelebilir ama... mahkeme suçlunun cezalandırılmasından ibaret değildir.
ظاهرياً، قد تبدو محاكمته أمراً سخيفاً. ولكن تنطوي المحاكمة على ما هو أكثر من معاقبة المخطئ.

Adalet sistemi düzeldiğinde onu yargılanması için geri getireceğim.
وعندما يتم إصلاح النظام القضائي هنا سأعيده ليخضع للمحاكمة

Benim görevim Seaduke'nin yakalanması ve yargılanması durumunda fiziksel delilleri güvence altına almaktı.
وظيفتي هي تأمين الأدلة المادية في حالة أن سيدوك كان القبض عليها ومحاكمة.

Adalet ve anayasa hakkında atıp tutarsın, ama herkesin adil yargılanması hakkında tek kelime etmezsin.
عدا ذلك الجزء المزعج عن أحقيّة الجميع في محاكمة عادلة

Bazı örgütlenmelerin kendisini adil bir duruşmada yargılanması haricinde bir takım nedenlerle aradığını düşünüyoruz.
وفي إعتقادنا أن بعضًا من المطاردين له في نيتهم ما هو اكثر من محاكمة عادلة

Trende başmühendisinin başına gelen için yargılanması gerekecek tabii ki.
بطبيعة الحال، سيكون هناك محاكمة له لمعرفة ماذا حدث لكبير المهندسين على ذلك القطار

Yeniden yargılanması için gerekli kanıt var.
قرأت ملفه وهناك أدلة كافية لتقام له محاكمة جديدة

Yıldız Filosu kanunlarına göre, yargılanması yapılmadan kimse ölüme mahkum edilemez.
لا يوجد قانون بـ"ستارفليت" يسمح بقتل رجل دون محاكمة

Suikast tertipçilerinin yargılanması, askeri bir mahkemede yapıldı.
محاكمة المتآمرين في محكمة عسكرية

Draber'ın yargılanması gelecek hafta başlayacaktı. Hâkim Hildred'den davanın ertelenmesi onayını aldım.
كان يفترض أن تبدأ محاكمة (درايبر) الأسبوع المقبل طلبتُ من القاضي (هايلدريد) تأجيل الجلسة

Şeytanın etkisinin yayıldığını şehrin ve Medici Hanesi'nin yargılanması gerektiğini söylüyorlar.
يقولون أن تأثير المس الشيطاني ينتشر. ولذلك يجب أن تكون هنالك محاكمة في هذه المدينة. محاكمة ضد آل (ميديتشي).

Ayrıca Kyle Snow'un adil yargılanması için de yardım etmeyi düşünür müsünüz?
هلاّ أخذت بعين الاعتبار أيضاً التبرع لمساعدة (كايل سنو) للحصول على محاكمة عادلة؟

Serbest bırakıldığı zaman tüm delilleri gözden geçirdim ve Bay Holden'ın yeniden yargılanması gerektiği sonucuna vardım.
وفي وقت اطلاق سراحه راجعت كل الأدلة واستنتجت ان السيد هولدن يجب ان تعاد محاكمته

Bu tehlikeli Amerikan casusunun yargılanması için Özgürlük Mahkemeleri kurulmuştur.
"ذلك الجاسوس الأمريكي الخطير ستتم محاكمته في المحاكم الحرة"

Bana bunları Superman yaptırdı. Asıl onun yargılanması gerek.
أرغمني (سوبرمان) على فعل ذلك هو من يجب أن تتم محاكمته

Tek yapmamız gereken yargıcı Stack'in yargılanması için ikna etmek.
كل ما نحتاجه هو مايكفى لإقناع القاضية لإبقاء "ستاك" للمحاكمة.

Bir askerin savaş sırasında amirinden aldığı emri uygulamaması askeri mahkemede yargılanması için bir neden olabilir mi?
أوامر رتبة أعلى منه في ساحة الحرب فإنه معرض للمحاكمة العسكرية؟

- Haberlerim var. yargılanması için Sharon Solarz'ın için Michigan'a getirildiğini duymuşsunuzdur.
- تعرف ان شارون سولارز تم احضارها لميشيغان للمحاكمة

Yegâne amacı, "kanunsuz kahraman" olarak bilinen şu orospu çocuğunun tutuklanması ve yargılanması.
لاعتـقال ومحاكمة (بهذا اللعيـن المسمى بـ(الحارس الليلي