"yasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحداد
        
    • حداد
        
    • حزنك
        
    • حزنت
        
    • حزيناً
        
    • أندب
        
    • أحزن
        
    • تحزن
        
    • يحزن
        
    • يندبون
        
    • لندب
        
    • على ندب
        
    • حدادك
        
    • حزين على
        
    • تحزنين
        
    Ama önce, büyükbabamın yasını tutmayı tamamlamalıyım. Open Subtitles لكن علّي أولاً الانتهاء من الحداد على جدي المسكين
    Burada işimi bitirip merhum kocamın yasını tutmaya devam etmek istiyorum. Open Subtitles اريد الانتهاء من هنا و الذهاب الى حداد زوجي
    Bir ölümün yasını tutmak normaldir, adamım, ama dikkat etmelisin yasın suçluluk duygusuna dönüşmesin. Open Subtitles إنه من الطبيعي الحزن على الخساة أيها الشاب لكنك يجب أن تكون حذرا ان حزنك لا يتحول إلي لوم
    Bol bol evliliğimizin yasını tuttum ama sonrasında yoluma baktım. Open Subtitles لقد حزنت كثيرا على نهاية زواجنا كثيرا ولكني تخطيت ذلك
    İtiraf etmeliyim arkadaşımın yasını tutan birini gördüğüme sevindim. Open Subtitles أنا على أن أقول ، أن جزء منى ، ليس حزيناً لاننى وجدت شخصاً ينعى صديقتى
    Çünkü milyar trilyonlarca insanın yasını tutmaktansa, ...her şeyi patlatmak için düğmeye basmak zorunda olan adama üzülüyorum. Open Subtitles لأنني عوض أن أندب بليون ترليون ميت فأنا أشعر بالأسى تجاه ذلك المسكين الذي تحمل مسؤولية ضغط الزر لنسفهم
    Padawan'ım öldüyse, yasını tutacağım fakat geride bıraktığı hatıralar vasıtasıyla onu kutlayacağım. Open Subtitles لو أن متدربتي لاقت حتفها سوف أحزن عليها ولكني سأحتفل بها جيداً من خلال ذكراها
    Kocanız ölünce yasını tutabiliyor olmanız gerekir. Open Subtitles , عندما يموت الزوج من المفترض أن تحزن على خسارتك
    Katil, sebep olduğu şeyin fiziksel olarak yasını tutabilmek için orada olmaya ihtiyaç duyabilir. Open Subtitles قد يشعر المجرم بالحاجة للتواجد هناك لكي يحزن عما فعله
    Ölülerinin yasını öyle bir tutuyorlar ki kafayı yiyorlar sonunda. Open Subtitles أعنّي يندبون موتهم. الخصيتان أعلى منهم.
    Yürekten tutuyorsun babanın yasını. Open Subtitles فواجبات الحداد انت تفي بها لوالدك يا هاملت
    Hayır, bu günlerde dışarıda yemeğe gidemedim babamın yasını tutuyordum. Open Subtitles لا . أنا لم أكن قد فعلت الكثير من المطاعم في الفترة الأخيرة . لقد كان الحداد على وفاتي والدي , لكِ ؟
    Hiç kendi ölümünün yasını tutamadın değil mi? Open Subtitles انتى لم تحظى مطلقا بفرصة الحداد على وفاتك، أليس كذلك ؟
    Babama en iyi cenaze törenini yaptım ve yüz gün boyunca yasını tuttuk. Open Subtitles حضرت افضل جنازة لأبـي واقمنا حداد لمدة 100 يوم
    Hayır, Salı günü ben müsait değilim. Schwartze'nin yasını tutacağım. Open Subtitles -لا يناسبني يوم الثلاثاء لدي مراسم حداد لدى عائلة شوارتز
    Kardeşinin yasını tuttuğun için ya da bunu yaparken dünyanın en büyük hıyarı olduğun için de etmiyorum. Open Subtitles ولا ألومك لأنّك كنت أنذل نذل على وجه الخليقة أثناء حزنك عليه.
    yasını tutarken bir sonraki hamlene kafa yorarken, sana yol göstersin. Open Subtitles أتمنى من حزنك أن ينير بصيرتك لخطوتك التالية ..
    Kayıpların yasını çoktan tuttum. TED حزنت لما فيه الكفاية على الخسارة.
    Karısının yasını tutarken Hintli, başka bir kadına asla bakmayacağına yemin etti ve Vali Odious'un ölümünün kendi elinden olacağına ant içti. Open Subtitles وبينما كان حزيناً على موت زوجته أقسم الهندي قسم الدم ألا ينظر لزوجة غيرها أبداً وأن يكون مسئولاً عن موت الحاكم (أوديوس)
    Sevgili dostlar, bugün burada sadık bir eş, sevgili bir baba, torunlarına düşkün bir dede ve de vefakar bir arkadaşın yasını tutmak için toplanmış bulunuyoruz. Open Subtitles المحبوب الغالي نتجمع اليوم لندب موت الزوج المخلص الأب الحبوب, الجد الشغوف والصديق الوفي
    Kardeşinden korktuğun için babanın yasını tutamamak... Open Subtitles أنا غير قادره على ندب والدي خوفاً من أخي
    Ve yasını tuttuğum üçüncü ayda izini buldum. Open Subtitles وفى الشهر الثالث من حدادك تتبعت أثرك
    Sicili olan bir polis, eşinin yasını tutmakta olan kurban yakınına saldırıyor. Open Subtitles شرطي مع تاريخ يعتدي على زوج حزين على جريمة قتل ضحيّة.
    Sen ayrıca çok sevdiğin bir adamın yasını tutan bir dulsun. Open Subtitles انتِ ارمله ايضا تحزنين على الرجل الذي احببته بصدق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more