| Sadece dininden dönen biri yasak bölgeye gelir. | Open Subtitles | فقط الملحد هو من يفر إلى المنطقة المحظورة |
| Şimdi tek lazım olan bizi yasak bölgeye sokacak kartı olan aptal bir doktor. | Open Subtitles | الآن كل مانريدة هو طبيباً غبياً لدية مفتاح لكى ندخل المنطقة المحظورة |
| Eğer bana seni seni yasak bölgeye sokanların ismini verirsen tüm bunlar senin olabilir. | Open Subtitles | إن أعطيتِني أسماء من أدخلك الى المنطقة المحظورة. |
| Şüpheli helikopter oraya inmek üzere. yasak bölgeye girişleri engelleyin. | Open Subtitles | مروحية المشتبه ستحط بعد وقت قصير لا توجد منطقة محظورة |
| yasak bölgeye izinsiz giriyorsunuz. | Open Subtitles | أنت التعدي على ممتلكات الغير في منطقة محظورة. |
| Şehir sınırlarını terk ediyor ve yasak bölgeye giriş yapıyorsunuz. | Open Subtitles | إنّك تغادر حدود المدينة وتدخل .منطقة محظورة |
| Uyarı! yasak bölgeye izinsiz girdiniz. | Open Subtitles | إنذار ,أيها المواطن أنت تتعدي علي المنطقة المحظورة |
| yasak bölgeye izinsiz girdiniz. Durun, yoksa ateş edeceğiz. | Open Subtitles | أنت تتعدي علي المنطقة المحظورة توقف ، أو سنطلق النار |
| Siz yasak bölgeye mi gittiniz? | Open Subtitles | أني كنت هناك زرت المنطقة المحظورة ؟ |
| yasak bölgeye girme girişimi güvenlik görevlisine saldırı... | Open Subtitles | محاولة الدخول إلى منطقة محظورة الأعتداء على حارس امن المحطة |
| yasak bölgeye giriyorsunuz! | Open Subtitles | أنت تَجَاوزت منطقة محظورة |
| Dur. yasak bölgeye girdin. | Open Subtitles | توقّف دخلت منطقة محظورة |
| Bu süreç içinde, Donner'ın Lauren Roos'la karşılaşmasından hemen önce yasak bölgeye girerken görüldüğü bu görüntüyü bulduk. | Open Subtitles | و خلال المتابعة، و جدنا هذا الشريط يظهر (دونر) و هو يدخل الى منطقة محظورة مباشرة قبل مواجهته للملازم (روس). |
| Marshall, o her kimse bavulunu al ve yasak bölgeye at. | Open Subtitles | (مارشال)، أيّاً كانت تك الامرأة خذ حقيبتها و ارمها إلى منطقة محظورة |
| Zairon heyetinin bir üyesinin yasak bölgeye girdiğini gördüm. | Open Subtitles | . رأيت عضو وفد (زايرون) يدخل إلى منطقة محظورة |