"yasalarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • قوانينه
        
    • لقوانين
        
    • تشريعك
        
    • قوانين
        
    • عن قانون
        
    • تشريعات
        
    Bize hiçbir şey vermeden, söylediklerimizin hiçbirine kulak asmadan, üzerimizde kendi yasalarını yürütebiliyorlar. Open Subtitles هو لا يستطيع أن يدفعنا لشيء ويمرر قوانينه دون الإصغاء لكلمة واحدة نصيغها
    Tanrı bugün önünüze hayat ve iyilik ölüm ve kötülük yasalarını sundu. Open Subtitles أعدها الله لأجل يوم مثل هذا قوانينه أنزلت للحياة و الصلاح للموت و الشر
    Bu da size teşekkürüm olsun, güvenlik yasalarını ve... - ücret kanununu çiğnememe göz yumduğunuz için. Open Subtitles هكذا أشكركم عن عدم التبليغ عن انتهاكاتي الكثيرة لقوانين الأمان والحد الأدنى للأجور.
    Tanrım, yanan çalıdan halkı bu kutsal dağa getirmemi istedin, ihtişamını görsünler ve yasalarını alsınlar diye. Open Subtitles من الشجيرة المحترقه يا ربى كلفتنى بأن أحضر الناس إلى الجبل المقدس ليروا عظمتك و يستلموا تشريعك
    Sonuç olarak bilim insanları hâlâ fizik yasalarını anlama ve evrenin sırlarını açığa çıkarma çabaları devam ederken içlerindeki bu "buz gibi soğuk" atomlardan yardım alıyorlar. TED فبينما يستمر الباحثون في مساعيهم لفهم قوانين الفيزياء واكتشاف غموض الكون، ستساعدهم برودة الذرات في تحقيق ذلك.
    Çocuk işçi çalıştırma yasalarını takmadığın sürece tabi. Open Subtitles إن كنت مستعده لتغاضي النظر عن قانون عمل الأولاد
    Musa Tanrı'nın yasalarını almak için yasak topraklara girdi! Open Subtitles موسى ذهب إلى مكان مُحرم ليتسلم تشريعات الله
    Tanrı bugün önünüze hayat ve iyilik ölüm ve kötülük yasalarını sundu. Open Subtitles أعدها الله لأجل يوم مثل هذا قوانينه أنزلت للحياة و الصلاح للموت و الشر
    - Örneğin onun yasalarını çiğnemek. Open Subtitles مثل انتهاك قوانينه ؟
    Newton ünlü bir sözünde bilgisini, büyük yasalarını,devlerin omuzlarında inşa ettiğini söyler, ve kesinlikle öyle. Open Subtitles (نيوتن) وبشكل مشهور قالَ انه بَنى معرفتَه، قوانينه العظيمة على أكتاف، العمالقة، وفعل بالتأكيد. كان (إقليدس)
    Tanrı sadece fizik yasalarını düzenleyerek iyi bir iş yapmamış kanımca. Open Subtitles أعتقد أن هذا بالأحرى يشير إلى أن مهمة الله كانت ناقصة في وضعه لقوانين الفيزياء بالأساس..
    Bu göçmen yasalarını ihlal anlamına gelir. Open Subtitles ويشكل انتهاكا لقوانين الهجرة
    Tanrım, yanan çalıdan halkı bu kutsal dağa getirmemi istedin ihtişamını görsünler ve yasalarını alsınlar diye. Open Subtitles من الشجيرة المحترقه يا ربى كلفتنى بأن أحضر الناس إلى الجبل المقدس ليروا عظمتك و يستلموا تشريعك
    Bir satırda bütün fizik yasalarını yazabiliriz. TED نستطيع أن نكتب كل قوانين الفيزياء التي نعرف في سطر واحد
    İngiliz seçim yasalarını ve İngiliz veri yasalarını çiğnedi. Ve konu polise intikal etti. TED خرقوا قوانين الإنتخاب البريطانية، وقوانين البيانات البريطانية، وهو أيضاً يتم إحالته للشرطة.
    Ama fizik yasalarını değiştirebilen birini görmedim. Open Subtitles و لكني لم أشاهد أي واحدة تتعارض مع قوانين الفيزياء..
    Onlar aile yasalarını ne bilirler? Open Subtitles إنهم لا يعرفون أيّ شيء عن قانون الأسرة.
    Musa, Tanrı'nın yasalarını almak için yasak topraklara girdi! Open Subtitles موسى ذهب إلى مكان مُحرم ليتسلم تشريعات الله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more