"yatırım yapmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاستثمار في
        
    • الإستثمار في
        
    • تستثمر
        
    • وضع تأسيس
        
    • للإستثمار
        
    • للاستثمار في
        
    • إستثمار
        
    • إستثماره
        
    • أستثمر في
        
    • إن الاستثمار
        
    • بالاستثمار
        
    Belki eşyaların borsasına yatırım yapmak istersiniz. TED ربما أردتم الاستثمار في سوق أسهم الأشياء.
    Büyük Veri'ye yatırım yapmak kolay, ama onu kullanmak zor. TED إن الاستثمار في البيانات الضخمة يسير ولكن استخدامها صعبًا.
    Sonuca yatırım yapmak demek, mutluluğunuzu bu özel sonuca bağımlı yapmak demektir. TED الاستثمار في النتائج يعني أنك تجعل من الوصول إلى نتيجة معينة ركيزة لسعادتك.
    Bir arabaya yatırım yapmak yerine, topluluğa yatırım yapıyoruz. TED بدلاً من الإستثمار في سيارة, نستثمر في مجتمع.
    Bu düşük karbon teknolojilerine ve altyapılarına yatırım yapmak olmalıdır. TED لابد لها أن تستثمر فى تكنولوجيات أقل كربون وبنيات أساسية.
    Geçmişteki yanlışları düzeltmek... ve geleceğe yatırım yapmak için... bir şans. Open Subtitles فرصة لتصحيح أخطاء الماضي بينما وضع تأسيس للمستقبل
    İnsanlar hep filmlere yatırım yapmak isterler. Sen zengin değilsin, değil mi? Open Subtitles الناس يحبون الاستثمار في الافلام هل انت غني؟
    Finansal olarak konuşursak, erkenden yatırım yapmak çözümdür. Open Subtitles حديث مالي, المقتاح يتمثل في الاستثمار في وقت مبكر
    Ama başka bir lokantaya yatırım yapmak istemiyorum Open Subtitles ولكن أنا لا أتطلع إلى الاستثمار في مطعم آخر.
    Araştırmamıza neden yatırım yapmak istediğini hâlâ anlamıyorum. Open Subtitles ما زلت لا أفهم لماذا يريد الاستثمار في بحوثنا.
    Mesleki gelişime yatırım yapmak bir maliyet değildir.. TED الاستثمار في التطوير المهني ليس إنفاقا
    diye sordum. Bana bakıp gözlerini devirdi ve dedi ki, "Daha doğrucu bir seçenek de var bu seçenek madencilik, alkol veya tütüne yatırım yapmak istemeyenler için." TED نظر إلي وحرّك عينيه وقال: "حسنًا، هناك خيار جيد للأفراد الذين لديهم مشكلات حيال الاستثمار في الكحول أو التبغ."
    Yani çevre korumasına yatırım yapmak ekonomimize zarar vermedi. TED فإن الإستثمار في حماية البيئة لم يلحق الضرر باقتصادنا.
    İsmini duymadığım şirketlere, yatırım yapmak gibi bir hobim yok. Open Subtitles وليس لي عادة الإستثمار في شركات لم أسمع عنها.
    Ben gerçekten kliniğine yatırım yapmak istiyorum ama..... bunu çoğunlukla Jordan için yapıyorum. Open Subtitles أنا في الواقع لا تريد أن تستثمر في عيادتك، ولكن في الغالب للأردن.
    Geçmişteki yanlışları düzeltmek... ve geleceğe yatırım yapmak için... bir şans. Open Subtitles فرصة لتصحيح أخطاء الماضي بينما وضع تأسيس للمستقبل
    Aslında yatırım yapmak için iyi bir fırsat kolluyordum. Open Subtitles بالواقع كنت أنتظر الوقت المناسب للإستثمار
    Sahte bir kumarhane anlaşmasına yatırım yapmak için Kuzey Dakota'da bir petrolcü var. Open Subtitles حصلت على رجال النفط في ولاية داكوتا الشمالية للاستثمار في صفقة كازينو وهمية.
    Bu hafta teknoloji ile ilgili bir çok şey duyduk ve hatırlamamız gereken ve önemli olan kalbimizdeki teknolojiyi geliştirmek için enerjiye yatırım yapmak. TED لقد سمعنا الكثير عن التكنلوجيا هذا الاسبوع، ومن المهم لنا ان نتذكر إستثمار الكثير من طاقاتنا لتحسين تكنلوجيا القلب.
    Bak ne diyeceğim. Ben varım. Buna yatırım yapmak istiyorum. Open Subtitles .سأخبركم الآن، أنني أشتريته .أريد إستثماره
    Kıyafet tasarımlarına yatırım yapmak istiyorum. Open Subtitles أودّ أن أستثمر في مجموعة تصاميمكِ. حقاً؟
    Samimiyetimi kanıtlamak için işine yatırım yapmak ve seni şu iğrenç ama mutlu salıncakları yapman için desteklemek istiyorum. Open Subtitles ولكي أثبت لك أنني صادقة ارغب بالاستثمار في عملك و أن أدعمك في صنع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more