Babamın fidye olarak ödediğini söylediği para yatırımcı gelirlerini şişirmek için kullanıldı. | Open Subtitles | الأموال التي تظاهر أبي بدفعها كفدية كانت في الحقيقة لتضخيم عوائد المستثمرين |
İşimin bir parçası olarak, birçok yatırımcı ile konuşuyorum ve hepsi durumu bu şekilde görmüyorlar. | TED | أتحدث مع كثير من المستثمرين بحكم طبيعة عملي، والكثير منهم لا يرون الأمور على هذا النحو. |
Bir dakika bekle. Hiçbir yatırımcı o şekilde kıvrılamaz. | Open Subtitles | مهلاً ، ليس هناك مستثمرين يمكنهم الانحناء هكذا |
Adını vermeyen bu yatırımcı bize filmimi yapacak parayı verdi. | Open Subtitles | لذا, نعم هذا المستثمر المجهول فقط اعطاك المال لتمويل فلمي. |
Bu odada bir çok yatırımcı ve girişimci var. | TED | فهناك العديد من المستثمرين ورواد الأعمال في الحضور. |
Girişimle ilgili yatırımcı kaybına sebep olabilecek tüm sorunlar hakkında her şey bana soruluyordu. Erkek kurucu ortağıma ise girişimimizin yatırımcı kazancını artıracak başarı potansiyeli hakkında, kısacası girişimimizde yolunda giden konular hakkında sorular sorulmuştu. | TED | لقد سُإلت عن كل شيء يمكن أن يفشل في المشروع للحث على خسارة المستثمرين بينما سُإل زميلي الرجل عن احتمالية ربح مشروعنا لرأس مال كبير لتعظيم مكاسب المستثمرين، وخصيصاً كل شي قد ينجح في المشروع. |
Elbette ki birçok yatırımcı değerli hisseleri satmaya ve kişisel çıkarını gözetmeye hazırdır. | TED | وبالطبع، العديد من المستثمرين على استعداد لبيع أسهم ذات قيمة والسعي وراء اهتماماتهم الشخصية. |
Ama yatırımcı ile şirket arasında bir bağlantı olmadığı sürece. | Open Subtitles | بينما لا يوجد إتصال بين المستثمرين و بين الشركة |
Pek çok kızgın yatırımcı olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه كان هناك الكثير من المستثمرين الغاضبين |
Demek istediğim çocukken bir gün kalbi yerine cüzdanıyla düşünen zeki bir yatırımcı olmayı mı hayal ettiniz? | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أنكم عندما كنتم صغارا فهل كنتم تحلمون بأن تكونوا مستثمرين قساة يوما ما رجلا يفكر بمحفظته لا بعقله |
Çoktan kendime iki yatırımcı buldum bile, her biri 100,000 Euro'dan. | Open Subtitles | لدي مستثمرين مستعدين لدفع 100 ألف باوند لكل منهما. |
Her biri 10.000$ koyacak 10 yatırımcı arıyoruz. Eğer projeyi okuduysanız- | Open Subtitles | نبحث عن عشرة مستثمرين بنحصل على عشرة آلاف ميزانية لكل قطعة ولو قرأتم العروض |
Yani Balon Adam bir ilaçlamacıydı ama şu an geceleri yatırımcı Postasını dağıtıyor. | Open Subtitles | إذاً رجل المنطاد كان مبيداً والآن موَّصِّل فقط صحف في الليل لبريد المستثمر |
Eğer stoklar düşerse, o yatırımcı bir servet yapacak. | Open Subtitles | وذلك المستثمر سيجني ثروةً إن قلّ سعر الأسهم. |
Ben yatırımcı olduğuma göre her isteğimi yerine getirmeniz lazım. | Open Subtitles | ... سوف تُقدمين لي هذه الخدمة بما أني المستثمر ؟ |
Bir yatırımcı olmak demek, aslında burada olmana gerek yok demektir. | Open Subtitles | كونك مستثمرة لا يعني حقا وجوب تواجدك هنا |
yatırımcı bankacılık işinden sonra kendime biraz zaman ayırmaya karar verdim. | Open Subtitles | بعد كل هذا الاستثمار البنكي، قررت أن أفعل شيئاً لنفسي. |
Dolandırıcılıktan tutuklanan yatırımcı bankacı. | Open Subtitles | ذلك مصرفي الإستثمار الذي أُعتقل بتهمة الإحتيال |
Babam şirket için bir yatırımcı bulabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | يظن أبي بأنه ربما قد وجد مستثمراً للشركة |
- Bu aşamadan sonra bir yatırımcı bulmanın kolay olduğunu mu sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أتدرك أنه سيكون صعب العثور على داعم اخر بهذ المرحلة المتأخرة ؟ |
Bu operasyondaki en büyük yatırımcı ben olduğuma göre, | Open Subtitles | بما أني الممول الرئيسي لهذه العملية برمتها |
Ve en büyük sorun da, hisse sahipleri artık bilinçli yatırımcı grubu değildi, bu sorunları umursamayan yatırımcılar hisse sahibi olmuştu ve sorunlar hakkında fikirleri umursamıyorlardı. | TED | والقضية المهمة هي انتقلنا من أسهم مملوكة لمجموعة مستثمرين واعين اجتماعيًا إلى أسهم يملكها مستثمرون لا يهتمون بهذه القضايا ولا يهتمون برأيكم في هذه القضايا. |
yatırımcı bir bankacı olarak, büyük pazarlarda oluşan çapraz bilgi ve değişim akışındayım. | TED | كمستثمر بنكي، تمر علي المعلومات والتغيير الذي يأخذ مكانه في الأسواق الكبرى. |
Peki ülkenin bazı bölümlerinde bebek bakıcılığı sıkıntısı olsaydı ve hiç kimsenin eğitim ve incelemeyi göze alamaması, bir yatırımcı bunu karşılayabilir ve sistem belkide iki yıl içinde gelişmiş kazançları vergi olarak geri alabilir. | TED | بالتالي إذا كانت هناك مشكلة خصاص بالحاضنات في بعض أجزاء البلد والمشكلة هي أن لا أحد يستطيع الفرز والتدريب، يمكن لمستثمر أن يدفع ثمنها وربما سيرد النظام الأرباح المعززة للأفراد للسنتين المقبلتين. |
Borsacının daha fazlasına ihtiyacı var. Bütün yatırımcı listesini istiyor. | Open Subtitles | السمسار يحتاج إلى أكثر من هذا، يريد قائمة كاملة بالمستثمرين. |
Amsterdam'dan bir yatırımcı. | Open Subtitles | هو مصرفي إستثمارِ مِنْ أمستردام. |
- Boşanmış. Bir çocuğu var. New York'ta yatırımcı olarak çalışıyor ama şu anda burada yaşıyor. | Open Subtitles | هو مطلق ولديه ولد واحد و هو مستثمر مصرفي في نيويورك |