"yatalak" - Translation from Turkish to Arabic

    • طريح الفراش
        
    • طريحة الفراش
        
    • عاجزة
        
    • وصرت
        
    Pencereden çıkmış. Yatalak olduğunu söylediğini sanıyordum. Open Subtitles لقد خرج من النافذة ظننك قلتي أنه طريح الفراش
    Test sonuçlarını beklemek zorundayız. Şu andan sonra Yatalak olacak. Open Subtitles علينا أن ننتظر نتائج الإختبارات سيكون طريح الفراش من الآن فصاعداً
    Ağır depresyon ve obezite teşhisi kondu ve sonraki 8 ayını bakım evine konulmuş ve Yatalak halde geçirdi. Open Subtitles كان يعاني من السمنة وكآبة حادة وأمضى الثمانية أشهر التالية طريح الفراش
    Omurga, leğen kemiği ve kalçaları neredeyse ölümcül hasar gördü ve sonraki aylarda Yatalak oldu. TED عانت من إصابات قاتلة بعمودها الفقري والحوض وأعلى القدمين، وبعد ذلك أصبحت طريحة الفراش لعدة أشهر.
    İhtiyarlığında hasta ve Yatalak oldu. Open Subtitles في السنوات اللاحقة أصبحت عاجزة طريحة الفراش
    Ya da belki kendi kafana da bir tane sıkmalısın ki sen de annem gibi Yatalak olabilesin. Open Subtitles أو وضع رصاصة لربّما خلال دماغك لذا أنت ستكون طريحة الفراش مثل أمّي.
    Beni Yatalak etti, ama onun acısı daha da büyüktü. Open Subtitles ولقد نجوت وصرت مُقعداً ولكنها لم تتحمل الصدمة
    Yatalak olabilir... en azından 2 haftadır Open Subtitles وينبغي أن يكون طريح الفراش لمدة أسبوعين على الأقل
    İşin aslı, birkaç haftadır Yatalak durumdayım ve bu gece orada olamadığım için kesinlikle çok üzgünüm. Open Subtitles الحقيقة أنني كنت طريح الفراش لمدة أسبوعين، حسنا، وأنا أعتذر عن عدم تمكني من الحضور الليلة.
    Yatalak hastalar sürekli aynı yerde yatarlarsa ne olur? Open Subtitles عندما يبقى يكون المريض طريح الفراش في مكان و احد ماذا تكون النتيجة ؟
    Yatalak mısın, ayakta mı tedavi görüyorsun? Open Subtitles -حسناً، هل أنت طريح الفراش أم تستطيع التحرك؟
    Babası Yatalak. Annesinin nerede olduğu bilinmiyor. Open Subtitles والده طريح الفراش ووالدته هربت
    Soran olursa, Yatalak deden için aldığını söylersin. Open Subtitles قل أنها لجدك طريح الفراش
    Yaşlı, Yatalak, kimse onu görmeye gelmezdi. Open Subtitles كانت طريحة الفراش لمدة طويلة، ولم يأتها أحد لرُؤيتها.
    Bu yaşamdan dolayı hasta, hatta Yatalak oldum. Open Subtitles وبسبب نمط الحياة تلك ,اصبحت مريضة.. طريحة الفراش
    Sol tarafta, şişmiş, Yatalak, bir parmağını bile oynatmasına izin olmayan eski karım var, bu yüzden tüm yük bunlara biniyor. Open Subtitles على اليسار، لدي زوجتي السابقة المتورمة طريحة الفراش التي لا يسمح لها بحمل شيء مما يترك كل شيء لهاتين اليدين
    Annem Yatalak ve okul harcım sürekli artıyor. Open Subtitles أمّي طريحة الفراش والرسوم الدراسية تستمرّ بالإرتفاع.
    Komşularına annesinin Yatalak olduğunu... Open Subtitles أخبر الجيران أن والدته كانت طريحة الفراش
    O, uh, o Yatalak olmadıkça ölmeyi istemeyeceğini söylemişti. Open Subtitles قالت إنها لا تريد أن تبقى على قيد الحياة إذا كانت عاجزة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more