"yavaştı" - Translation from Turkish to Arabic

    • بطيئة
        
    • بطيئاً
        
    • بطئ
        
    • بطيء
        
    • بطيئا
        
    Bu işlem yavaştı ve - normal olarak bu gelişim binlerce yıl aldı. Open Subtitles وعملية التحويل أو التطور بطيئة وغالبا ما تحتاج إلي آلاف وآلاف من السنين
    Geç kaldım üzgünüm. Saçımı yaptırıyordum, kız yavaştı. Open Subtitles أعتذر عن تأخري، كنت أصفف شعري و كانت العاملة بطيئة
    Herşeyi denedik. Klon-et ve bio-sığırları denedik. Fakat sonuçları çok yavaştı. Open Subtitles جربنا كل شئ، جربنا استخدام الماشية واللحوم المستنسخة، لكن كانت النتائج بطيئة
    Mantıklı, glukoza verdiği yanıt yavaştı, ve potasyum seviyesi düşüktü. Open Subtitles هذا منطقي، نظراً إلى أن الغلوكوز كان بطيئاً والبوتاسيوم منخفض
    Ok çok yavaştı. Zırhın çok sağlam değil. Open Subtitles السهم بطئ جداً وقوة الذراع أصبحت ضعيفة
    Hâlbuki Sefelerin en parlağının değişim oranı ise çok yavaştı. Open Subtitles معدل تغيير السطوع سريع جدا، بينما الأشد ضياء لسيفيدس، معدل التغير بطيء.
    Düzlükte, evet, ama virajda yavaştı. Open Subtitles السرعه اولا لكم عندما دار اصبح بطيئا بحق
    Kalacak yer kötüydü hizmet çok yavaştı ve bir süre sonra o tesisin bana sunacağı bir şey kalmadığını düşünmeye başladım. Open Subtitles المسكن كان قذراً والخدمة كانت بطيئة وبعد ذلك أدركت أن المُؤسسة ليس لديها أي شيء لمُبادلتى
    Son. Giriş kısmı yavaştı ama gelişme kısmını sevdim. Open Subtitles كانت بدايتها بطيئة لكن الجزء الوسطي أعجبني
    Sanal şöhreti başladığından beri çıkışlarda yavaştı. Open Subtitles لقد كانت بطيئة أكثر من أي وقت مضى منذ بداية الحرية الإلكترونية
    Ancak işlem çok yavaştı, hızlandırılmak zorundaydı. Open Subtitles لكن العملية كانت بطيئة جدا و كان يجب تسريعها
    Trafik sıkışıktı ve otobüs yavaştı. Open Subtitles المرور كان مزدحما والحافلة كانت بطيئة
    Yani büyükannem yavaştı, ama o yaşlıydı. Open Subtitles جدتي كانت بطيئة لكن عذرها أنها عجوز
    - Hep yavaştı zaten... - Beyefendi, burada durabilir misiniz? Open Subtitles ... ـ إنها دائما بطيئة ـ سيدى, هل تستطيع التوقف هنا ؟
    - Hep yavaştı zaten... - Beyefendi, burada durabilir misiniz? Open Subtitles ..إنها دائماً بطيئة - هل يمكنك أن تتوقف هنا يا سيدى؟
    Yaşlı bir bayan çok yavaştı. Open Subtitles كانت معنا سيّدة مُسنّة بطيئة جدّاً
    Diğerlerine göre daha yavaştı. Onu çabucak hallettim. Open Subtitles لقد كان بطيئاً عن البقية، لقد قتلته سريعاً
    Hayır göstermedi. Çok yavaştı. Çok uzun sürede halletti. Open Subtitles لا، كان بطيئاً جداً وإستغرق وقت طويلاً
    Hayır göstermedi. Çok yavaştı. Çok uzun sürdü. Open Subtitles لا كان بطيئاً جداً وإستغرق وقت طويلاً
    Böylesi çok yavaştı. Open Subtitles لكن هذا ربح بطئ
    Jamie iyiydi fakat biraz yavaştı. Open Subtitles "جيمي" كان لا بأس به ولكن بطئ قليلاً
    Tekne çok yavaştı ve kağnı gibi süzülüp durdu. Open Subtitles القارب كان بطيء جداً وكان يدور ويدور
    yavaştı. Birkaç hastamız vardı. Open Subtitles كان بطيئا.كان لدينا قليل من المرضى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more