İşte bu yüzden bizim dünyamızda çizgi romanları yayınlamayı kestiler. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أنها توقفت عن نشر الكتابالهزليفي عالمنا. |
F. Warne ve Şirketi sizin bu küçük kitabınızı yayınlamayı çok ister Bayan Potter. | Open Subtitles | السيد وارن والشركة يريدان نشر كتابك الصغير انسة بوتر |
"...bize gönderdiğiniz üç kısa hikayeyi yayınlamayı reddetmek zorundayız." | Open Subtitles | لأننا يجب علينا رفض نشر القصص الثلاث القصيرة التي أرسلت لنا |
Demek, arkanda büyük bir ağ yok, gösterini nasıl yayınlamayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذاً, بلا شبكة كبيرة خلفك , كيف تخطط الى بث عرضك؟ |
İşin güzel tarafı, tüm gazeteler web sitesini yayınlamayı reddediyor. | Open Subtitles | من الجانب المشرق ورغم كل شئ آخر الأمر المهم أنهم يرفضون ذكر اسم الموقع |
Halley sadece Newton'un kitabını düzenlemekle kalmadı, aynı zamanda masraflarını kendisi karşılamak suretiyle yayınlamayı da başardı. | Open Subtitles | لم يكتفي هالي بتحرير كتاب نيوتن ولكنه عزم على نشره على نفقته الخاصة |
Editörlerim bu aralar beni biraz zorluyor o yüzden kitabımı kendim yayınlamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً، يمنحني المُحرّرين وقتاً عصيباً وأعتقد أنني أرغب في نشر الكتاب بنفسي. |
28 yaşlarındayken iletişim ağlarına ilgi duymaya başladım. Birkaç yıl sonra ölçeksiz ağ keşfimizi rapor eden birkaç önemli noktayı yayınlamayı başardık. Böylelikle, bugünkü iletişim ağı bilimi doğmuş oldu. | TED | في سن ال28، أصبحت مهتماً جداً بالشبكات وبعد عدة سنوات، تمكنا من نشر بعض الأوراق الرئيسية التي أبلغت عن إكتشاف شبكات خالية من النطاق والتي ولّدت مجال جديد، نُطلق عليه علم الشبكات |
Senin dedikodularını yayınlamayı yıllar önce bıraktık. | Open Subtitles | توقّفنا عن نشر إشاعاتك منذ سنوات. |
Siyah Piyon Yayınevi "Kurşunlar Cehennemi"ni yayınlamayı kabul etmeden önce 20 tane daha red yemiştim. | Open Subtitles | ولديّ أكثر من 20 رسالة من تلك قبل أن تتمّ الموافقة على نشر كتاب "في وابل من الرصاص". |
Bir çeşit manifesto yayınlamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنه علينا نشر هذا كنوعا من بيان ما |
Ve onlar bu şarkıyı kendi istekleriyle yayınlamayı mı seçtiler? | Open Subtitles | و هل اختاروا نشر هذه الموسيقى... بإرادتهم الحرة؟ |
Eğer Manhattan Argus'un editörleri hastalıklı bir beynin çalışmalarını yayınlamayı uygun görüyorlarsa, belki bunu da yayınlamayı uygun göreceklerdir. | Open Subtitles | ان كان محررو "ماناهتن آرجوس" رأو ان.. ...من اللائق نشر اعمال مختلي العقل لعلهم سيرضون بنشر هذا |
- Hiç yayınlamayı denediniz mi? | Open Subtitles | هل نشر لك مؤلفات من قبل ؟ - ذات مرة - |
Çizimi yayınlamayı sadece bir kaç saat ertelemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تُأجّل نشر الرسم |
Demek, arkanda büyük bir ağ yok, gösterini nasıl yayınlamayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذاً, بلا شبكة كبيرة خلفك , كيف تخطط الى بث عرضك؟ |
İşin güzel tarafı, tüm gazeteler web sitesini yayınlamayı redediyor. | Open Subtitles | من الجانب المشرق ورغم كل شئ آخر الأمر المهم أنهم يرفضون ذكر اسم الموقع |
Bu yayınlamayı seçtiği tek kitaptır. | Open Subtitles | هذا كان الكتاب الوحيد الذي قرر نشره |