| Kokuyu en iyi şekilde yayma işini tam anlamıyla kendi sırtlarına yüklerler. | Open Subtitles | لنشر أفضل رائحتهم، يجب عليهم وضع ظهورهم بها. |
| Sensiz mutluluğu bulabileceğimden bu kadar mı korkuyorsun da en iyi dostumun büyükannesinin cenaze merasiminde asılsız yalanlarını yayma ihtiyacı hissediyorsun. | Open Subtitles | هل أنت قلقٌ من أنني سأجد السعادة بدونك... لدرجة أنّك تشعر أنك بحاجةٍ... لنشر أكاذيب لا أساس لها... |
| Erkekler biyolojik olarak tohumlarını yayma ihtiyacı duyarlar. | Open Subtitles | الرجال بيولوجياً يحتاجون لنشر بذورهم |
| Evet. Bunu herkese yayma ama. Şöhretim mahvolabilir. | Open Subtitles | فقط لا تنشري هذا الكلام فقد لا يعجب قريبي السيناتور |
| Sakın bunu etrafa yayma. | Open Subtitles | الآن ، تذكري ، لا تنشري هذا الخبر |
| Lütfen o fotoğrafı yayma. | Open Subtitles | أرجوك لا تنشري هذه الرسالة |
| Nathan James tedaviyi yayma görevine çıktığı anda gemimiz bir hedef haline gelecek. | Open Subtitles | "طالما "ناثان جيمس ،تقود المهمّة لنشر العلاج سفينتنا ستكون هدف |
| O zaman lütfen, beceriksizliğimi tüm dünyaya yayma. | Open Subtitles | إذًا أرجوكِ لا تنشري خبر عجزي |
| Ama... Etrafa yayma bunu. | Open Subtitles | - لا اريدك ان تنشري هذا حولك |